4. Bölüm 'Çikolata'

43.8K 3.1K 1K
                                    

🔱
'Onu kırmış olmalı yaşamında birisi...
Dinledikçe susması, düşündükçe susması; tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi.'
-Özdemir Asaf-
🔱

Perdenin Ardındakiler - Beni Kendinden Kurtar

🔱
Şu sıralar sağdan soldan gelen ödevler ve sınavlardan hayli bunalmış ve daralmış durumdayım. Tek terapim yorumlarınız ve oylarınızla ruh ve sinir durumumu düzeltmeme yardımcı olur musunuz? Keyifli okumalar...

 Tek terapim yorumlarınız ve oylarınızla ruh ve sinir durumumu düzeltmeme yardımcı olur musunuz? Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yarın gel İrem, abim yattı bile."

"Ya neden hemen uyumasına izin verdin ki? Azıcık oyalasaydın kek pişince sizdeydim."

Cevap verirken alaycıydı sesim. "Yaa, abim de 'Adelya beni oyalasa da uyumasam' diyordu..."

Marş tarağını ağzına zar zor sığdırmış bir şekilde yatağa atladığında bir bilgisayar ekranındaki ödevime bir de ona bakıp kısa bir durum değerlendirmesi yaptım, minik marşmelovum baskın geldi.

Üç gün sonra teslim edilmesi gereken ödevin genel hatları tamamlanmıştı. Ona daha sonra devam ederdim.

Bilgisayarımı kapatıp kenara koyduktan sonra odanın karanlığına alışmaya çalışan gözlerimle Marş'ı kucağıma alıp yavaşça tüylerinde gezdirmeye başladım tarağı.

"Nasıl peki iyi mi? Yarası falan yok değil mi?"

Sorduklarıyla aklım birkaç saat öncesine gitti.

Abimle sarılırken annemin bağırışıyla birbirimizden ayrılmıştık.

Beklenti nişanlı bir Songül olunca beklemediği bir anda abimi görmek onda şok etkisi oluşturmuştu. Ancak Tuğra'nın abimin üstüne atlamasıyla girdiği şoktan çıkabilmişti. Abime sarılıp ağlamış, bizim de içimizi burkmuştu. Babam annemi yatıştırıp abimi onun ellerinden zar zor aldığında yemeğe oturmuştuk.

Sonraki dakikalar abimin sözde Songül abla için kurulmuş olan sofrayı iştahla silip süpürmesi, babamın gülen gurur dolu gözlerle abimi izlemesi, annemin durup durup ağlaması ve abime sarılmasıyla geçmişti...

"Adelya! Niye sustun, yoksa yaralanmış mı?! Çok mu kötü?!"

Ne kötüsü canım, bulduğu ilk fırsatta benimle uğraşacak ve elbisemin boyuna laf söyleyecek kadar iyiydi.

"İyi iyi, domuz gibi hâlâ maşallah."

"Doğru söylüyorsun değil mi? Bak zor tutuyorum kendimi oraya gelmemek için," Bir saniyelik bir es verip devam etti. "Hatta ben neden size gelmiyorum ya? Evet evet, size yatıya geliyorum! Hemen pijamalarımı değiştiriyorum, beş dakikaya kalmaz oradayım!"

"İrem dur gelme yatıya falan. Evdeki herkes uyudu benim de başım ağrıyor şimdi uyuyorum..."

Telefonun diğer ucundan "Ama..." diyecek oldu.

AdelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin