6-Söz

26.2K 1.3K 301
                                    

Kendimce hazırlanmış bir halde yatağımın köşesinde oturarak Zehra'nın hazırlanmasını izliyordum. İki saat sonra silip atacağı makyaj için saatlerce uğraşmasına bir türlü anlam veremiyordum gerçekten.

Bir yandan da aklımda Mete vardı. Dün ilk defa yanılmıştım. Mete, özür dilemek için gelmemişti. Belki de bugün nasılsa görüşeceğimiz için gelmemeyi seçmişti..

Haksızlık ediyor olabilir miydim ona? Sonuçta bir yıldır beraberdik. Dudaklarımızın buluşmasından daha fazlasını istemeyeceğini bilsem bu kadar zorlanmazdım şimdiye kadar aslında. Belki de o zaman çıkardı kelebekler.. Asrın'ın bir bakışıyla içime dolan kelebekler..

"Hadi çıkalım Yıldız, hazırım."

"Sonunda! Senem gelecek miymiş?"

"Alttan alttan Asrın'ı mı soruyorsun sen?"

"Evet."

"Oy benim Yıldız'ım yalan da söyleyemezmiş."

"Söyleyebilsem bile sana asla söylemezdim ki."

"Şımaracağım bak. Gel kız buraya, bir sarayım sarmalayayım seni."

Zehra'nın makyajının bozulmaması için kısa tuttuğumuz sarılmamızın ardından, Ozan ve Mete'nin evine geldiğimizde; kapıyı tereddütle tıkladım. Kapıyı açanın Ozan olması Zehra'yı heyecanlandırırken ben Mete açmadığı için rahatlamıştım.

Ozan'ı nazikçe selamlayıp içeri geçerken, Mete'nin odasından çıkan Senem'i görünceyse kaşlarım çatıldı. Senem saçlarını düzeltip eteğini çekiştirdikten sonra beni fark ettiğinde gülümsedi.

"Yıldız, hoş geldin."

"Sen neden Mete'nin odasındaydın?" dedim içimdeki kuşkuyla.

"Benim biraz başım ağrımıştı-" Senem cümlesini bitiremeden odadan Mete çıktı. Beni gördüğünde bir şeyler homurdansa da anlayamadım.

"Hayatım.. Gelmezsin sanıyordum.." dedi, ellerini uzatıp bana ulaşmaya çalışırken. Ama ben bir adım geri gitmeyi seçtim.

"Siz ikiniz.." dedim bir kez daha şüpheyle.

"Yıldız söyledim ya,? Başım ağrıyordu, Mete de ağrı kesici bir şeyler verdi sağ olsun." dedi Senem gayet olağan bir şekilde. Ozan ve Zehra, yanımıza ulaşmış, şaşkınlıkla bizi dinliyorlardı.

"Geçti mi başının ağrısı Senem?" diye sordu Ozan. Bakışlarım ona dönerken derin bir nefes aldım. Düşündüğüm şey yüzünden kendimden utanmıştım şimdi. Asrın'la yaşadıklarımdan dolayı mı böyle şüpheci olmuştum acaba? Mete ve Senem.. Daha neler!

"Af edersiniz.. Ben sizi öyle odadan çıkarken görünce.." dedim başımı öne eğerek.

"Çok kırdın beni Yıldız! Ben öyle biri miyim?" diye çıkıştı Senem. Onun bu çıkışına sessiz kaldım. Çünkü bu soruya cevabım kocaman bir 'evet'ti.

"Bir şey söylesene!" diye çemkirdi bu kez.

"Ne söyleyeyim?"

"Şu an yalan söyleyememek için susuyorsun resmen Yıldız! Söyle, öyle biri miyim ben!"

"Ne bağırıyorsun Senem! Gitme kızın üzerine, sen de olsan böyle düşünürdün!" dedi Zehra. Beni korumak için öne atıldığında Senem onu önemsemeyerek meydan okurcasına bana bakmaya devam etti.

"Tamam hanımlar, daha fazla uzatmayalım da içeri geçelim, Engin birazdan gelir." dedi Ozan. Onun toparlayıcı cümlesiyle hep beraber salona yöneldiğimizde Mete, bileğimi kavrayarak beni durdurdu. Ne olduğunu anlayamadan beni odasına çekip kapıyı kapattı.

Asrın YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin