Harry kontrolsüzce kapıyı yumruklarken sinirlerine hakim olmak adına hiçbir şey yapmıyordu. O denli öfkeliydi ki karşısına kim çıkarsa çıksın dinlememeye kararlıydı.
Kapı sonunda açılınca büyümüş gözlerle ona bakan Lottie daha ne olduğunu anlamadan Harry içeri daldı.
"Louis! Neredesin?" diye bağırıp evin içinde onu aramaya başladı.
Merdivenlerden hızla inen Félicité korkmuş görünüyordu ama Harry bunun farkında bile değildi.
Sinirle soluyordu ve burun delikleri bununla orantılı olarak büyümüştü. Yüzü kızarmış ve alnındaki damarlar belirginleşmişti.
Harry aşağı katta onu bulamayınca yerini ezbere bildiği odaya yöneldi. Merdivenleri ikişer üçer çıkarken tek istediği onu orada bulup bir güzel benzetmekti.
Kapıyı çalmadan direkt içeri daldı. Louis yatakta oturmuş Zayn'in kaşına pansuman yapıyordu.
Pek değişmemişti. Her zamanki gibi ufak bir bedeni, karışık saçları ve ışıl ışıl bakan mavi gözleriyle Louis'di. Sadece biraz zayıflamıştı ve sakal bırakmıştı.
Louis, Harry'i fotoğraflardan değil de kendi gözleriyle sabah ışığında görmenin zevkini yaşıyordu. Dahası mümkünmüş gibi uzamış, saçlarını kesmiş ve vücut yapmıştı. Enfes görünüyordu. Tabii suratındaki şu onu bir kaşık suda boğacakmış gibi duran ifade hariç.
Harry kapıyı hınçla kapatıp onlara doğru ilerledi. Ne olacağını hemen anlayan Zayn, Louis'yi arkasına aldı ve Harry'nin karşısına dikildi.
"Çok sinirlisin Harry. Yanlış bir şeyler yapabilirsin. Şimdi konuşmayın."
Harry gözlerini devirirken, "Sen hiç konuşma, Malik. Arkamızdan iyi eğlendin mi bari? Bu salakları ne güzel uyuttuk Louis diye dalga da geçtin mi? Ha?!" diye bağırırken Zayn yumruklarını sıkmış yeşillinin nefretini kusmasını bekliyordu.
"Anlamıyorsun. Bilmediğin şeyler va-"
Harry çileden çıkmış gibi ellerini saçlarından geçirerek bağırdı.
"Bilmediğim şeyler umrumda bile değil!"
Louis sessizce onu izliyordu.
"Duymak istemiyorum! Tek sikik kelimeyi bile ondan duymak istemiyorum! Buraya hayatıma daha ne kadar sıçacağını sormaya geldim."
Keskin yeşillerini ona uysal uysal bakan mavilere kenetledi.
"Benden ne istiyorsun? Söylesene! Orada öyle dikilip durma! Neden bir anda çıkıp geldin? Neden dün gece evime girip beni öptün lanet olası? Konuşsana!"
Zayn şokla Louis'ye bakarken, "Bunu sonra konuşacağız," diye fısıldadı.
Harry, "Aradan çekil Zayn. Sana hâlâ nezakatle böyle bir istekte bulunabiliyorken çekil," dedi daha sakin bir sesle.
Zayn tek bir santim kıpırdamadan meydan okurcasına Harry'e bakmaya devam etti.
"Ne o? Her zaman böyle korkak mıydın sen? Ben kör kütük aşık olduğumdan fark edememişim demek. Benimle yüzleş artık Tomlinson. Sonra hayatımdan bir daha girmemek üzere siktir olup git!"
Louis yanağının içini sertçe dişlerken bu sözlerle kalbinin parçalara ayrıldığını hissedebiliyordu.
"Zayn bu sana son uyarım. Ya aradan çekil ya da ben seni çekmesini bilirim."
Louis işlerin kontrolden çıktığını kabullenerek elini arkadaşının koluna yerleştirdi ve önünden itti. Şimdi eskiden ona aşkla bakan yeşillerle karşı karşıyaydı.
"Harry, özür dilerim. Yaptıklarımın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz biliyorum ama sadece bir kez olsun dinle."
Harry derin bir nefes verirken, "Çabuk ol. Bana neden dün gece evime girdin onu anlat. Fazla vaktim yok," dedi.
Louis bu soğuk ve kaba hareketlerle kırılsa da belli etmemeye çalıştı. Eskiden olsa Harry onu kırmamak için kelimelerini özenle seçerdi. Şimdi ise tam aksi, onu kırmak için seçiyordu.
"Ben ünlenmeye başlayınca sözleşmeli olduğum şirket hiçbir suretle ilişkimi açıklayamayacağımı söyledi. Bu beni fazla rahatsız etmedi o zamanlar, sahne ışığı altında parlıyorken bazen kafan karışabilir ve yanlış seçimler yapabilirsin. Ben de öyle yaptım, Harry. Seni unutup yoluma bakabilirim sandım ama yanılmışım. Vazgeçmenin çok zor olacağını hiç düşünmemiştim. Seni ve bağımlılık yapan kalbini çok özlüyordum. Seni geri kazanmak için her şeyi yapmaya karar verdim ama izin vermediler. Diretince de sahte sevgililer buldular. Benim için sadece sen vardın. Hep sendin, Harry. Se-"
Harry dediklerinden zerre etkilenmiş görünmüyordu. Louis işinin çok zor olduğunu o son mesajı aldığında fark etmişti fakat sevdiği adamın duvarlarının bu denli yüksek olabileceğini hiç düşünememişti.
"İnan bana senin ışıltılı şöhret hayatın artık umrumda bile değil! Sadece bana dün akşam ne bok yemeye çalıştığını söyle."
Louis ne diyeceğini bile bilmiyordu ki.
"Özür dilerim. Her şeyi çözebileceğimi sandım. Evimize gelirsem-"
Harry açıklama beklerken aşağı eğdiği kafasını hızla kaldırdı.
"Ne dedin sen! Evimiz mi? Evimiz diye bir şey yok. Hiç olmadı! Orası sadece benim aptal hayallerimle beni sevdiğine inandığım eski Louis için kurmaya çalıştığım bir evdi. Sakın evimiz demeye cürret etme!"
Louis üzerine yürüyen Harry'le birkaç adım geri gitti.
"Bu kadar yeter Styles. Git artık," diyerek araya giren Zayn'e daha fazla katlanamayan Harry tişörtünün yakasından tuttuğu gibi duvara yasladı.
Louis korkuyla karşısındaki yeşilliyi süzerken donakalmıştı.
"Hele sen! Zayn siktiğimin Malik'i. Beş koca yıl boyunca yanımda durup acılar içinde kıvranmamı izledin. Gerçekleri anlatmak çok mu zordu? Ben ağzınızdan çıkacak en ufak şeye bile inanmak istiyordum. Bana yalan söyleseniz bile umrumda olmazdı."
Harry'nin haklı olduğu gerçeği Louis'i bitiriyordu. Ondan uzak kalınca yeni hayatına öyle dalmıştı ki etrafındaki insanların dediklerine hak verip Harry'e bir daha asla ihtiyacı olmayacağını tekrar edip durmuştu.
Tanrım, öyle yanılmıştı ki.
"Ben ergen kafasıyla intihar etmeye çalışsam Louis acıyıp geri döner mi diye düşündüm be! Sen bu sefilliğin her anını gördün. Tek kelime etmedin."
Harry bağırmak için yeterince güçlü hissetmiyordu artık. Cümlelerin sonuna doğru sesi gittikçe güçsüzleşiyordu.
"Ben bunu hak etmedim. Hiçbirini hak etmedim."
Yakasını tuttuğu esmeri duvara iterek bıraktı.
Odadan çıkmadan önce son kez Louis'e döndü ve "Değdi mi bari?" dedi.
Mavili soruyu anlamadığından sessiz kaldı.
" 'Bizi' paramparça etmene değdi mi bari o yeni ışıltılı hayatın?"
Cevabını alamayacağını bildiğinden "Ben de öyle düşünmüştüm," diyerek kapıyı açtı.
Louis çaresizce, "Harry, seni hâlâ çok seviyorum," dedi.
Saniyelik bir duraksamadan sonra kapıyı ardından sertçe kapayarak odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚
FanficLouis: Fazla bir şey yapmana bile gerek yok beni bir dokunuşla baştan çıkarabilirsin bebeğim ya da Louis, 4 senedir platonik olduğu Harry'e sonunda aşkını itiraf ediyor. Fakat ufak bir problem var ki Harry düz (ya da öyle sanıyor) [ texting // düz...