𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚

LXIV

Harry odaya daha ilk adımını attığı an sırtı duvarla buluşmuştu. Bedenini ona sertçe yaslayan Louis'nin kaşları çatıktı.

"O neydi öyle Styles?"

Harry nedenini söylemek istiyordu ama böyle basit bir hareketle bile tahrik olduğu için kendine kızmakla meşguldu. Bir süre sadece o tapılası suratını izledi.

Louis sabırsızca sorusunu yineleyerek, "O neydi öyle dedim! İsa aşkına ailemin önündeydik ve yakalansaydık bir daha kardeşlerimin suratına nasıl bakacaktım ben?" dedi.

Harry'i kendine getiren de tam bu sözler olmuştu. Bedenine yaslı ufak bedeni iterek sinirle soludu.

"Hak ettin bunu. Telefonuna şifre koymamanın cezası sayarsın artık."

Louis kaşlarını daha da çatarak, "Ne telefonu ne şifresi?" diye bağırdı.

Harry böyle büyük bir tepki alabileceğini tahmin etmemişti. Hele ki böyle küçük ve tatlı bir bedende bu derece bir sinirin var olabileceğini de düşünmemişti.

"Dur açıklayayım," derken Louis'ye bir adım yaklaştı.

"Sen o sikik telefonuna şifre koymadığın için Lottie tüm mesajları okumuş ve yediğimiz her boku biliyor."

Louis'nin sert ifadesi biraz yumuşayınca Harry bir adım daha attı. 

"Tüm yemek boyunca 'her şeyi biliyorum sizi edepsiz şeyler' dermiş gibi baktı."

Louis kahkahasını bastıramadı ve sarsılarak gülmeye başladı.

Bu hareketi Harry'i gereğinden fazla rahatsız etmişti. Ne yani bu gülünecek bir konu muydu?

Kendisi çok utanmıştı ve Louis'nin de az biraz utanma belirtisi göstermesini bekliyordu. Ama gerin görün ki Louis utanmak bir yana dursun bu durumdan keyif almışa benziyordu.

"Sussana be! Ne dediğimi duymadın mı?"

Mavili kahkaha atmayı kesmeyince Harry irite olmuş şekilde gidip geniş ve pofuduk yatağa attı kendini. Sırtını başlığa yaslarken gülmekten iki büklüm olmuş sevgilisine dikmişti gözlerini.

Louis birkaç saniyenin ardından kendini durdurabilince Harry'nin yanına kuruldu.

"Buna neden takıldın ki? Lottie sağlam kızdır tek kelime etmez kimseye."

Harry gözlerini devirirken, "Beni ilgilendiren sır saklayabilme özelliği değil Loueh, bizim her şeyimizi biliyor olması. Tanrı aşkına nerede kaldı özel hayat?" diyerek sızlandı.

"Onun adına ben özür dilerim bebeğim. Söz veriyorum bundan sonra şifre koyacağım ve eğer seni daha rahat hissettirecekse kimse bir daha bizim küçük kirli mesajlarımızı görmeyecek."

Yeşilli konuyu uzatmak istemediğinden onayladı ve aklına gelen şeyle sırıtarak Louis'ye döndü.

"Demin ilk küçük kavgamızı yapmış olabiliriz. Oww, ne tatlıyıızz," bebek sesiyle konuşarak Louis'yi kendine hayran bırakmıştı.

Gözlerinden kalpler çıkarak ona bakan Louis uzandı ve dudaklarını buluşturdu.

Harry'nin üst dudağını öperken aynı zamanda saçlarıyla da oynuyordu.

Harry sevgilisinin alt dudağını ısırıp geri çekilirken, "Dünden beri toparlanamadım zaten buraya da ilaç alıp geldim. O yüzden bunu ilerletmememizde fayda var," dedi.

Louis elinde olmadan sırıttı.

"Babacık biraz canını acıtmış olabilir,  korkma zamanla alışırsın prensesim."