"Gerçekten lanet bir planı yapamadığımıza inanmak istemiyorum. Tanrı aşkına dört adamız ama bir şey bulamadık. Çıldıracağım!" diyip suratını eline gömen Harry'i dinleyen Liam, Niall ve Zayn sessiz kaldılar.
"Louis'nin buna takılacağını sanmıyorum Harry. Büyük bir şey yapmamıza gerek yok. Gidip onu öpsen ve tebrik etsen bile mutlu olur," dedi Liam.
Biliyordu, sevgilisini mutlu etmesi çok kolaydı ama kendisi mükemmeliyetçiydi. Kutlama yapılacaksa en güzeli yapılmalıydı. Louis bunu hak ediyordu.
"Yarışma yarım saat içinde başlıyor zaten. İstesek de yapamayız bu saatten sonra," dedikten sonra oturduğu koltukta kıpırdanıp ekledi Niall, "bu koltuklar da amma rahatsız ediciymiş be üf!"
Harry o kadar heyecanlıydı ki resmen yerinde duramıyordu. Ellerini nereye koyacağını bilmiyordu, gergince bacaklarını sallıyordu.
Bunu fark eden Zayn yanında oturan gencin omzuna anlayışla dokundu ve sakinleştirmesini umarak, "Her şey harika gidecek Harry. Louis başaracak," dedi.
Başıyla onayladıktan bir süre sonra aniden ayağa dikilip arkadaşlarının sorduğu soruları görmezden gelerek kalabalığı yardı ve sahne arkasına doğru adımladı.
Sevgilisini görmek, sarılmak ve belki de şans öpücüğü vermek istiyordu.
Sahne arkası tam bir kaostu. Etrafta koşuşturan insanlar telaşla son dakika rötuşlarını yapmaya çalışıyorlardı. Gözleri tüm bu kargaşanın içerisinde köşede grup arkadaşlarıyla sakince konuşan Louis'e takılınca zaman kaybetmeden ona doğru koşup arkasından sarıldı.
Louis başta irkilse de yanağını gıdıklayan kıvırcıklarla gülümseyip arkasını döndü ve kollarını ona sardı.
Sonunda geri çekildiğinde sevgilisinin gerginliğini saniyesinde anlamıştı.
"Hey, iyi misin sen?" diye sordu.
Harry şimdi daha iyi hissediyordu.
"Evet, evet iyiyim. Sadece nasıl olduğuna bakmak için gelmiştim."
Louis'nin gülümsemesi büyüdü ve bebeğinin ellerini tutup öptü.
"Ben gayet iyiyim Harreh. Bunun için uzun süredir çalışıyoruz. Sonuç ne olur bilmiyorum ama elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan eminim."
Sakince ve kendinden oldukça emin şekilde konuşan maviliyi dinlerken Harry ister istemez bu soğukkanlılıktan etkilendi.
Louis'nin yerinde kendisi olsa heyecandan titreye titreye bayılırdı. Emindi.
"Kazanacağından adım kadar eminim."
Tam sözünü bitirdiği anda müzik öğretmenleri Bayan Lorenza geldi ve artık yarışmanın başlamasına son on beş dakika kaldığından bahsetti.
Harry son kez Louis'e sıkıca sarılıp ayrılmadan önce "Başaracağından eminim, bol şanslar bebeğim," dedi ve dudaklarını birleştirdi.
Öğretmenleri boğazını temizleyince yanakları al al olmuş bir şekilde geri çekilen Harry grubun diğer üyelerine de şans dileyip orayı terk etti ve arkadaşlarının yanına döndü.
Sağında oturan Zayn suratını dikkatlice inceledi ve iyi olduğundan emin olduktan sonra önüne döndü. Hâlâ arada ters yapsa da büyük ölçüde iyi anlaşıyorlardı. Harry bundan memnundu. İki yeni arkadaşı olmuştu ve sevgilisinin bu ikiliye canını bile emanet edebileceğini bildiğinden kendisi de güveniyordu.
Solunda oturan Niall kulağına eğildi ve "Nereye kayboldun?" dedi.
Harry ona kızgındı. Kutlama için bir fikri olduğunu söylemişti ama aslında ortada fikir falan yoktu. Sadece sorusunun cevabını almak için Harry'i kandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚
FanficLouis: Fazla bir şey yapmana bile gerek yok beni bir dokunuşla baştan çıkarabilirsin bebeğim ya da Louis, 4 senedir platonik olduğu Harry'e sonunda aşkını itiraf ediyor. Fakat ufak bir problem var ki Harry düz (ya da öyle sanıyor) [ texting // düz...