Bölüm 32

20.3K 900 385
                                    


Bölüm 32:Gitti

Birileri, Halledebilirdik

Merhaba.

Geç kalıyor olmama kızmayan, anlayış gösteren herkese çok teşekkür ederim. Geçen bölüm mutlu olmam için yorum yapmak istemese de oy vererek varlığını belli edenlere çok teşekkürler. Yorum yapanlara özellikle çok teşekkür ederim. Birini mutlu etmek çok zor değildir. Mutlu ettiğiniz için teşekkür ederim.

Oy vermeyi unutmayın. Bu bölümde de farklı isimler görsem çok mutlu olurum.

Keyifle okuyun. 🌸

Üzerinde sırt üstü uzandığım nemli yerin rahatsızlığı tenime acı verirken yüzümü buruşturup başımı oynatmaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerinde sırt üstü uzandığım nemli yerin rahatsızlığı tenime acı verirken yüzümü buruşturup başımı oynatmaya çalıştım. Karanlığın içine düşmüş gibiydim; sırtım, kollarım, bacaklarım düştüğüm için ağrıyordu. Kollarımı oynamaya, bacaklarımı karnıma çekmeye çalıştım. Sonra fark ettim; beni nefessiz bırakan karanlık göz kapaklarımın içindeydi. Gözlerimin kapalı olduğunu ışık aramaya çalışırken fark ettim. Boynum da tonlarca ağırlık varmış gibi hissederken başımı yukarı kaldırmaya çalışmadan yana çevirdim.

Bütünüyle çeviremeden alnımın kenarına batan sivri ve sert cisimle hareketimi durdurup karanlığa hapsolmuş gözlerimi açmaya davet ettim. Karanlık kırıldı. Işık, acıtarak kirpiklerimin arasından sızdı.

Acıya dayanamayıp kapattım gözlerimi. Bekledim. Kolumu kaldırdım aynı sırada. Alnıma düşen saçlarıma uzattım elimi. Çabaladım, saçlarımı çektim alnımdan. Sonra karnıma indirdim aynı eli. Orada tutarken ışığa ulaşmak için yeniden çabaladım. Göz kapaklarım titreyerek usulca açıldı ve karanlık yavaşça dağıldı.

Aydınlığa kavuştum. Zorlukla yutkunurken bir bir düşünceler akın etti zihnimin aydınlığa çıkmamış kısmına. En savunmasız yanlarımız karanlıktaydı; benim korkum savunmasız kalan yanımdı. Yalnız başıma, bilmediğim bir yerde gözlerimi açmak korkumu uyandırmıştı.

Gözlerimi kapatıp yeniden açtım. Güneşin yakıcı ışıkları göz bebeğime kadar işledi. Kör edici parlaklığa engel olmak için elimi gözlerime siper ederek bundan kurtuldum. Çok değil, iki belki de üç saniye sonra yaşlar doluşmuştu gözlerime. Işıktandı. Biliyordum. Sulandırmıştı işte gözlerimi.

Yatıyor olduğum yerde sabit duran diğer elimi tespit yapar gibi sağa sola oynatınca tenime acı veren yerin ufak taşlarla dolu nemli bir toprak olduğunu anladım ve sırtımdan destek alarak doğruldum.

BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin