"Peşinden gelmedi mi?" dedi Zehra şaşkınlıkla ve öfkeyle.
"Kızım siz harbi delirmişsiniz. Adama git demiş, gelme demiş, bırak beni demiş. Zorla peşine mi takılsın sapıklar gibi?" dedi Ömer ona karşı.
"Hayır canım. Köpekler gibi pişmansa peşinden ayrılmayacak. Kendini affettirene kadar çabalayacak." dedi Zehra.
"Çabalamasın." dedim kahvemden bir yudum alıp. Salonda oturmuş, geçen geceyi istişare ediyorduk.
"Hakan'ı kıskanmış bir de. Ne hakla?"
"Zehra Allah aşkına, niye dolduruyorsun kızı? Görmüyor musun canı yanıyor?" dedi Ömer gerçek bir öfkeyle.
"Ömer, sorun değil.." dedim elimi elinin üzerine koyup. Zehra kesinlikle bu söyledikleri için ona kocaman bir trip atacaktı ve benim yüzümden araları bozulsun istemezdim. Ama ne yazık ki artık çok geçti. Zehra bir anda yanımızdan kalkıp odasına gitti ve kapıyı hızlıca çarptı.
"Ne dedim ben şimdi?" dedi Ömer şaşkınlıkla.
"Yanına git istersen."
"Gerek yok, ağır saçmalıyor. Biraz düşünsün anlayacaktır."
"Bu kadar rahat olman büyük haksızlık.. Sana gıpta ediyorum bazen."
"Sonuç olarak ayrılık getirecek derecede bir sorunumuz yok. Düzeleceğini bildiğim bir şey için neden gereksiz çaba sarf edeyim ki?"
"Siz bu kafayla yolda kalırsınız Sayın Ladin."
"Sizinkinin de kafası böyle çalışıyor olmasın Sayın Baran?"
"Öyle çalışsa yine iyi, ne yazık ki onun ki hiç çalışmıyor."
"Onu affedeceksin." dedi Ömer pencereyi açıp sigarasını ateşlerken.
"Bilemezsin."
"Hadi ama Yıldız.. Adamın düşünmeye bile fırsatı olmamış. Kafasında tartıp sana gelip daha 'makulce' sorabilirdi her şeyi. Ama sen onları suçüstü yakalamışsın. Şüpheleri, acabaları taptazeyken.. Yine söylüyorum, hep söyleyeceğim; ben de olsam anneme inanırdım. O yine insaflı davranıp seni savunmuş."
"Ne savunma ama.."
"Peki sana bir soru: Asrın'ı başkasıyla görsen-"
"Ne başkası?"
"Başka bir kadın işte."
"Saçmalama. Biz daha yeni ayrıldık."
"Adam ömrünün sonuna kadar yalnız kalacak değil ya?"
"Keyfi bilir." dedim kollarımı göğsümde kavuşturup. Sahi bakar mıydı başkasına? Yok canım.. Bakarsa da baskındı hem.
"Hakan'la ne iş?"
"Ömer! Arkadaşlarımız onlar. Emre, Hakan, Özgür hiçbirinin senden farkı yok benim için."
"Yuh kızım. Hiç mi ayrıcalığımız yok?" dedi alınganlıkla. Kalkıp küçük bir çocukmuş gibi yanaklarını sıktım.
"Olmaz mı Bay Makul? Elbette var." dedim gülümseyerek. Sonra başımı omzuna yaslayıp onunla birlikte dışarıyı izledim.
"Düzelecek." dedi sigarasını söndürüp dumanını havaya üflerken.
"Kalbim öyle çok acıyor ki Ömer.. Ne yapacağımı bilmiyorum. Hem gitsin istiyorum, hem kalsın.. Hem sarılsın istiyorum hem de uzak dursun benden.. Pişmanlığını gözlerimle gördüm ama sürekli başa sararak beni o berbat ana götürüp duran hafızamı durduramıyorum. Durdurabilir miyim, bilmiyorum.. Sence başarabilir miyim? Onu başkasıyla görmeye mümkün değil dayanamam, yapamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Yıldızı
Storie d'amore"Bilseydin de bir şey değişmeyecekti!" dediğimde ikimiz de sustuk. Yüzüme yaklaştığında nefesimi tuttum. Kokusunu içime çekersem çok daha fazlasını isteyecekti arsız kalbim, biliyordum. "Senden.." dedim ve sustum yeniden. Amacım ondan nefret ettiğim...