40-Şah-Mat

13.8K 952 113
                                    

"Şah-mat."

"Hay s*keyim! Ben asla yenilmem."

"Pek öyle görünmüyor kuaförcü bey. İkidir mağlupsunuz."

"Hile yapıyorsun zeytin göz. Kafamın karışıklığından faydalanıyorsun."

"Sanki benimki derli toplu Ömer.. Bahane üretme."

Asrın beni eve bıraktıktan sonra Ömer, odama balkondan giriş yapıp kafasını dağıtmamı istediğinde en makul yöntemin bu olacağını düşünmüştüm. İkimiz de Zehra hakkında tek kelime etmemiş ve gecenin bir vakti satranç oynamaya başlamıştık. Tuhaf ama rahatlatıcı bir yöntemdi.. Ta ki kapım tıklatılıncaya kadar.

"Açma." dedi Ömer. Zehra'nın geldiğini biliyorduk.

"Yıldız.. Konuşabilir miyiz?" dedi kapının ardından.

"Açmazsam içeri girer, yollamaya çalışacağım." dedim fısıltıyla. Ayağa kalkıp kapıyı yavaşça araladığımda kızarmış gözleri beni buldu.

"Konuşmak istemiyorum Zehra. En azından bu gece." dedim dürüstlükle.

"Ömer olsa konuşurdun ama."

"Başlama yine n'olur!"

"İkiniz de beni görmüyorsunuz!"

"Zehra-"

Onu anlamadığımı söyleyecekken Ömer hızla yerinden kalkıp kapıyı ardına kadar açtı. Şimdi neydi Zehra'nın gözlerindeki? Öfke? Kıskançlık? Hayal kırıklığı? Hüzün?

"Ah tabi ya! Ben bir geri zekâlıyım! Yine burada, yine seninle! Ne yapıyordunuz? Hatalarımı mı tartışıyordunuz?" dedi kollarını göğsünde kavuşturup yargılayan gözlerle bizi süzerken.

"Şımarıklığını desek daha doğru olur." dedi Ömer.

"Ömer yapma." dedim onu durdurmak için. Her şey düzelsin derken daha da kötüye gitsin istemiyordum.

"Bırak konuşsun Yıldız! Döksün içindekileri! Yedi yaşında evlenmiş de, hep sevmiş de, başkasıyla görünce yıkılmış da yalanlar dolanlar!"

"Ben sana asla yalan söylemedim Zehra! Yedi yaşımdan bu yana sana bir kez olsun ihanet etmedim! Çocukluğum kadar masum tuttum içimdeki bu aptal hissi. Ama sen.. Sen bütün bunları bile bile o ite geri döndün değil mi? Bahsedip durduğunuz, ulvileştirdiğiniz o s*kik aşk bu işte. Bu kadar ucuz, bu kadar basit, bu kadar harcanılası!"

"Ben Ozan'a geri dönmedim! Sadece senin hareketlerin beni düşünmeye itti."

"Bana onunla asla görüşmediğini söyleyebilir misin Zehra? Benimle olduğundan beri, biz olduğumuzdan beri onu bir kez bile görmediğini söyleyebilir misin?" diye sordu Ömer. Zehra suçlulukla elleriyle oynamaya başladığında Ömer çenesini kavrayıp eğdiği yüzünü hafifçe kaldırdı.

"Peki.." dedi güçlükle yutkunarak ve devam etti.

"Görüştünüz, anladım. Yanlış bir şey yapmadın?" dedi sorarcasına. Onu affetmek için, ilişkileri için açabileceği bir kapı arıyordu Ömer.. Ama Zehra ona istediğini veremeyecek kadar suçluydu.

"Biz-" dedi ve bu; Ömer'i yıkan ilk kelimeydi.

"Siz?" dedi kaşlarını havalandırarak. Ve gözleri doldu..

"Yani Ozan'la ben.."

"Sorun yok, biz diyebilirsin. Eğer böyle istiyorsan.." dedi Ömer elini Zehra'dan çekip.

"Ömer yapma! Başka yerlere çekme konuyu."

"Çekmiyorum Zehra, devam et. Ne haltlar yediniz de bu kadar kıvranıyorsun merak ediyorum."

Asrın YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin