14.BÖLÜM: ANI

433 135 231
                                    

14.BÖLÜM: ANI
'Derin sessizliğimin altında kocaman bağırışlarım vardı.'


"Evet Hocalar hepinize attım dosyaları, sormak istediklerinizisorun. Sonra kararlaştıralım." diyerek önünde ki dosyaları orada ki hocalara verdi.

Hocaların gözü teker teker bizim üstümüzde gezdi.

"Ben Sude ve Berke'yle konuşmak istiyorum." dedi hafif sakallı bir Hoca.

Güneş Hoca kafasıyla onaylayıp Hocaya döndü.

"Adamı neden bayılttınız?" diye sordu.

Açıkçası benimde merak ettiğim soru buydu.

"Hocam benim yüzümden. Adamlar beni çok sıkıyordu. İçki içeyim diye tutturdum. Onlar bana izin vermedi. Bende onlara uyku ilacı koydum. Tekrar içmek istediğimde ikiside birlikte içecekleri kafasına dikti. 10-15 dakika sonra uyuya kaldılar." dedi Berke.

Ne Sude yapmamış mıydı?

Bu çocuk neden yalan söylüyor ki.

Sude'ye baktığımda gözlerini önüne çekti.

Neredeyse bir saat boyunca konuşmuştuk. Güneş Hoca ve Asya Hoca bizi korumaya çalıştılar ama nafileydi.

"Evet yarına kadar verilecek karar." dedi Güneş Hoca'nın yanındaki adam.

Bizi odadan çıkardılar, daha doğrusu bizi odadan attılar. Tamam sakin ol Öykü. Sakin ol şampiyon.

"Niye yalan söyledin." dedi Ateş, Berke'ye kesin bir ifadeyle.

"Kızın başı yanmasın diye abi." dedi Berke saçını karıştırırken.

"Senin başın yanacak ama." dedi Sude. Sanki mırıldanmıştı.

Kantine doğru gidiyorduk. Hepimizin morali alt üst olmuştu.

"Bursa'da kaza olmuş." dedi Ömer. Buraya her gün gelen gazeteyi okuyarak.

İçimde tekrar bir ürperme hissettim. Kalbim sıkışıyordu resmen.

"Devamını okusana." dedi Beste. Onun sesini duyunca bi rahatlama isteği geldi. Onu çok özledim. Hemde çook.

"Dört ölü bir ağır yaralı. Araç tırın altında kalmış." dedi üzüntüyle.

Bursa... Araç... Dört ölü. Acaba kimdi bunlar? Tanıdık mıydı?

Telefonumu alıp masadan kalktım. Direkt olarak annemi aradım.

Açmadı...

Hiç vakit kaybetmeden babamı aradım.

Açmadı...

Son umut olarak abimi aradım.

Açmadı...

"Tamam sakin ol Öykü. Kötü düşünme belki işleri vardır." iç sesimi hiç aldırmayarak tekrar aradım, ama açan olmadı.

"Tamam sakinim kötü düşünmüyorum. Onlar çok iyi." diye geçirdim içimden.

"Kimmiş kimlikleri tespit edilmiş mi?" diye sordum tüm cesaretimi toplayarak.

"Öykü!" dedi Ateş azıcık sert çıkan sesiyle.

Kafamı efendim anlamında sallayıp sandalyeye oturdum.

~•AKIL HASTANESİ•~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin