Ömer esneyip başını Zehra'nın omzundan kaldıramazken Asrın kahvesiyle bakışıyordu. Zehra sürekli omzuna düşen başı ittirse de Ömer'in ayakta duracak hali yok gibiydi.. Asrın birkaç kez yalandan öksürdükten sonra kahvesini erteleyerek söze girdi.
"Ömer.. Uyanacak mısın birader?"
"Oğlum sen kafayı mı kırdın? Bu saatte kız istendiği nerede görülmüş. Yok sana kız mız. Kalk Zehra yatalım biz."
"Ömer!" dedim sitemle. Gözlerini beş yüzüncü kez ovuşturup kahvesine uzandı.
"İyi peki. Hey Allah'ım şu halimize bak.. Pijamalarlayız anasını satayım."
"Mızmızlanma. Kaldır şu kafanı Ömer omzum çöktü." dedi Zehra.
"Benim de kolum uyuşuyor sen üstüne yatarken, ses ediyor muyum Zehra?"
Tam, bu istemenin hiç de istemeye benzemediğini söyleyecekken Asrın içtiği kahveyle acı acı öksürmeye başladı ve suyunu yudumladı.
"Güzelim.. Şeker komasına mı sokacaksın beni, bu ne?" dedi diğerlerinin de suyunu içerken.
"Lan sen ne biçim damatsın? İsteme merasiminde kayınpederinle kayınvalidenin suyunu içtin!" dedi Ömer. Nihayet ayılmış gibiydi.
"Asıl sen ne biçim gelinsin Yıldız? Şeker nedir yahu? Tuz nerede tuz?" dedi Zehra bana dönüp.
"Tatlı tatlı içsin dedim, ne bileyim Zehra? O da çok olmuş zaten.. Biraz daha su getireyim ister misin sevgilim?"
"Ne iyi olur güzelim.."
"Yok sana su falan. Bu nedir arkadaş, sabah sabah da aşk böceği olunmaz ki? Üstelik ebeveynlerinizin karşısındasınız yani ayıp ama." dedi Zehra tam olarak 'anne' rolüne kapılmış giderken. Ömer dikleşip arkasına yaslandı.
"Sadede gel bakalım." dedi kahvesini tek seferde içip.
"Şimdi kardeşim-"
"Ne kardeşimi? Kim kardeşin?"
"Ömer s*k-" dedi Asrın sabırsızca. Küfür edeceğini anlar anlamaz durması için elini tuttum. Bir an bana baktı ve iç çekti.
"Allah'ın emri, peygamberin kavliyle Yıldız'ı kendime istiyorum." dedi hızlıca.
"Bu da çok pata küte oldu be.. Ben daha hazır değildim." dedi Ömer.
"Ömer sınama sabrımı!" dedi Asrın. Ömer onu duymazdan gelerek bana döndü.
"Sen ne dersin zeytin göz? Biraz dengesiz gibi bu adam, biraz da öfkeli ve üstelik hiç sabırlı değil. Yine de istiyor musun?"
"Evet?" dedim sorarcasına.
"Baksana biz olmasak birbirlerinin üzerlerine atlayacak bunlar. Ver gitsin." dedi Zehra. Ömer bir kez daha dikleşip arkasına yaslandı.
"Şaka bir yana.. Yıldız'ı en az senin kadar geç buldum Asrın. Ama inan bir daha kaybetmeye asla niyetim yok. Olur da bir gün kalbini kırıp, onu incittiğine şahit olursam seninle feci halde takışırız bunu aklından çıkarma."
"Onu asla incitmeyeceğim.." dedi Asrın elimi tutup bir öpücük kondurarak.
"İkna olduk mu hanım?" dedi Ömer, Zehra'ya bakıp.
"İyice yaşlı moduna girdi bu da.. Olduk bey olduk." dedi Zehra.
"Öyleyse bundan böyle kızımız sana emanet enişte bey." dedi Ömer.
Asrın kalkıp Ömer'e sarılırken ben de Zehra'nın kolları arasındaki yerimi aldım. Tamam, bu isteme merasimi pek normal olmamıştı ama son derece eşsiz ve bize özel kalacağı kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Yıldızı
Romance"Bilseydin de bir şey değişmeyecekti!" dediğimde ikimiz de sustuk. Yüzüme yaklaştığında nefesimi tuttum. Kokusunu içime çekersem çok daha fazlasını isteyecekti arsız kalbim, biliyordum. "Senden.." dedim ve sustum yeniden. Amacım ondan nefret ettiğim...