2

2.2K 121 10
                                    

"Tuttuğun için teşekkürler Calum." Derken ona kocaman gülümsüyordum. O da gülümsememe karşılık verdi.
Calum Thomas Hood, benim en iyi arkadaşımdı. Tamam, 7 en iyi arkadaşım olabilirdi ama onunla hepsinden daha fazla ortak noktamız vardı ve birbirimizle çok iyi anlaşıyorduk.
Hala onunla sarıldığımı fark edince yanaklarım hafifçe pembeleşti ve geri çekildim. Daha sonra pis bir sırıtışla omzuna hafifçe vurdum. "Ebe!"
Bana kötü kötü baktı ve bandanayı bağlamamı söyledi. Gülüp söylediğini yaptım ve oyuna uzun süre devam ettik. Oyun bittikten sonra bahçede bir daire oluşturacak şekilde oturup uzun uzun sohbet ettik.
Yaklaşık bir yarım saat sonra arkadaşlarımın aileleri geldi. Hepsine teker teker sarılıp veda ettim. En sona Calum ve Michael kalmıştı.
Calum'a sıkıca sarıldıktan sonra o gidene kadar elimi salladım. Daha sonra Michael'la birlikte ailelerimizin yanına gittik.
"Anne, Mike bizde kalabilir mi?" Annem yüzünde bir gülümsemeyle bize baktı.
"Elbette tatlım, fakat önce ailesinden izin alın." İkimiz gülüşüp Michael'ın babasının yanına gittik.
"Baba, bugün Ruby'nin evinde kalabilir miyim?" Dedi Michael. Babası saçlarını karıştırdı.
"Eğer annesi izin verirse kalabilirsin." Dedi. Annem sevecen bir tavırla bizde kalabileceğini söyledi. Michael ve babası onun kıyafetlerini almak üzere evimize çok yakın olan evine götürdü. Biraz sonra Michael elinde çantasıyla gelmişti.
Henüz gün batmadığı için koşarak bahçedeki en büyük ağacın tepesindeki, küçük ağaç eve tırmandık.
Oturup 9 yaşındaki çocuklar ne konuşuyorsa onu konuştuk. Genel olarak oyunlar. O bana okulundaki kızları anlatır, ben de onları değerlendirdim.
"Seni çapkın," dedim alay ederek. "Okuldaki bütün kızlardan hoşlanıyor musun yoksa?" Sırıttı.
"Birini hiç sevmiyorum, salağın teki. Adı da Ruby."
"Hey!" Omzuna yumruk atım. "Sensin o. Hem senin D aldığın ödevden ben A+ aldım." Dil çıkarınca güldüm. Biraz sessizce durduk ve bilerek kapatmadığımız çatıdan yıldızları izledik. Sonra aniden gözlerime bakarak gülümsedi.
"Calum'u seviyorsun, değil mi?" Tamamen dalmıştım.
"Öyle mi?" Sorunun farkına vardığımda gözlerimi kocaman açtım. "Demek istediğim, hayır! Biz arkadaşız." Yüzünde muzip bir ifade vardı.
"Calum ve Ruby, bir ağacın altında, öpü-"
"Kes sesini, dangalak!" Diye bağırmamla kahkaha atması bir oldu. Ciddileşene kadar kollarımı bağlayıp bekledim.
"Bana doğruyu söyle, Ruby. Ne zaman yalan söylediğini anlıyorum." Dedi Michael. "Calum'u seviyorsun, değil mi?" Diye tekrar etti.
"Emin değilim. Onunla olmak hoşuma gidiyor. Onunla konuşmayı seviyorum. Çok tatlı biri. Birbirimize çok benziyoruz. Ama dediğim gibi, çok iyi arkadaşlardan öte olduğumuzu sanmıyorum." Michael gözlerini devirdi.
"Yani onu seviyorsun."
"Bilmem, belki."

selam:d
umarım beğenirsiniz*-*
bir de önceki bölüme 6 oy gelmiş harikasınız teşekkürler<33
sonraki bölümde görüşmek üzere!

Sky // c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin