Bölüm 9

25.8K 1.3K 186
                                    


Bölüm 9: Avarel ve Sirke

Bölüm 9: Avarel ve Sirke

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


8 Yıl Önce/2012

Yaz aylarının getirmiş olduğu kasvetli sıcaklara daha fazla dayanamamış, evin bir alt sokağında bulunan parka gelmiştik. Meryem Afra parktaki çocuklarla beraber oyun alanında oynarken Melis ve ben ağacın bıraktı gölgenin altında oturuyorduk, bir elimizde çekirdek diğer elimizde soğuk gazoz vardı. Yeni evimize taşınalı altı ay, okulların kapanmasının üstünden de bir aydan fazla zaman geçmişti. Yeni evime, yeni okuluma ve en önemlisi yeni ve ilk arkadaşıma tamamen alışmıştım. Okulu ve evimi sevmemin yegâne unsuru da oydu.

Melis ile beraber sağlam adımlarla ilerleyen arkadaşlığımız, ailelerin de samimiyet kurmasına yardımcı olmuştu. Kurulan bu samimiyet ile sık sık gece, gündüz fark etmeden ev ziyaretleri yapar olmuştuk. Birbirimizin evinde uyuduğumuz geceler, en sevdiğimiz zamanlarımızdı.

Bu geçen altı ay zaman zarfında Eren Raci ile de aramız çok daha iyi olmaya başlamıştı. Üniversite sınavına deli gibi yorucu ve uzun bir tempoda çalışmıştı. Sınav yaklaştıkça okula geldiği zamanlar azalıp, evde ve dershane de geçirdiği zamanlar artmıştı. Evlerine gittiğim zamanlarda onu, yemek ve zaruri ihtiyaçları haricinde odasından çıkarken görmemiştim.

Okul kapandıktan sonra hem onun ailesi hem de benim ailem onun sınava girmesini büyük bir heyecanla beklemişti. Her iki tarafında babaları öğretmen olunca bu süreç normalinden biraz daha farklı ve eğlenceli olmuştu. Babam ve Serkan amca, Eren'i gördükleri her yerde sürekli sınav öncesi ya da sınav anında yapılması gerekenler hakkında direktif vererek bezdirmişlerdi. Onun bu haline gülemeden duramıyorduk. Eren Raci de bu duruma sinirleniyordu ve bize dönüp üç sene sonra sizi de göreceğim dediğinde gülmeyi bırakıyorduk ama yüzündeki o gülünç ifade tekrar gülmemizi sağlıyordu.

Omuzuma dokunulduğunda gözlerim yana kaymıştı. "Abimin sınav sonucu bugün açıklanıyor." dedi Melis, elindeki çekirdeği dudaklarına götürmeden önce. Sınava dair bir bilgim olmadığından şaşkınca, "Bu kadar erken mi?" diye sordum. Çekirdeği dişlerinde kırarken gözleri kısılan Melis, ağzındakini hızlıca bitirip başını salladı. "Evet, maalesef ne kadar erken açıklanırsa o kadar erken gidecek. Oradaki eğitimin başlama tarihleri Türkiye'den farklıymış."

Poşetten bir tane çekirdek aldığımda dudaklarıma götüremedim. Parmaklarımın arasında beklettim. "Rusya'ya gitmekte kararlı mı?" Bunu Eren Raci'ye soramamıştım. Rusya'ya gideceğini ilk söylediğinde kabullenmiş ve okuluyla alakalı tek bir kelime konuşmamıştım. Hiç gitmeyecekmiş gibi davranmıştım. Eren Raci de benim yanımda bu konu hakkında tek bir kelime etmiyordu. Sınavını konuşuyorduk ama sanki Rusya yasaklı kelimeydi bizim için.

Başını aşağı yukarı doğru sallayarak, "Evet, kararlı." dedi. "Zaten babam eğitimi için gitmesinden yana. Annem istemiyor sadece."

"Kaç yıl kalır orada?" Bildiğim soruları sormakta neyin nesiydi... Aylar önce Eren Raci'nin ağzından duymuştum fakat yeniden duyma ihtiyacı duymak istemem normal değildi.

BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin