Güneşli bir Pazartesi sabahının saat dokuzuydu. Liam, Zayn ve Louis sıralarına yerleşmiş dersin başlamasını beklerken kendi aralarında konuşuyorlardı. Eh, Louis buna daha çok 'sorguya çekmek' diyordu.
"Siz tüm bunları nereden öğrendiniz?" Louis'in sesi şaşkınlığıyla eş değer bir şekilde yüksek çıkmıştı.
Liam gözlerini devirip sanki Louis çok anormal bir şey sormuş gibi, "Niall'dan öğrendik başka kimden öğreneceğiz," diyerek göz devirdi.
Zayn Louis'in gözlerinin içine oldukça tehlikeli bir şekilde bakıyordu. "Aranızda bir şey yaşanmadığından eminsin, değil mi?"
Zayn ona bu bakışları atarken sarılarak uyudukları gerçeğini arkadaşlarından gizlemenin daha iyi olacağına karar verdi.
"Evet Zaynie. Hiçbir şey olmadı."
Liam ve Zayn bir süre gözleriyle garip garip hareketler yaptıktan sonra Liam pes edercesine nefes verdi ve "Niall bize sen ve Harry'nin beraber uyuduğunu da söyledi Lou," dedi.
Niall daha neleri biliyordu Tanrı aşkına!
"O nereden biliyor bunu?"
Liam yine cevap çok açıkmış da Louis anlamayacak kadar aptalmış gibi baktı.
"Tabii ki Gemma demiş."
Louis sinirlenmeye başladığını hissediyordu.
Sabah beraber uyanmanın verdiği huzur ile yatakta biraz oyalanmışlardı. Harry tüm o zaman boyunca kollarını Louis'in belinden çekmemişti. Dün barda olanlarla ilgili tek kelime etmemişti. Belli ki Louis'in dün akşam yaşadıklarını hatırlatıp onu üzmek istemiyordu.
Sonra Harry ona bugün yapacak bir planı yoksa takılabileceklerini söylemişti ve Louis hemen kabul etmişti.
Onlar tatlı tatlı bakışıp plan yaparken odaya kardeşini uyandırmak ve kahvaltıya çağırmak için Gemma dalmış ikisini öyle sarmaş dolaş görünce ise şoktan tek kelime edemeden odayı terk etmişti.
Louis eliyle suratını kapatıp homurdandı.
"Siz ikiniz ne zamandır Niall ile böyle yakınsınız?"
Zayn omuz silkerek, "Pek uzun zaman olmadı aslında. Ve konuyu değiştirme Louis. Başka neler yaptınız?" dedi.
"Niall devamını anlatmadı mı size?" sesi alay ettiğini belli ediyordu.
Liam defterini sıradan alıp arkadaşının kafasına çok da sert olmayacak şekilde geçirdi.
"Dökül."
Bıkkınca nefes verip başladı anlatmaya Louis. "Pekalaa..."
Harry ve ailesiyle -ne ara geldiğini anlamadığı Niall da dahil olmak üzere- kahvaltı yapmıştı. Anne çok tatlı biriydi ve kahvaltı boyunca Louis'e sorular sormuştu. Kendini daha rahat hissetsin diye de sürekli gülümsemişti. Hatta Louis'e iltifat edip ne kadar güzel gözleri olduğundan ve mavi rengi ne kadar çok sevdiğinden de bahsetmişti.
Gemma ise Niall'la fısıldaşıp Harry ve ona kaçamak bakışlar atmıştı. Arada muzipçe gülümsemeyi de unutmamıştı tabii.
Kahvaltıdan sonra Harry ve Louis odaya kapanmıştı. O sırada mutfakta dönen dedikodu kazanından haberleri yoktu.
Niall, Gemma ve Anne'nin ısrarlarına (!) daha fazla dayanamamış ve tüm bildiklerini ortaya dökmüştü. Anne oğlunun Louis'le oynuyormuş gibi görünmesine ve kız arkadaşı varken Louis ile zaman geçirmesine kızmıştı. Gemma ise kardeşinin eninde sonunda sevgilisinden ayrılacağını ve bu mavi gözlü minik gence açılacağını söylemişti. Louis özel olmalıydı çünkü daha önce eve Niall'dan başka kimseyi getirmemişti. Hele kıyafetlerini paylaşıp beraber uyuma olayını hiç yaşamamıştı.
Louis ve Harry rahatsız edilmeden tüm günü Harry'nin odasında geçirmişlerdi. En sevdikleri filmden, favori şarkılarından hatta en utanç verici çocukluk anılarına kadar birçok konudan konuşmuşlardı.
Hava kararmaya başlarken ise Louis artık eve gitme vaktinin geldiğini söyleyip üstünü değiştirmek için banyoya girmişti.
İşini halledip kapıyı açtığı anda sabırsızlıkla onu bekleyen Harry'le karşılaşmıştı. Harry ona gelecek hafta sonu tekrar vakit geçirmek isteyip istemediğini sormuştu ve Louis daha Harry sözünü bitirmeden 'Evet' diye çığırmıştı.
Finalde ise Harry annesinin arabasıyla Louis'i eve bırakmıştı. Louis arabadan inmeden önce Harry'nin yanağına küçük bir öpücük kondurmuştu.
Anlatmayı bitirince Liam sevinçle dostunun boynuna atıldı ve tebrik etti.
Zayn ise fazla heyecanlanmamaları gerektiğini, o kıvırcığa güven olmayacağını söyledi.
Bu konu hakkında biraz daha konuştuktan sonra Liam ve Zayn önüne dönmüş aralarında fısıldaşmaya başlamışlardı.
Bay Green'in dersiydi yani Harry'le tek ortak dersi.
Louis öğretmeni gelinceye kadar oyalanmak için telefonunu çıkarıp müzik listesine girdi. Artık dinlemediği birkaç müziğin üzerine tıklayıp sildi.
O sırada yanına oturan bedenle dikkati oraya kaydı. Harry tüm dişlerini göstererek gülümsüyordu.
"Selam William."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚
Hayran KurguLouis: Fazla bir şey yapmana bile gerek yok beni bir dokunuşla baştan çıkarabilirsin bebeğim ya da Louis, 4 senedir platonik olduğu Harry'e sonunda aşkını itiraf ediyor. Fakat ufak bir problem var ki Harry düz (ya da öyle sanıyor) [ texting // düz...