Bakalım Yui ve Ayato birlikteyken Sakamaki Evinde neler oluyor.
Laitodan;
"Ah,acaba bitch-chan bizsiz Ayatoyla neler yapıyordur.Düşünmesi bile bana heyecan veriyor."Subarudan;
"Kes sesini Laito.Ayato piçinin ona dokunması bile beni sinirlendiriyor."(Duvarı kırar.)
Reijiden;
"Yeter be Subaru.Evin kırılmadık duvarı kalmadı şu hizmetçi kız gideli.Kendine çeki düzen ver.Burası kırıp dökeceğin bir yer değil.Davranışlarına dikkat et."Shudan;
"O kan bankasına çok alıştı Ayato.O kızda garip bir şeyler var bence."Reijiden;
"Bilmiyorum ama onun kanının kokusu bile bizi iştahlandırmaya yetiyor."Subarudan;
"Ayato piçi nereye gitmiş olabilir sizce?Çıldırmak üzereyim.Her seferinde benim elimde olan şeyi almasından nefret ediyorum.Kesin o kızı da Ayato ayarladı.Ah,Subaru neden onun öpmesini engellemedin ki.Kesin bizi gördü o kızla öpüşürken."Laitodan;
"Ah,Subaru sende az değilsin ha.Eline bir kız geçti mi affetmiyorsun.Keşke beni de öpseler ama nerde."Kanatodan;
"Prenses Ayatoyla ne yapıyordur Teddy?Onu çok özledik değil mi?Onun kanı beni tatmin ediyor."Subarudan;
"Hepiniz sesinizi kesin.Onun kanını size yâr etmem.Onu da yâr etmem."Sinirle kapıyı kapatarak dışarı çıkar.
Reijiden;
"Şu kız bir an önce şu eve gelse de odamı bir temizlese.Yine her yer kirlendi."Subarudan;
Çıldırmak üzereydim.Gözüm gittikçe kararıyordu hırsımdan ve aşkımdan.Sonunda gerçek bir aşkı elde etmişken ellerimden kayıp gitmesini kabul edemem.O piçin yanına bunu koymayacağım.Ellerimden Yui'yi de alamayacak.Bakalım o arada çifte kumrularımız neler yapıyor.
"Ayato ne yapıyorsun?Elini çeker misin."
"Kalp atışlarını hissetmeye çalışıyorum."
"Tamam,ama dinlediysen elini çek."
Dudaklarına yaklaşarak;
"Yui böyle yaptıkça beni kendine daha fazla bağlıyorsun.Senin bu tavırların beni sana daha çok yaklaştırıyor.Kalbin bile buna yanıt veriyor baksana."
Yui'nin elini kalbine koyarak;
"Bak kalbin ne kadar hızlı çarpıyor."
Kendi kalbine Yui'nin elini koyarak;
"Benimki de seninki kadar hızlı atıyor."
"Ama bu imkansız."
"İmkansız olan bir şey yoktur Yui.Yeter ki sen ona inan ve güven."
Yuiden;
Ayato eliyle elimi kalbine koyarak kalp atışlarını hissetmemi sağlamıştı.Onun kalbi de gerçekten hızlı atıyordu.Ama bunun imkansız olması lazımdı.Çünkü o bir vampirdi ve vampirlerin kalbi atmaz.Giderek bu iş daha da tuhaflaşıyordu."Şey hadi biraz yüzelim.Bu kayalık biraz soğukmuş.Arkam üşüdü."
"Tamam düz göğüs.Ama sen yüzmeyi bilmiyorsun.Bu yüzden bana sarıl.Ben yüzerek götüreyim."
Ayato bedenime kollarını doladıktan sonra yavaş yavaş suyun içinde ileriye doğru yüzmeye başladık.Şuan halimi bir görseniz eminim ki dalga geçeceksinizdir.:)
"Prensesimiz nereye gitmek istiyor?"
"Bilmem ki.Şey acaba sudan çıksak mı ben biraz üşüdüm."
"Ya ama düz göğüs mızıkçılık yapıyorsun.Bana söz vermiştin unuttun mu hemen?"
Birden dünkü sözlerim aklıma gelmişti ve gerçekten de Ayatoya söz vermiştim.Bu yüzden sudan çıkmam iptal oldu.
"Peki,peki.Tamam şu ileriye götür bakalım.Ama çok uzaklaşmayalım."
"Benim kollarımda yüzmek nasıl bir duygu?"
"Şey,güzel yani."
"Hadi ama düz göğüs bendeniz gibi yakışıklı birisinin kollarındasın ve yüzüyorsun.Sadece güzel mi?"
Yine her zamanki gibi kendine bendeniz diyordu ve kendini övüyordu.Klasik Ayato işte.
Ama onun kollarında olmakta bir o kadar huzur vericiydi.Onun yanındayken kendimi mutlu ve güvende hissediyordum.Hatta suyu bile biraz sevmeye başlamıştım."Tamam senin yanında,kollarında olmak çok huzur verici ve güvenli.Senin yanındayken kendimi mutlu hissediyorum."
Bunları derken yüzüm yine fena halde kızarmıştı ve Ayato ise bana bakıp gülüyordu.
"Ah,prenses.Yüzün domates gibi kızardı."
Kulağıma yaklaşarak,
"Ama biliyor musun bu hallerin beni daha fazla heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor."
O beni her seferinde utandırmayı bırakmıyordu ve benimde yüzüm kızarmayı.
"Seni şimdi bıraksam burada yüzebilir misin?"
"Hayır,Ayato-kun bırakma beni."
Kollarımı iyice boynuna dolayarak beni bırakmamasını istiyordum.
"Şu hallerin beni öldürüyor kızım.Azıcık cesur olsana.Hem ben cesur kadınları daha çok severim."
Bunu derken neyi kastettiğini anlamamıştım ama bir şeyi ima ettiği ortadaydı.
"Ama en çokta utangaç olanları severim."
"Ayato-kun acaba sussan olur mu?"
"Neden ki?"
"İşte utanıyorum ben."
"Ah,prenses.Daha utanacağın önünde çok günler olacak.Bence bu utanmalarını o güne sakla."
"Sen ne diyorsun Ayato-kun?"
"Bir şey demiyorum.Sadece küçük bir ipucu."
"Tamam ya bırak ben kendim yüzerim."
"Yine ne oldu?"
"İstemiyorum kendim yüzeceğim."
"Tamam,bana uyar."
Aslında bunları utandığımdan söylüyordum ama bunu ona diyemedim.Ellerini belimden çektiğinde su boğazıma kadar geliyordu ve ben boğulacak gibi oluyordum.Bu yaptığımdan pişmanlık duyarak hemen Ayato'nun kollarına sarıldım.
"Noldu hani kendin yüzecektin?"
"Şey,of ben yüzemiyorum işte.Tamam özür dilerim.Beni bırakma."
"Asla prenses.Asla seni bırakmam."
Dudağını dudağıma yaklaştırarak,
"Eğer seni bırakırsam ben işte o gün ölmüşümdür.Sen benim yaşama kaynağımsın.Seni çiçeklerin suya ihtiyacı olduğu kadar seviyorum.Seni bir çocuğun annesine olan sevgisi kadar seviyorum.Seni sonsuz bitmek bilmeyen bir sevgiyle seviyorum.Seni ben çok seviyorum."
O soğuk dudaklarına dudaklarıma bastırdığında bende ona karşılık veriyordum.O benim için her şeydi.Onun kollarında ölsem bile benim gözüm açık gitmezdi.Onu sonsuz sevgimle seviyordum.Onu çok seviyordum.
⚓Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenirsiniz.
⚓Bu bölümden sonra 1K olmamızın şerefine kendimi tanıttığım bir bölüm gelecek.
Sizleri seviyorum okuyucularım.😘💋⚓Bol bol vote atmayı unutmayın canlarım😘😘👍💙
15/04/2020 1K🙌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREVER TOGETHER | Diabolik Lovers
Roman d'amourHayatı,annesinin ölümüyle âdeta yerle yeksan olmuştu.Annesi onun için umut ışığıydı ve bu kazayla artık o ışık sonsuza dek görünmez oldu.Ağladı.Her sözde,her fotoğrafta onun anıları vardı.Onu unutmak diri diri ölmekti ve yaşarken bir ölüye dönmüştü...