Kalbim gümbür gümbür atıyor, göğsüm hızlı hızlı yükselip alçalıyorken nefes nefese geriye attım başımı. Kapıya yasladığım başımı ona yer açmak ister gibi sola eğdim, "Kızgınım sana." dedim kulağıma yabancı gelen arzulu bir sesle.
Boynumdaki dudakla...
🔱 'Halbuki ben, ne kadar saçma olursa olsun, yan yana bulunduğumuz zamanın durup kalmasını, asla bitmemesini temenni ediyordum.' -Sabahattin Ali/Kürk Mantolu Madonna- 🔱
Son Feci Bisiklet - Pazar ve Ertesi
🔱 Keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kitabıma bir not bırakılmıştı. Bir numara bırakılmıştı benim haberim olmadan. Sonrasında nasıl olduysa kitabım başka birisinin eline geçmişti. O birisi kitabımdaki numarayı arayıp kendisini benim sevgilim olarak tanıtmıştı. Sonrasında hiçbir şeyden haberi olmayan masum bana geri vermişti kitabı. İçindeki notu kendine saklayarak, bana o nota dair hiçbir söz etmeyerek.
Nedendi peki?
Neden yapmıştı Ömer böyle bir şeyi?
Bu adamın derdi neydi?
Hava kararmaya yüz tutmuşken aklımda binbir düşünceyle indim otobüsten. Derin bir nefes aldım.
Otobüs, arkasında sıcak ve kirli bir rüzgâr bırakarak gittiğinde otobüs durağının yirmi metre ilerisindeki taksi durağına değdi gözlerim.
Stratejik olarak oldukça iyi bir noktadaydı konumu.
Gideceği yere geç kalanlar, bir türlü gelmek bilmeyen otobüsten dolayı mağdur olanlar hemen bir taksi çeviriyor olmalıydı kendine.
Mantıklıydı, akıllıcaydı.
Düşünceli gözlerle taksi durağına bakmaya bir son verdiğimde geriye dönüp ilerlemeye başladım aksi yöne doğru.
Annem, işin biter bitmez gel demişti bana evden çıkmadan önce. Evde yatılı misafir vardı. Sınav sonrası zaten yeterince vakit öldürmüşken şu an fazladan harcadığım her saniye benim aleyhimeydi.
Bu düşüncelerle hızlandırdım adımlarımı. Az sonra önüme düşen saçımı sırtımın gerisine atarken aşağıdaki parka giden sokak çekti dikkatimi.
İki beden duruyordu o sokağın başında. Bu iki bedenin biri zayıf bir kız bedeniydi. Bir diğeri ise yapılı bir erkek bedeniydi, Ömer'di gördüğüm kadarıyla.
Birkaç adım sonra gözlerimi kısarak baktığımda emin oldum, oydu.
Karşısındaki kız konuşuyordu, elleriyle destekleyerek bir şeyler anlatıyordu ona. Son gördüğümden bu yana saçı bir miktar, sakalı ise gözle görülür derecede uzayan Ömer ise elleri cebinde, dikkatle ve ufak bir gülümsemeyle dinliyordu karşısındaki siyah saçlı kızı.
Hem kitabımdaki numarayı arayıp sevgilim olduğunu söylemesi hem de günler sonra onu gördüğüm ilk yerin bir kızın yanı olması nasıl bir çelişkiydi?
Bu adam neyi amaçlıyordu tam olarak?
Bana görünmediği tüm süre boyunca, şimdi olduğu gibi, bu kızın yanında olmalıydı.
