14. Bölüm 'Gelincikler'

36.7K 2.9K 963
                                    

🔱
'Ben çiçeklileri, renklileri, delileri severim, bir de delilikleri.'
-Özdemir Asaf-
🔱

Hakan Kurtaş & Kalben - Tesadüfen

🔱
Bayram öncesi atmayı planladığım fakat bazı sorunlar nedeniyle bayrama ertelemek zorunda kaldığım bölümü yine bir takım aksilikler dizisi dolayısıyla ancak bugün düzenleyip atabildim. Yine de geç olsun güç olmasın diyelim güzellerim. Yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar...

 Yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Peki öyleyse... Atla arkama, gidelim bakalım nereye götüreceksen." demiştim, ilk defa bir teklifini kabul etmiştim az evvel.

Ömer'in teklifini kabul etmemle rahatlayan, dudağının kıyısına ufak bir gülücük, gözlerinin içine minik parıltılar konduran ifadesi, atla arkama dediğim an bozguna uğradı.

Kaşları hoşnutsuzca kırışırken omuzları gerginleşti, "Arabam alt yolda onunla gideriz." dedi emrivaki yapar gibi. "Yol uzatmayalım."

Yok ya?

Bir kere mecburiyet dolayısıyla arabana bindim diye, her daim koşulsuzca arabana bineceğimi falan mı sandın sen aslanım?

"Gideceksek bisikletimle gideceğiz. Yok eğer sana uymuyorsa hemen şimdi giderim istediğim yere," Kaldırdım kaşlarımı. Üzerine basa basa "Kendim, tek başıma." diye de ekledim itiraz kabul etmeyen kesin bir tonla.

Kararlı bakışlarım, dik duran omuzlarım destekliyordu tavrımı.

Düşünceli bakışlarının birkaç saniye boyunca ciddi yüzüm ve kaldırdığım kaşlarımda gezinmesine izin verdim. Kararımdan ödün vermeyeceğimi anlaması uzun sürmedi. Baktı kararım geri döndürülemez, sabır çekerek sıvazladı çenesini. "Peki anasını satayım peki bisikletinle gidelim..."

Kabullenişi, sonradan pişman olacağımdan emin oluğum teklifinden caymam için son fırsatı da elimden almıştı, ne hissedeceğimi bilememiştim. Öte yandan da bisikletimin arkasına oturmuş bir adet iri yarı Ömer görüntüsü canlandırmıştı zihnimde.

Dudaklarım gülmek üzere bir hâl almışken "Yalnız," diyerek böldü eğlenen düşüncelerimi. "Gidiş-dönüş boyunca ben sürerim bisikletini."

Hayallerimin katili.

Sinir sistemimin düşmanı.

Çatılan kaşlarımla, "Niyeymiş o?" diye sordum huysuzca.

Dudağının kenarıyla sırıttı huysuzluğuma. "Gideceğimiz yeri ben biliyorum çünkü. Sen değil..."

Fazla mı haklıydı sanki ne?

Haklılığını kabullendim. Oflayarak indim bisikletimden.

Onun neredeyse benim iki katım olan iri bedeni arka bagajda oturuyorken bisikleti kullanabilmem de fizik kurallarına aykırıydı zaten.

AdelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin