Bölüm 14: Teklif
Adamlar, doldumMerhaba. 👋🏻
Şimdi gelelim Eren Raci 'ye, hikayeye başlamadan önce yine böyle, nasıl biri olsun acaba? dediğim bir arayış içinde gördüm onu ve dedim tamam buldum. Umarım sizde beğenirsiniz.
(Karakterlerim asla değişmeyecektir. Kullandığım kişiler benim zihnimde yer alanlara en yakın olanlardır. Beğenmiyor olmak sizin hakkınız olduğu kadar, istediğimi kullanmak benim hakkım. En kötü ihtimalle fotoğraf kullanmam ama kullanmak istersem, onları seçerken kararı ben vereceğim. Ve sizlere uygun değilse, kendi aklınızdakileri kullanma hakkı tamamen sizde. :) )
Kalbim göğsümü daraltan bir acı içinde atarken donup kaldım. Titreyen ayaklarıma söz geçiremiyordum; yıllarca kendime verdiğim söz ayakta durmamı sağlıyordu. Zayıf düşemezdim fakat o buradaydı. Evet, tam karşımdaydı. Eren Raci'nin yüzünü yıllar sonra, sadece birkaç adım ileride görmem ile hareketsiz kalmıştım. Bu kez, yüzünü bilgisayar ya da fotoğraflarda görmüyordum. Adımı, onun buğulu sesiyle duymuştum. Eren Raci, etiyle kemiğiyle tam karşımdaydı. En tepeye yükselen sıcak güneş ışığı sırtına vuruyordu, adeta geniş gövdesi önümde dağ olmuştu. Yakıcı olmayan ışığın bana değmesini engelliyordu.Tesadüf müydü? Yıllar önceki ilk karşılaşmamız da bu apartmanın önünde olmuştu. Pardon, tek benzerlik aynı yerde olmamızdan ibaretti.
Biz aynı değildik.
Biz yılların içinde kaybolan anıların iki arkadaşıydık. Ben umutsuzca aşık olanı olarak kaldım, o geri dönen adamı olmuştu.
Dönmüştü, ama biz aynı değildik.
Görünüşümüz aynı değildi; Eren Raci artık on sekiz yaşında değildi. O zamanlar çirkin olduğunu iddia edemezdim. Ergen bir çocuk ya da yetişkin olmaya hazır bir gençken bile çok yakışıklıydı. Şimdi, kapının girişini kaplayan bedenine bakmak nefesimi kesiyordu. Boyu hatırladığımda çok daha uzundu ve ben yine ondan kısaydım. Başımı geriye atmak zorunda olmak can sıkıcıydı. Zayıf bedeninin dönüştüğü nefes kesen yeni haline baktım. Omuzları genişti, sıkı kaslara sahip olduğu giydiği tişörtün altından belli oluyordu. Gözlerim yavaşça boynundan yüzüne çıktı. Nefesimin asıl şimdi kesildiğini anlamak zor değildi. Koyu kahverengi gözleri, nefesimi boğazımda bırakmıştı. Fotoğraflarla gördüğümde bu etkiyi almamıştım. Bir gün, karşı karşıya gelirsek aynı soğuk kanlılıkta kalacağımı düşünürdüm. Nasıl ki? Melis bana ağabeyinin fotoğrafını gösterirken ilgisiz olmayı başarıyorsam, aynı tepkiyi vereceğimi düşünüyordum. Fakat aynı değildi. Eren bana bakarken fark edebiliyor muydu? Beni nasıl etkilediğini görebiliyor muydu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ
Ficción GeneralMimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesi için günler sayarken hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği başka bir döneme geçmesine günler kalmıştır ve çok sevdiği mesleğ...