Bölüm 41:Rüya"Arkanızı dönün lan!"
Nereden çıktıklarını ve bizi nasıl bulduklarını anlamadığım muhteşem dörtlü, Eren Raci'nin kızgın sesiyle hızlı bir şekilde arkalarını dönüvermişti. Caner, karısını kollarının arasına alırken Ozan gömleğinin üzerindeki tozları silkelemeyi bırakıp Melis'in yanına gitmişti. Eren Raci'nin sesi o kadar emredici çıkmıştı ki; komutanının emrini yerine getiren asker gibi hareket etmişlerdi. Ve bunu yaparken en ufak bir itiraz ya da boş boğazlık yapmamışlardı.
Soğuk suya düşmenin vermiş olduğu afallamayla bir an, kafa karışıklığı içinde olduğum bir an, bende emre uyup arkamı dönmeye çalıştım fakat aynı tişörtü paylaştığım adam, nazikçe belimi tutup beni göğsüne geri çevirdi. Islak elbisem çıplak göğsüne yapışınca ayağım bir adım geriye kaydı, araya boşluk bıraktım. Eren Raci, "Sen neden dönüyorsun sevgilim?" diye sorduğunda kendime geldim ve şaşkın bakışlarla, kafamı yukarı kaldırdım.
Aptal kafamı taş niyetine Eren Raci'nin sert görünen göğsüne vurmak istiyordum, yakınımda olan en sert varlık oydu çünkü. Fakat sonra, bu düşüncem bir nefes yakınımda olan Eren Raci'ye bakarken havaya uçmuştu. Suya düşerken onu da ıslatmıştım. O ıslaklık yayılmıştı. Boynundaki nemli görüntüyü ve boynundaki benlerin üzerinde biraz oyalanarak yukarı çıktım. Alnına dökülen siyah tutamlarda durdum. Islanan saçlarından dökülen su damlaları dikkatimi dağıtırken gözlerimi saçlarından ayırmadan, "Sen dönün deyince..." diye, yavaşça mırıldanıp sustum.
Devamını utancımdan getirememiş, dilimin ucuna geleni yutmuştum. Utancım çoktu, üzerine de beynime su kaçtı Eren Raci, o yüzden ne yaptığımı bilmiyorum diyememiştim; demiş olsaydım yanağımın utanç ısısı tavan yapmış olurdu. Susmak güzeldi. Eren Raci konuşmaya çalışıp fakat beceremeyen, ne yaptığından dahi emin olmayan halime gülümserken belimi saran elini sıklaştırmıştı. Bana doğru küçük bir adım atarak gerilen tişörtü gevşetti.
Göğsümde bağladığım kollarımı yavaşça serbest bıraktım ve bunu yaparken Eren Raci'nin çıplak tenine dokunmamaya özen göstermiştim. Tişörtün içinden çıkmak istiyordum ama Eren Raci'nin beni sıkıca tutan ellerinden bu pek mümkün görünmüyordu. "Eren... Beni bırak ki çıkayım." dedim ellerini çekmesi için.
"Olmaz. Görmedin mi? Elbisen üstüne yapışmış." dedi, anında. Kafasını eğdi. Yüzüne bakamayan gözlerime ulaşmaya çalıştı, onlarla göz göze gelince de, "Kumaşı ince, rahat edemezsin." dedi. Elbisem kuruyana kadar ayrılmayalım desem kabul edecekti sanki. Böyle birbirimizi sarmalayarak, bir tişörtün içinde tek vücut olarak...
"Ama böyle de kalamayız." Bu sözleri bekliyormuş gibi hızlıca hareket etti. Kollarını kaldırdı ve kıvrak bir hareketle tişörtü başından çekip çıkardı. Üst kısmını çıplak bırakarak bana odaklandı. "Kaldır kollarını..." Sorgulamadan kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ
Ficción GeneralMimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesi için günler sayarken hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği başka bir döneme geçmesine günler kalmıştır ve çok sevdiği mesleğ...