bölüm 11

4.2K 670 197
                                    

Jeongguk kasadan ürünleri geçirirken göz ucuyla yanında kısa bir zaman önce çalışmaya başlayan Daehyun'u kontrol ediyordu. Bir lise öğrencisi olduğunu öğrenmişti. Patronu normalde lise öğrencilerini çalıştırmaya karşı biriydi ve Daehyun gerçekten genel anlamda küçük görünüyordu. Kendisinden yaklaşık on santim kısa olmasının yanında yüzü de bebek gibiydi. Her an kendini incitebilecek gibi görünüyordu ve istemsizce ona dikkat ediyordu. Patronu ise onu işe almasının nedeninden bahsetmemiş, bunun özel olduğunu söylemişti. Merak ediyordu biraz.

"Ödeme kredi kartı mı yoksa nakit mi olacak?" diye sordu, müşterisine dönerken.

"Nakit." Pekala, alışveriş puanı hakkında uzunca konuşmasına gerek yoktu. Buna sevinmişti. Hızlıca ödemeyi gerçekleştirip fiş ile birlikte artanı verdi.

"Hyung," Boşluğu hemen fırsat bilip önünde dikilmeye başlayan Daehyun'a baktı.

"Evet?"

"Yeni gelen ürünleri yerleştirdim, şimdi ne yapmam gerekiyor?"

"Kasaya geç," dedi Jeongguk oradan çıkarken. "Benim taşımam gereken birkaç koli var."

"Sana yardım edebilirim." Hevesle söylediğinde Jeongguk gülümsedi.

"Yanlış anlama Daehyun ama koliler biraz ağır ve ben bir yerlerini yaralamanı istemem."

"Ben güçlüyüm," Daehyun kaşlarını çattı. "Sana yardım edeceğim."

"Bak- ödevin falan yok mu? Saat epey geç oldu-"

"Hyung, ben bunun için para alıyorum, anlıyor musun?" Daehyun çok açık bir şeyi dile getirmekten hoşnut değil gibiydi. "Çalışmayıp öylece seni izlersem bu sana haksızlık olur."

Jeongguk onun bu şekilde düşündüğünü görünce iç çekti. Daehyun işe başladığından beri hızlı bir şekilde öğrenmeye çalışıyordu, oradan oraya koşuşturuyor ve bir işi bitirince başka birini arıyordu. Yerinde duramadığını ve hareketi sevdiğini anlamak zor değildi.

"Pekala, beni takip et ve sadece sana verdiklerimle yetin."

"Ama-"

"Daehyun."

"Aman iyi..." Homurdanmasına rağmen Jeongguk'u peşinden ilerliyordu.

***

"İşte böyle oldu." Daehyun okulunda yaşadığı bir olayı heyecanlı bir şekilde anlatmayı bitirdiğinde Jeongguk bir tepki vermesi gerektiğini biliyordu.

"Bu harika."

"Vay be, çok duygulusun." Daehyun gözlerini devirdi.

"Müzikal yeteneğini görmedim ama anlattığın şeyler beni meraklandırdı-"

"Gelmek ister misin?" Jeongguk sadece nezaketen konuşmuştu oysa ki. "Seni gösterimi izlerken görmek bana cesaret verir hyung."

"Şimdiden mi?"

"Bence iyi anlaştık ve senin hayata bakış açın beni etkiliyor, ilk günümde benimle yaptığım konuşma çok tatlıydı ve sana kolayca ısındım. Neden hyungum olmayasın ki?" Daehyun çok ciddi bir şekilde söylediğinde Jeongguk uzanıp onun saçlarını karıştırdı. İyi bir çocuk olduğunu görebiliyordu.

"Yine de insanlara böyle hemen güvenme, dünya gittikçe kötü bir yer oluyor."

"Yani? Gelecek misin?"

"Söz vermek istemiyorum ama gelmeye çalışırım."

"Jeongguk..." İkili sohbeti bırakıp sese doğru başını çevirdi. Gelen kişi Taehyung'du ve onu görünce Jeongguk kalbinin üzerinden bir ağırlığın kalktığını hissetti. Rahatlamıştı.

common love isn't for us (don't you agree?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin