𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚

LXVIII

Harry, adresi bulmakta zorlanacağını düşündüğü için yanında getirdiği arkadaşını son kez uyardıktan sonra kapıyı çaldı.

Niall onun gergin tavrıyla dalga geçiyor, fazla abarttığını söylüyordu. Ne vardı yani ilk kez birlikte takılacaklarsa? Hepsi birbirlerini tanıyordu sonuçta. En kötü ne olabilirdi ki?

Kapının ardında sevgilisine sarılmak için kollarını açmış Louis'yi görünce gülümsemesi büyüyen Niall ilerleyip Harry'i bekleyen kolların arasına yerleşti. Elleriyle Louis'nin sırtını patpatlarken Harry onu sevgilisinden ayırmaya çalışıyordu. Sarışın olan bir adım geri çekilip, "Çok samimi bir karşılama oldu Louis. Seninle iyi anlaşacağımızdan eminim," diyerek ona garip bakışlar atan ikiliyi ardında bırakıp salonu aramaya koyuldu.

Hiç zorlanmadan salonu bulup kanepeye yayılmış ikilinin üzerine atladı.

"Paynooo! Seni çok özledim," derken kollarını boynuna dolamıştı. Zayn ona ölümcül bakışlar atsa da uzanıp ona da sarıldı ve "Tabii seni de özledim sert çocuk," dedi.

"Bilirsin o küçük şovdan sonra pek konuşamadık ama tebrik ediyorum," diyip Zayn'in elini sıkarken saygı duyduğunu belli edercesine dudaklarını büzmüştü. "Harry'i iyi benzettin. Sanat eserinin bazı izleri hâlâ suratında duruyor," dedi.

Liam elinde olmadan gülünce Niall da ona katıldı. Zayn şimdiden sıkılmıştı ve bu 'takılma' olayını kabul ettiği için pişmandı. Koskoca bir geceyi çenesi oldukça düşük bir İrlandalı ve nefes almasından bile rahatsız olduğu bir kıvırcıkla geçirme fikrini nasıl olmuştu da kabul etmişti aklı almıyordu. Bu gece çekeceği acının tek sebebi lanet olası derecede karşı koyamadığı sevgilisi Liam ve onun yavru köpek bakışlarıydı.

"Umarım rahat durur da yenilerini yapmak zorunda kalmam o zaman," derken sesindeki tehditkar tını Niall'ın arkadaşı adına üzülmesine neden oldu. Tanrı yardımcısı olsun! Harry'nin tek yanlışında bu garip şekilde hep sinirli görünen esmerin dediklerini yapacağından hiç kuşkusu yoktu.

Gergince gülüp Liam'a döndü. "Sevgilin neden hep sinirli Liam?" diye sordu.

Zayn hep sinirli değildi. Harry ve onunla alakalı şeyler çevresindeyken ister istemez sinir oluyordu. Bu gençten neden bu kadar rahatsız olduğunu kendisi de bilmiyordu ama 'Louis'i üzüyor' diyip geçiştiriyordu.

Liam ve Niall kendi aralarında konuşurken salona el ele giren çifte kaydı Zayn'in gözleri.

Louis gururla gülümserken gözleri resmen 'Bak Zayn başardım' diye bağırıyordu.

Harry'nin ise gergin olduğu her halinden belliydi.

Louis, Niall ve Liam'ın dikkatini çekebilmek için boğazını temizledikten sonra, "Bizi kırmayıp geldiğiniz için teşekkürler çocuklar," dedi.

Niall omuz silkti ve "Zaten yapacak daha iyi bir işim yoktu. Yanındaki salak aşıkla takılacaktım ama beni kurtardın bir nevi. Son günlerde oldukça sıkıcı. Konuştuğu tek şey "Louis'yi böyle seviyorum, şöyle seviyorum. Beni bu pozisyonda bece-" derken cümlesini Harry'nin ona attığı yastık yüzünden tamamlayamadı.

Harry kızarırken bakışları onu delip geçen elalarla buluştu. Evet, işte başlıyorlardı.

Zayn gözlerini devirip oturduğu yere biraz daha yayıldı.

Harry bir şey söylemesi gerektiğini biliyordu ama dili tutulmuş gibiydi. Evde defalarca prova yaptığı kısa ama öz konuşması aklından uçup gitmişti. Gergince Louis'nin elini sıkarken adeta bir kurtarıcı edasıyla araya girip, "Biz tanışamadık," diyen Liam'a kaydı gözleri.