Bölüm 35:Karaoke
Ay ay ben geldim, biz geldik. ;)
Bugün benim için güzel bir gün olduğu için, bu güzel günü bölümle taçlandırıp daha da iyi bir hale getirmek istedim. Güzel ve uzun bir bölüm oldu.
Ayrıca 35 bölüm oldu.
Ben final verip bir daha 35. bölüme kadar tekrardan geldim. İyi ki varsınız. Ben hiçbir zaman elimden gelenin daha üstünde bir çaba göstermedim. Kurgu kendini okutturuyor size. Ve ben okuyan, okuyup destek olan, destek olmaya çalışırken aynı zamanda arkadaşlarına, ailesine, dostuna ve kullandığı hesaplardan paylaşım yapan herkese çok teşekkür ederim. Ben yazıyorum ama, her zaman diyorum ki bu sadece benim başarım değil. Sizler iyi ki varsınız. 🤍
Bölümde bir çok şarkı geçiyor. Hepsinin adını yazdım. O şarkılar ayrıca Spotify listemde mevcut.
Bölümleri beğenelim olur mu? 🌸
Keyifle okuyun. 🌸
Yazardan..
Güneş gökyüzünü terk etmişti. Belki iki saat önce, belki üç saat önce. Farkında değildi hiçbiri. Önemi var mıydı? Melis'in kaybolan neşeleri toparlamak için yaptığı plandan sonra kalmamıştı doğrusu. Eve kapanmak, ağlayarak oturmak istememişti Melis. Kafalarını duvara vurmak yerine, akıllarını meşgul edecek ya da zemine çakılı duran morallerini yükseğe çıkaracak şeyler yapmak istemişti. Moraller tam da o an yükselmeye başlamıştı. Uzun zamandır, eğlenmek için, kafa dağıtmak için gece dışarı çıkmıyorlardı, bu fikir eyleme dönüşür ise hepsine iyi gelecekti. Karanlık gökyüzünde asılı kalmıştı kızlar ve Ozan evden çıktığında. Evden çıkmaları havanın kararması kadar hızlı ve kolay olmamıştı. Bir ton, Ozan'ın saymaya yetişmekte zorlandığı kadar hazırlık yapılmıştı. Hazırlık bitince çıkmış, şehrin ışıklarında yürümeye başlamışlardı. Yorulduklarına kanaat getirince bineceklerdi durdurdukları ilk taksiye. Bu da Melis'in fikriydi. Araba kullanmak yoktu.
Binmişlerdi taksiye. İstikameti Melis belirlemişti. Feride sesini çıkarmazken Nesli yol boyunca sevgilisine sayıp sövmüştü. Söverken de rahatlamış, rahatladıkça gözleri yeniden dolmuştu. Kendi dengesiz haline gülmüş, gözlerini kahkaha atarken silmişti. Ozan hepsine ters bir bakış atmış, ağızlarını kapatmalarını istemişti. Melis kabul etmeyince de kavga etmeye başlamışlardı. Aralarında çıkan tatlı tartışma yol boyunca devam etmiş, hatta karaoke bardan içeri girdiklerinde de devam etmişti. Kalabalıktı gittikleri yer. Yer bulunmayacak gibi değildi ama kalabalıktı. Çoğunluk onlar gibi arkadaş ya da sevgili grubuydu. İkili, üçlü takılan yoktu. Oturmak için köşede bir bulduklarında ve o tarafa doğru yürümeye başladıklarında bitmişti tartışma. Artık geceye başlangıç yapılmıştı. O adım atılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ
Fiction généraleMimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesi için günler sayarken hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği başka bir döneme geçmesine günler kalmıştır ve çok sevdiği mesleğ...