22.BÖLÜM:SONSUZLUK

213 46 29
                                    

22.Bölüm:SONSUZLUK
'Ne de devam ettiği gibi bitti...'
——

(Saat:23.14)

Gözlerimi açtığımda odamda bu kadar fazla insan olması beni rahatsız etmemişti. Yüzüme garip garip bakmaları dışında!

"Ne var ya?" dedim sitemli bir şekilde.

"Beste bizden çok önemli bir şey saklamış!" dedi Ömer sinirle.

"Bizden doğum gününü saklamış!" dedi Sude aynı sinirle.

"Dün doğum günüymüş!" dedi Ateş sinirli gözükmeye çalışarak.

"Nasıl söyleseydim arkadaşlar. Nisa öldü aaa benim doğum günüm mü deseydim," dediğinde tebessüm etmişti.

"Hem kız doğum gününü söylemişti. Biz hatırlamadık." dedi Enes.

"4 Eylül 2020, doğum günümü beni hiç tanımadan ilk kutlayan güzel gözlü kıza ithaf ediyorum..." dedim bir elimi havaya kaldırarak.

"Besteeeee," diyerek boynuna atladım. Her yerini öpmüştüm. En son alnına sulu bir öpücük bırakarak geri çekildim.

"Ya iğrenç hiç sevmem," desede gülümsüyordu.

"İyi kii doğdun," diyerek bileğimdeki bilekliği gösterdim. Hiç düşünmeden annemin bana on ikinci yaş günümde aldığı bilekliği çıkarıp ona takmıştım. Rengi pembe olduğu için sevmiyordum. Ama çok değerli bir hediyeydi benim için.

Hediyeyi hediye etmek sevaptır.

Gözleri dolu dolu gülümserken bana sıkıca sarıldı.

Hep birlikte bahçeye çıkıp oturmuştuk. Açık hava iyi gelmişti ama bahçe süremiz dolmuştu. Tekrar benim odama çıkmıştık. Oda da Duru Hoca vardı ne alakaydı onun burada olması?

"Gecenin on ikisinde sizin kaybolmanız çok daha alakalı değil mi cınımcım?"

"Çok korktum çocuklar. Hepiniz bir anda kaybolunca," dedi. Ne alakaydı? Camdan baksa görürdü. "Ben şey yapıyordum, sizi arıyordum. Yarın Güneş Doktor gelecekmiş onu haber vermek için." dediğinde derin nefesler almıştı.

Hepimize gülümseyip odadan çıktığında herkes birbirine bakıyordu.

"Doğru söylüyor, onu haber vermek için geldi korkmayın." dedi Ateş otoriter bir ses tonuyla.

"Sude," dedi sessizce. "Şimdi çok vakti." diye devam etti Enes. Sude kafasıyla onaylayıp kendi odasına gitti.

(Saat:00.25)

Hastane önüne ambulans yaklaştığında derin nefes almıştık. Biz hep birlikte dışarı çıkarken Duru Hoca yanımıza yaklaştı.

"Çocuklar öncelikle sakin olun girelim içeri." dedi ve bizi odaya tekrar soktu.

Kapıyı üstümüze kilitlemişti.

"Sude elini kesmiş, sadece hafif bir sıyrık. Ama çok kan kaybettiği için hastaneye götürüyorlar." dediğinde nasıl tepki vereceğini bilmiyordum.

"NE? Sude iyi mi?" dedi Ateş korkmuş gözlerle.

"Sude'yi görmemiz lazım." diye devam etti Ömer.

"Hocam kan, kana ihtiyacı vardır biz veririz." dedim bende korkmuş bir ifade takınarak.

"Hayır arkadaşlar siz kan veremezsiniz. Sakin olun lütfen. Onu göremezsiniz de yarın gelecek. Hadi herkes kendi odasına dağılsın hem. Uyku vaktiniz geldi." diyerek kilidi açtı ve herkesi benim odamdan çıkardı.

~•AKIL HASTANESİ•~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin