XLIX

2.2K 193 205
                                    

Harry yolcu koltuğunda sızıp kalmış bedeni zorlanmadan kucaklamış ve odasına kadar taşımıştı. Hiçbir ses yapmadan bunu başarmış olmak onu şaşırtmıştı. Genelde sakardı ve ışıklar açıkken bile bir şeylere çarpıp kırardı.

Louis'i yatağına bıraktığında sırada ne olduğunu biliyordu. Ama bunu yapmak istiyor muydu emin değildi. Ne kadar kendine itiraf edemese de Louis'e karşı oldukça kuvvetli duygular besliyordu. Üzerindeki dar pantolon ve kalın sweatle rahat edemeyeceğini de biliyordu. Kendine hakim olmalıydı. Bunu Louis için yapıyordu. Sarhoş bir gençten yararlanacak kadar aciz ve adi biri değildi.

Yatağında uyuklayan Louis'in üzerine eğildi ve beyaz sweati uçlarından tuttuğu gibi başından çıkardı. Aceleyle yapıyordu bunu çünkü ne kadar çabuk o kadar iyiydi. Böylece Louis'in yarı çıplak bedenine bakma gibi bir zamanı olmazdı.

Elleri bu sefer siyah pantolonun düğmesine gidince derin bir nefes aldı ve belinden tuttuğu gibi bileklerine kadar indirdi. Bu hızlı hareketi Louis'i rahatsız etmiş olacak ki biraz kıpırdandıktan sonra yüz üstü pozisyona geçti.

Harry, Louis'in hayranlık uyandıracak derecede şekilli poposuna bakmaktan alıkoyamadı kendini.

Giydiği dar boxer sayesinde kalçası daha bir belirgin görünüyordu ve bu görüntü Harry'nin sertçe yutkunmasına neden oldu.

Başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Louis'in ayak bileklerinde duran pantolonu tek hamlede çıkardı ve kıyafetleri özenle katlayıp giysi dolabının yanındaki sandalyeye bıraktı.

Louis'e giydirmek için çıkardığı tişörtü ve şortu elinden gelen en hızlı şekilde giydirip sonunda ne zamandır tuttuğunu bilmediği nefesi verdi. Bu çocuk ona neler yapıyordu böyle!

Odasından çıkıp banyoya girdi. Aynada yüzü tamamen kıpkırmızı olmuş bir Harry ile karşılaşmayı beklemiyordu. Kendini öyle sıkmıştı ki tepki vermemek, ona dokunmamak için.

Yüzüne birkaç kere soğuk su çarptı ve odasına geri döndü. Louis hâlâ bıraktığı pozisyonda uyuyordu. Bir süre uyuyan bedeni izledi. Daha sonra yaptığı şeyin çok ürpertici olduğunu düşünüp alt kata indi.

Mutfakta biraz oyalandıktan sonra elinde fazladan yaptığı üç sandviçle odasına geri döndü.

Tabağı çalışma masasına bıraktı ve yatağa taraf bakmamaya özen göstererek giysi dolabına ilerledi. Kolsuz beyaz bir tişört ve şort çıkarıp Louis'in uyuyor olmasının rahatlığıyla üzerini değiştirdi.

İşini bitirmişti ki bir kıkırdama duymasıyla donup kaldı.

"Güzel şovdu Styles" kıkırdamaya devam ederken kelimeleri yaya yaya söylemişti Louis.

Belli ki alkolün etkisi hâlâ geçmemişti.

"İnsanları dikizlemek hoş bir şey değildir Lou." diyerek yatağa adımladı Harry.

Louis yanına oturacağını düşünerek orta büyüklükteki yatakta ona yer açtı.

Harry bunu planlamamıştı ama yatağa giderken masaya bıraktığı tabağı da beraberinde götürüp sırtını başlığa yasladı ve sandviçlerden birini Louis'e uzatarak diğerini kendi yemeye başladı.

Louis pek aç değildi ama Harry'nin kendi hazırladığı belli olan sandviçi yemese olmazdı. Sırıtarak bir ısırık aldı.

Sessizce sandviçlerini bitirince tabaktaki diğer sandviçi Louis'e uzattı. Louis istemediğini belirtircesine kafasını salladı.

Harry diğer sandviçi de iştahla yerken Louis onu izliyordu.

Tamamıyla ayık olmasa da eskisi kadar sarhoş değildi. Hayranlıkla Harry'i izlemeye başladı. Sürekli rüyasında gördüğü o anlar gibiydi. Harry'nin bedeni ona çok yakın duruyor hatta uzattıkları çıplak bacakları birbirine değiyordu.

Harry tabağı yanındaki komodine bırakıp Louis'e dönünce, mavi gözlü olanın zaten ona baktığını fark etti. Gülümseyerek daha rahat bir pozisyon almak için kafasını yastığa yaslayıp Louis'e döndü.

"Ee, nasıl hissediyorsun Lou?" diye sordu tatlılıkla.

Louis de onu taklit ederek aynı pozisyonu aldı ve Harry'nin güzel suratını izlerken cevapladı.

"Daha iyi olmamıştım."

Harry aklına gelen şeyi bir an sorup sormama arasında kaldı. Sonra omuz silkerek sordu.

"Neden oradaydın Lou? Seni orada öyle görünce.." devam edemedi. Sadece hüzünle mavi gözlere baktı.

Louis bir süre sessiz kalıp düşündükten sonra neredeyse fısıldayarak cevapladı. "Kendimi kötü hissediyordum. Liam'ı bana gelmesi için aradım ama Zayn'le bir randevuda olduğunu duyunca fikrimden vazgeçtim. Yalnız kalmak istemiyordum. Kafamı dağıtma ihtiyacı duydum. Bilmiyorum," ellerini yüzüne kapayıp devam etti. "Geceni mahvettiğim için özür dilerim."

"Şşt, gecemi falan mahvetmedin." Louis'in minik ellerini yüzünden uzaklaştırıp sempatiyle baktı gözlerinin içine. "Kafanı dağıtmak istersen, bir dahaki sefere beni ara. Takılırız." diyerek gülümsedi.

Louis bunun fikriyle bile mutlu olmuştu. "Gerçekten mi?"

Harry kendinden emin bir şekilde başını sallayarak onayladı. "Gerçekten. Hem de istediğin zaman."

Louis kendini hiç olmadığı kadar mutlu ve huzurlu hissediyordu. Sevdiği adamlaydı ve ona son zamanlarda çok iyi davranıyordu. Hep hayal ettiği gibiydi her şey. Harry onu itmiyor, aksine yanında istediğini ima ediyordu. Ona gülümsüyordu.

Louis üstünü Harry'nin değiştirdiğini biliyordu. Onu yarı çıplak bir şekilde gördüğünde tepkisi ne olmuştu acaba? Etkilenmiş miydi? Merak ediyordu.

Harry ile saatlerce konuşmuşlardı. Evdeki diğer insanları -ki bunların Harry'nin ablası ve annesi olduğunu biliyordu Louis- uyandırmamak için kısık sesle gülüşmüşlerdi. Birbirlerine daha da yaklaştıklarını hissetmişti Louis. Hem fiziksel hem de duygusal olarak.

Gecenin sonunda ise hep hayalini kurduğu bir diğer şeyi gerçekleştirmişti.

Harry'nin göğsünde uyuyakalmıştı.

𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin