Episode 26

100 9 5
                                    


-Subarudan

Biz tartışırken Yui bizi dinliyordu ve cümlesini bitiremeden bayılmıştı.Hemen hızlıca onu ellerimin arasına aldım.

O gerçekten halsiz ve bitkin görünüyordu.

Büyük ihtimalle benim dediklerimi duyunca üzüntüden bayılmıştı.

Biliyorum.Çünkü Yui Ayato'yu seviyordu ve bunları duymak onun ağrına gitmişti.

İkinci defa yine kaybeden ben olmuştum.Sevdiğim kimseyi elimde tutamamak artık canıma tak etmişti.

Onu seviyordum ve bu hali benim kalbimi paramparça etmeye yetiyordu.

Yüzünde ise gözyaşları belirgindi.

Hızlıca onu kucağımda odasına götürdüm.Elini tuttuğumda ise sıcaktı.Aynı kalbi gibi.

Zihin okuma yeteneğim az da olsa Yui 'de işliyordu ve onun çok acı çektiğini hissedebiliyordum.

Kalbi hem benim için hem de Ayato için çarpıyordu ve bu benim kalbimi her tarafa dağıtmayı başarıyordu.

İlk defa kendimi bu kadar çaresizlikle boğuşurken görüyordum.

Kendimi bu düşüncelerden arındırdıktan sonra onu yalnız bırakmaya karar verdim.

Onun da düşünmeye hakkı vardı.Bu yüzden sessizce odasından çıktım.

Şuan moralim sıfırdı ve kafamı dağıtmak istiyordum.Bu yüzden her zaman gittiğim ağacın altına gitmeye karar verdim.

Ama gittiğimde ise onu görmemle gözlerimin fal taşı gibi açılması bir oldu.Evet,o benim eski kız arkadaşım Min Seo'ydu.

Benim geçmişimin yüz karası burada tam karşımdaydı.Onu asla affetmeyecektim.Asla

"Senin burada ne işin var?"

"Bak Subaru seninle konuşmaya geldim."

"Ne diyeceksin yine aynı yalanları mı?"

Subarunun Geçmişi:

Dışarıda hava çok güzeldi.Her çocuk birbiriyle oynuyor,tebessüm ediyordu.Bense oyuncağımla oynuyordum.Evet ben tek çocuk olduğum için tek başıma oynamak zorunda kalıyordum.Bu yüzden de hep diğer çocuklara imreniyordum.

Ama o benim hayatıma giren bir ışık olmuştu.Çünkü benimle ilk arkadaşlık kuran kişi Min Seo'ydu.

"Merhaba tanışmak ister misin?"

"Ben,ben Subaru"

"Memnun oldum Subaru,bende Min Seo."

"Bende memnun oldum."

"Benimle oynamaya ne dersin?Seni burada yalnız oynarken gördüm ve bu yüzden seninle oynamaya geldim."

"Gerek yok ben tek başıma iyiyim."

"Bak şu ileride bir ağaç var ve orada ağaçta salıncak asılı.İstersen seninle sallanabiliriz."

"Ben hayatımda hiç salıncağa binmedim ki."

"İyi ya işte birlikte bineriz.Merak etme ben seni sallarım."

Ellerimden beni tutarak ağacın olduğu yere getirmişti.Burası gerçekten de çk güzel bir yerdi.Dümdüz yeşillikle dolu ve ağaçta oldukça büyüktü.

"Hadi bin seni sallayayım."

"Peki,Min Seo."

Beni gerçekten de güzel sallıyordu.O bana çok iyi davranıyordu ve diğer çocuklar gibi zorbalık yapmıyordu.O hayatıma gireli ben çok değişmiştim.Onunla çocukluğumuz bu ağacın altında geçmişti ve beni tekrardan bu hayata döndürmüştü.

Onunla aynı okula gidiyor,aynı sınıfta ders işliyorduk.Artık yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu.

Ama bir gün onu başkasıyla el ele tutuşurken gördüğümde bu hayatta kimseye güvenilmeyeceğini anlamıştım.O benim hayat kaynağımdı.

Sonrasında zaten ben oradan taşınarak başka bir hayata başlamıştım.

Artık onu ne gördüm ne de duydum.Her şey orada bitmişti.

İşte benim geçmişim buydu.

Şimdi

"Bak Subaru sana o gün söyleyemedim.Sonraki gün geldiğimde ise siz çoktan taşınmıştınız.Seni ne kadar arasam da bulamadım.Ama sonra seni aramaktan vazgeçtim.Çünkü ne kadar çabalasam da bunun bir faydasının olmayacağını anladım."

"Şimdi bunları anlatmak için çok geç değil mi?"

"Biliyorum,ama ben yine de anlatmak istiyorum."

"Artık her şey bitti Min Seo.Bunları anlatsan da bir önemi yok benim için."

"Ben o çocukla sevgili falan olmadım.O benim en yakın arkadaşımdı ve elimi tutmak istedi.Valla başka bir amaç için değildi."

"Bundan banane.Umrumda bile değil."

"Çok değişmişsin sen.Önceden sessiz,sakin birisiydin.Şimdi ise hiçbir şeye katlanamayan birisisin."

"Hayat insanı çok değiştirir.Hele de sen beni çok değiştirdin.Önceden güvenmeyi sende öğrenmiştim ama şimdi ise hiçkimseye güvenmemeyi öğrendim.En çokta sana."

"Özür dilerim Subaru.Ben böyle olacağını bilmiyordum.Lütfen sadece beni affet."

"Artık seni affetsem kendimi affedemem.Bitti artık şu saçmalıkları geç."

"Ayato her şeyi anlattı bana.Sen bir kıza âşık olmuşsun."

"Demek o it hemen her şeyi anlattı ha?"

"Evet her şeyi anlattı.Beni o kız için mi reddediyorsun?"

"Sen onun tırnağı bile olamazsın.Evet onu seviyorum.Senden sonra gerçek anlamda güvenebileceğim tek kişi o."

"Ama o seni Ayato'yla birlikte gidip bıraktı.Şimdi bana onu seviyorum mu diyorsun?"

"Bunlardan sanane.Şimdi beni rahat bırak.Git buradan.Yoksa bu kadar iyi olmayacağım."

"Subaru ben seni unutamadım.Seni hâlâ çok seviyorum.Lütfen bize bir şans ver."

"Yeter dedim sana.Bitti anlıyor musun?Bitti."

Gözlerinden akan yaşları görebiliyordum.Ama bunların artık bir faydası yoktu.Çünkü ben Yui'yi seviyordum.Tabi o da Ayato'yu.

Bu da kalbimi paramparça ediyordu.

Bunca yıldan sonra gerçek aşkı bulmuşken şimdi ise geçmişten gelerek seni seviyorum diyen birisi hayatıma yeniden dahil olmuştu.

Kalbim az da olsa Min Seo'yu unutamamıştı.Çünkü o benim en saf sevgilerimi hak eden kişiydi.

Bir tarafta beni her şeyiyle kabul eden,saf ve masum Yui,bir tarafta ise benim hayatıma ışık tutan ama kalbimi de fazlasıyla kıran Min Seo.

Artık bütün kapılar bana açılıyordu ve hangisinden girebileceğim bilinmezlikle doluydu.

Hislerim bütünüyle darmadağın olmuştu ve kimi seveceğimi bilemez hale gelmiştim.

Yui'yi seviyordum evet.Ama o Ayato'yu seviyordu.

Bu yüzden belki de Yui'yle olan bu macerayı hiç başlamadan bitirmekti.

Belki de Min Seo'ya geri dönmek daha mantıklıydı.

🔹Evet bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenirsiniz.

🔹Artık iyice sonlara doğru geliyoruz.Bu hikayeyi maksimum 30-35 arası yazacağım.

🔹Bundan sonra bölümleri hızlı hızlı atacağım.Çünkü bir an önce bitirmek istiyorum.

🔹Bol bol vote atmayı unutmayın.🌟

🔹Sizleri seviyorum ponçiklerim.🌠

FOREVER TOGETHER | Diabolik LoversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin