28.BÖLÜM: "SUSKUN"

421 98 9
                                    

28.BÖLÜM: "SUSKUN"

"Bugün dünden daha kötü olabilir ama yarın, bugünden daha iyi olacak."

***


Telefon ikinci defa çaldığında elindeki içki bardağını yavaşça çevirdi Fuat. Dudakları uyuşmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp bakışlarını boydan boya camla kaplattığı odasından dışarıya çevirdi. Gözleri çimlerin üzerinde durdu. Verda'nın çimlere bastığını anımsadı. Havuza düşen yağmur tanelerinin ahengiyle yüzü ışıldamıştı ancak yağmur sertçe cama çarptığında terlemeye başlamıştı.

Ateşini kontrol etmek istercesine elini alnına koydu. Tabii ki de anlayamamıştı. Bugün Verda'yla yağmurun altında kaldığı için ateşi yükselmişti. Fuat hep bünyesi zayıf olan bir insandı zaten. Ne kadar aksini gösterse de o hep böyle biri olmuştu.

Pahalı saatine baktığında saat gece yarısını oldukça geçmişti. Verda'nın doğum gününe saatler kalmıştı. Aklına Verda gelince buruk bir tebessüm oturttu dudaklarına. Bu tebessüm geçmişin düşüncelerine teşebbüsüyle aniden yerini öfkeye bıraktı. Öfke genç adama yakışıyordu. Öfke onun yaralarla bütünleşmiş kalbine yakışıyordu. Öfke kahve gözlerine yakışıyordu. O hiçbir zaman öfkeden başka bir duyguya kendini teslim etmemişti. En azından öyle sanıyordu.

Öfkesi onu büyüttü.

Öfkesi onu köreltti.

Ama sevgisi onu yokedecekti.

Telefonu tekrar titreyince elindeki içki bardağını yanındaki ufak masaya bıraktı. Uzanıp koltuğun üzerindeki telefonu aldı. Telefondaki isimle beraber iyice huzursuzlaşmıştı. Bu aramalardan artık kaçamayacağını farkettiğinde derin bir nefes alarak açtı telefonu.

"Ne var?" Sesinde hiç duyulmamış bir mesafe vardı. Lakin Serkan'ın öfkeli sesine nazaran bu ses tonu oldukça sakindi. Serkan mırıldandı. "Nerdesin?" Fuat lacivert gömleğinin düğmelerini açmaya başlarken kaşlarını çattı. "Ne zamandan beri sana konumumu bildiriyorum." dediğinde Serkan için son damlaydı.

"Ulan yavşak! Siz ne bok yediğinizin farkında mısınız? Seni de o kardeşim olacak pezevengide öldürürüm!"

"Serkan kendine gel, siktirtme ağzını! Planladığımızda sizden ayrıyım demiştim. Kimse beni sorgulayamaz demiştim. Asıl sen ne bok yediğini sanıyorsun?"

Fuat'ın sert sesiyle Serkan daha da öfkelendi. "Olayı planladığımızda ikinizde o kıza aşık olamayacaktınız. Şimdi görüyorum ki o küçük kevaşe için tüm planları bozuyorsunuz."

"Verda hakkında düzgün konuş. Seni bir daha uyarmayacağım. Kimsenin Verda'ya aşık olduğu yok ama eğer çok merak ediyorsan maymun gözünü açtı. Bu olayla o kızın yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok. O masum. Tıpkı benim gibi, senin gibi, Efkan gibi. Anladın mı? Ma-sum! "

Fuat öfkelendiği için düğmelerini bir türlü açamamıştı. Bunun için daha da sinirlendi. Serkan bağırdı. "Lan nasıl aşk maşk yok ortada. Gözüm mü kör benim. On yedi yaşımdan beri tek düşündüğüm şey bu. Ne sikime polis oldum sanıyorsun? On yılımı verdim ben bu plana. Koskoca on yılımı. İki kayıp verdik lan biz. İki kayıp..." Serkan'ın sesi çatallaşırken Fuat gözlerini kanepeye dikmişti.

LEYL (ELZEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin