Keyifli okumalar dilerim💫
☄️
Aklım, şu anda olması gereken yerde asla değildi... Dinçer'in koca avucu belimden yırtıcı bir hayvanı andırırcasına kotun sıkıca sardığı kalçama indi, elinin içindeki sıcaklığı hissedebiliyordum. Gür sakalları çeneme, boynuma batıyor, sürekli daha fazlasını isteyen dudakları durmak bilmiyordu.. Üst dudağımı dişlerinin arasına alıp ısırdığında hissettiğim acıyla birlikte parmaklarımda olan saç tutamlarını daha çok çektim.. Onun kucağında olduğum için göğsüm, tamamen onun göğsüne yaslıydı, her nefes alıp verdiğinde göğsüyle beraber ben de kalkıp iniyordum.. Hareketleri sertti, vahşiydi.. Öyle ki ellerinin tenimin üstünde bıraktığı izleri hissedebiliyordum, örselenmiş ve öpülmekten acıyan dudaklarıma ardı ardına sert öpüşler bırakmaya başlarken soluduğum nefesiyle gözlerim titredi.. Kasıklarımda ince ince dolanan sızıya alışık değildim, bu hislere o kadar yabancıydım ki...
Dudağımı serbest bırakan iri dudakları aç bir tavırla boynuma indiğinde kalçamdaki ete gömülen parmaklarıyla boğazından koca bir inilti çıktı, çıplak tenime doğru.. Altımda zaman geçtikçe büyüyen bedeni, sertleşen omuzları ve vahşileşen tavrıyla ben bu işe bir dur demeliydim.. Ama gelin görün ki ağzımı açıp Dinçer'e tek kelime edemiyorum, nefesim buhar olup uçuyordu sanki... İçim alev alevdi, parmak uçlarım karıncalanıyor, bu adamın benim üstümde kurduğu hakimiyet aklımı başımdan alıyordu.. Onun kucağında, küçük bir kuş gibiydim..
Islak ve oldukça sıcak dudaklarını boynuma bastırdığında gök öyle bir gürledi ki... Ofisin camlarına vuran yağmur taneleri, Dinçer'in kaba nefes alış verişleri ve kalbimin son sürat atışı kulaklarımdaydı. Dudaklarının altındaki çıplak etime aniden dişlerini geçirmesiyle dünya bir anlığına durdu, kulak zarı delen çığlığıma engel olamamıştım... "Ya Dinçer!" beni kendine daha çok çeken adamın hakimiyetinden ayrılmak için elimi saçlarının arasından çekerek göğsüne koydum, o ise hiçbir şey olmamış gibi azılı dişlerini geçirdiği boynumu öpüyor, ara sıra dil darbelerini bile hissediyordum.. Durması gerekirdu, kesinlikle!
"Sana doyamıyorum," ten ürperten, boğazdan çıkan garip sesiyle bir an durdu.. Gözleri öptüğü ve ısırdığı yere değdiğinde, gördüğü şeyden memnun bir hale evrilen yüzüne ters ters baktım.. Tenim çok hassas olduğu için büyük ihtimalle kızarmıştı, akşama doğru da morarırdı kesin.. "Tenin ne kadar hassas, dokunsam morarıyor." belimde duran diğer elini tekrar yanağıma çıkarıp gözlerini de ışık hızında buğulanan gözlerime dikti, yüz yüzeydik.... Kapkara hareleri sanki olabilirmiş gibi daha da kararmış, dipsiz kuyuyu andırıyordu. "Oysa ki daha sana dokunmadım, bu gördüğün ön gösterim bile değil.."
"Nasıl bir hayvansın sen anlamadım ki?" dudağının kenarı çok hafifçe kıvrıldı, kirpikleri titredi.. Göğsünde olan elimi kaldırarak acıyan boynuma götürdüm, sanki vücudumdaki bütün kan orada toplanmış gibi yanıyordu.. "Bundan sonra üç kurala uyacağız.. Öpmek, dokunmak ve sarılmak yok!" sinirden titreyen sesim kısık çıkıyordu, canımın acısı bir yerden ona bu kadar kolay av olmam da gözüme batıyordu artık. Dinçer, kıstığı koyu gözleriyle yüzümü taparcasına izlemeye devam etti.. Bir eli saçlarımın arasında geziniyor, diğer eli ondan uzaklaşmamam için belime baskı yapıyordu.
"Cennet," dedi efsunkar çıkan sesiyle... Gerilen çenesi, içeri göçen yanakları ve kıpkırmızı dudaklarıyla karşımda, anlamını çözemediğim garip bir bakışla bana bakıyordu. "Sen bunun olacağına inanıyor musun gerçekten?"
"İnanıyorum," kısık çıkan sesim ve dik tutmaktan yorulduğum sırtımla, biraz olsun dinlenebilmek için başımı Dinçer'in sert omzuna yasladım... Yüzü yüzümden ayrılmış, başıma baskı yapmaya başlayan çenesini saçlarımın arasında hissedebiliyordum.. Konuyu değiştirmem lazımdı, "Ne zamandır biliyordun, Emir'in Yunus abinin mektubunu odama koyan kişi olduğunu?" ellerimi, dizlerimin üstüne koyarak gözlerimi sımsıkı kapattım. Her ne kadar unutmaya çalışsam bile Emir'in ihaneti boğazıma atılmış bir düğümdü, onu yok sayamıyordum.. "Neden bana söylemedin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYDIN MAHALLESİ
Novela Juvenil"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Di...