Zehra, Ömer'in gidişi üzerine derin düşüncelere dalmıştı. Ben de ondan farksız sayılmazdım aslında. İçimde bir yerlerde bir şeyler ters gidiyordu.. Ömer'in yüreğini ele geçiren hayal kırıklığı beni de sarmalamıştı sanki. Acısı acım olmuştu.
Okulun önüne geldiğimizde Zehra hiçbir şey söylemeden arabadan inerken sıkıntıyla Asrın'a baktım. Yüzümü okşayıp yanağıma kadifemsi bir buse bıraktığında zoraki gülümsedim.
"Düzelecek." dedi beni inandırmak ister gibi.
"İkisini de çok seviyorum." dedim yüzümü asarak.
"Biliyorum güzelim. Ama engel aşmayan aşk, aşk olur mu? Bak bize.. Neler yaşadık ama sevgimiz kazandı. Biraz oluruna bırak, halledeceklerdir."
"Seni seviyorum." dedim ona sıkı sıkıya sarılırken. Sonra ben de yanağına bir öpücük kondurup geri çekildim.
"Akşam klinikten alırım seni."
"Sen bir şey anlatacaktın bana?" dedim aklıma gelen şeyle. Sabahki neşesinin sebebini söyleyecekti, tamamen unutmuştum.
"Akşam konuşuruz. Yarın uçuşum var, bugün bolca göreyim seni."
"Tamam o zaman, ben geç kalmadan gideyim."
Gülümseyerek arabadan indiğimde birine çarpmamla biraz sendeledim. Arkamı döndüğümde Senem'le karşılaşmak, şu anda isteyeceğim son şey bile değildi..
Küçümseyen bakışlarını üzerimde gezdirirken elimi gizlemeye çalıştım. Şimdi yüzüğü görse bir ton can sıkıcı laf ederdi.
"Uzun soluklu oldu ha Yıldız? Ne o, başka abileri yok muymuş?" Yanından geçip gideceğim sırada kolumu kavrayıp beni durdurduğunda sabır dilendim.
"İstediğini verdiğinde senden vazgeçmesi çok kolay olacak. Erkekler böyledir." dedi kulağıma doğru. Arabanın kapı sesini duyduğumda Asrın'ın geldiğini anlamıştım. Elimi kaldırıp Senem'in göz hizasına getirdim.
"Biz senin ucuz ilişkilerinden çok daha fazlasıyız Senem." dedim kolumu elinden kurtarıp.
"Her şey yolunda mı güzelim?" dedi Asrın gelip belimi kavrarken. Senem şaşkınlıkla bir bana bir de Asrın'a baktı ve gözleri doldu. Duyguları olduğuna inansam ağlayacağını düşünürdüm..
"Sen bu eziğe evlenme mi teklif ettin!" dedi müthiş bir öfkeyle.
"Kes sesinin Senem! Haddin olmayan konularda yorum yapma! Sınırlarını bil." dedi Asrın.
"Tanıştığımız gece böyle kırıcı değildin sen Asrın? Şefkatli dokunuşların, naif bir sesin vardı." dedi Senem müthiş bir pervasızlıkla. Sözleriyle resmen canım yanmıştı. Oysa benden önceydi yaşadıkları şey her neyse..
"Senem!" dedi Asrın, dişlerinin arasından. Belimdeki elinden kurtulup bir iki adım ilerlediğimde özür dilercesine bakıyordu gözlerime. Buna gerek yoktu aslında.. Benden öncesi beni ilgilendirmemeliydi. Ama içimdeki tripkâr Yıldız'a söz geçiremiyordum nedense.. Ve işin kötüsü, Senem'in de istediği tam olarak buydu.
"Ders başlamak üzere." dedim yutkunarak.
"Sen git tatlım, ben nişanlınla ilgilenirim." dedi Senem ukalaca ve tam o sırada asla tahmin edemeyeceğim bir şey oldu.. Asrın, aramızdaki mesafeyi kapatıp elimi tutarak beni kendine çekti ve etrafımızdaki kalabalığa rağmen dudaklarıma beni sarhoş edecek bir öpücük bıraktı.
"Akşam görüşürüz güzelim. Seni seviyorum." dedi gülümseyerek. Ben ve kızaran yanaklarım etraftakileri önemsemeden hızlı adımlarla dersliğe doğru adımlarken Senem, hemen arkamda beni takip ediyordu. Kapıyı açacağım sırada kolumu tutup beni öfkeyle kendisine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Yıldızı
Romance"Bilseydin de bir şey değişmeyecekti!" dediğimde ikimiz de sustuk. Yüzüme yaklaştığında nefesimi tuttum. Kokusunu içime çekersem çok daha fazlasını isteyecekti arsız kalbim, biliyordum. "Senden.." dedim ve sustum yeniden. Amacım ondan nefret ettiğim...