9.BÖLÜM:KÖTÜ AN

660 217 236
                                    

9.BÖLÜM:KÖTÜ AN
"Acıkmış mıydım? Her zaman."

——

"Saat 12'ye de az kalmış. Yürüsek mi?" demişti Enes.

"Hava soğudu ben üşüdüm taksi çağırsak iyi olur." dedi Nisa.

Gerçekten hava baya soğumuştu. Etraftaki insanlar bir anda kaybolmuştu sanki. Nisa telefonunu çıkarttı.

"Hay aksi benim paketim bitti bu sabah." dedi telefonu cebine koyarak.

Enes telefonunu çıkartıp sağlam bir küfür savurdu.

"Benimde şarjım bitmiş." diye ekledi.

Ateşin telefonu yoktu e benim de şarjım yoktu.

Tüm gözler benim üstümdeydi. "Gençler bana hiç bakmayın benim şarjım yok." dedim tedirgin bir sesle.

"Benim telefonum yok." diye sitem etti Ateş.

"Yürüyeceğiz desene." diyip iğrenç bir gülüş attı Enes.

"E arkamızdan korumalar geliyor ondan istesek olmaz mı?" diye çok anlamlı bir şey sormuştum.

"Eğer onlardan yardım istersek 1 ay boyunca dışarı çıkamayız. Bunu göze almak istiyorsan sen bilirsin." dedi Nisa.

"Niye böyle bir kural koymuşlar. Çok saçma değil mi?" diye sitem ettiğimde Ateş gülüyordu.

"Malesef küçük hanım. Yürümüş oluruz sende hem amacına varmış olursun." diyip göz kırptı.

Bu çocuk hep böyle göz kırpmak zorunda mıydı.

"Senin ne amacın varmış ki?" diye soran iç sese göz devirdim.

"Zayıflarsın manasına getiriyor salak. Kendine bakıp öyle konuşsun değil mi ama."

"TABİİ Kİ O SALAĞI TAKMA."

İç sesimi ne kadar sevmesede beni sakinleştirmesini biliyordu.

Bu soğuğa karşı yürümeye başladık. Hava bayağı soğumuştu. Yaz ayında olmamıza rağmen akşam soğuğuna denk gelmiştik.

Nisa çok üşümüş gözüküyordu. O bu haldeyse benim halimi siz düşünün.

"Nisa istersen ceketi veriyim." dedi Enes.

"Gerek yok. Şurada donsam bile o ceketi giymem." dedi itici bir sesle.

"Teklif var ısrar yok. Don o zaman." diye ekledi Enes.

O sırada Ateş'in gözlerinin içine baktım. Bir umut oda ceketini verir diye. Valla verse hayır demem.

"Hiç bakma küçük hanım ben çok üşüyorum." anlamıştı birde bundan mı etkilenecektim ben odunun tekiydi bu.

Ben umutsuz vaka olarak yürümeye devam ederken omzunda hissettiğim cekete sıkıca sarıldım. Ateş'in ceketiydi bu, yerim seni çocuk ya.

"Kıyamadım be güzelim. Hastalanırsan  başıma kalırsın. Sonra bakamam ben sana." dedi.

Salak senden bana bak diyen mi var sadece ceket verdin şu yaptığın tavırlara bak.

Elini omzuma atıp yürümeye başladı. Bende ani bir haraketle elini ittirmeye çalıştım. Yine her zamanki gibi haraket etmemişti.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen!" diye çıkıştım Ateşe.

"Üşüdüm kızım ne yapayım. Koltuk altıma çok çabuk sığdın sende he." diyip gülümsedi.

Hiç ses çıkarmadan yürüdük neredeyse 1 saat yürüdük ölüyorum galiba ya. Hepsi bunlar yüzünden. Nasıl telefonları çalışmaz. Hepinize balgam atasım geldi, neyse sakinleş Öykü.

~•AKIL HASTANESİ•~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin