7.BÖLÜM PART2 NO.5

716 241 199
                                    

7.BÖLÜM:NO.5
"Tek duyduğum ses "ÖYKÜ!" farklı kişilerden çıkan ismim. Kalp atışımı ağzımda hissetmem..."

Uykulu gözlerimi açıp odada göz gezdirdim. İçeride bir kız oturuyordu.

Kız eskiden buradaydı galiba. Çünkü kimse beş dakikada tüm eşyaları yerleştiremezdi değil mi?

Saçlarının bir tutamı mavi, bir tutamı mor renkteydi. Kızın kulağında kulaklık vardı. Elindeki şeyle  tırnaklarına şekil veriyordu.

Kıza bakıp cam kenarının oradaki yatağa göstererek boş mu diye sordum.

"Sana diyorum duymuyor musun?!"diye sesimi yükselttim.

Kız kulaklığını çıkardığında tekrar sordum. "Boş!" dedi ve tekrar kulaklığı taktı.

Kız duvar kenarına çekilmişti. Acaba niye bu kadar kendini dış dünyaya kapatmıştı.

"Sen bile bu kadar değilsin Öykü" diyen iç sesime göz devirdim. Ama haklıydı ben bile bu kadar değildim.

Uçakta kapattığım telefonu açıp Elife mesaj attım.

Kime: Elif'imm.

Ben:
"Ben geldim şimdi uyuyacağım çok yorgunum."

Yazdım ama mesaj gitmedi. Çünkü hat yurt dışında açık değildi. Bunun için bir ara Güneş Doktorla konuşacaktım ama şimdi çok yorgunum.

"Saçmalama kalk hadi kalk. Meraktan çatlamıştır." diyen iç sesimi duymak istemesem de haklıydı.

Valize attığım siyah eşofman ve beyaz tişörtü çıkarıp giyindim. Kimseden utanmazdım sonuçta kızdı bunlar. Erkek olsa utanırdım ama kız olduğu için sıkıntı tinne.

"Telefon hattı için gelecek misin?" diye sordum Beste'ye.

Hiç gelecek gibi bir hâli yoktu. Yatağın üstündeki çarşafları çıkarıp getirdiği çarşafları seriyordu.

Ben çok üşenirdim bu kız hiç yorulmamıştı galiba??

"Güneş Hoca hatlarımızı açtırdı. Sen orada olmadığın için seninkini açtırmamış." dedi.

Tabii ya kendi kendime göz devirdim bu salaklık nereye kadardı.

Çıkmadan annemin elime tutuşturduğu çarşaf takımını da yatağa koydum. Belki Beste benimkini de açar diye. Çok beleşçiyim ama ne yapabilirim huyum bu.

Ben kapıdan çıkarken biri daha çıktı  kapıdan. Onu karşımda görünce şok oldum. Kapıyı kapatıp tekrar açtım. O da aynısı yaptı anlamadığım bir nedenden dolayı.

Üç kere aynı şeyi tekrar ettikten sonra cesaret toplayıp ona yaklaştım.

"Sen!" diye fısıldadım. Aramızda 1 metreden az bir mesafe vardı. Sonra o da bir adım attı sonra ben sonra tekrar o. Tam ortada buluşunca durduk.

O mavi gözleri çok şey anlatıyordu. İçine girip kaybolmak isterdi insan.

"Kantindeki çocuk!" diye fısıldadım.

"Otobüsteki kız!" diye fısıldadı.

Bu çocuk kimdi neyin nesiydi böyle? Beni nereden tanıyordu? Beni mi takip ediyordu yoksa!

"Çocuk taş ama he. İkinizde odunsunuz odun." dedi içimdeki ses.

"Çocuğun gözleri çok güzel" dedim ben de karşılık olarak.

~•AKIL HASTANESİ•~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin