Angela, kitabı camdan fırlattığında bir tür özgürlük hissi içini kapladı. Bu odaya ilk adım attığından beri hissettiği kapanmışlık ve panik duygusundan kurtulmuştu. Engellerin arasında sıkışıp kalmış hissi, ondan uzaklaşmış gibiydi. Şimdi istediği an sarmaşıkları kullanarak özgürlüğüne kavuşabilir, gerekirse korkusuz bir şekilde kapıdan çıkıp gidebilirdi.
Bu düşünceyle içine bir özgüven dalgası çöktü ve dudaklarına gülümseme yerleşti. Ancak bu huzurlu an, kendisine geldiğinde giydiği elbisenin durumuyla yarıda kırıldı. Angela, bakışlarını batmış elbisesine çevirdi. Her tarafı sarmaşıkların bıraktığı yeşil lekelerle ve kesiklerle doluydu.
Hızla elbisesini çıkarttı ve Eire'nin yatağının altına tekmeleyerek sıkıştırdı. Geceyi rahat geçirebilmek adına Eire'nbin ona gösterdiği dolabı açtı. Elbise dolu dolap içinde dolaşırken, parmaklarıyla kumaşları hissetti. Farklı renkler ve dokular arasında gezinirken, beyaz bir gecelik elbiseye rastladı.
Beyaz ipek gecelik, odanın loş ışıklarında adeta bir rüya dokusuna büründü. İnce kumaşı, Angela'nın teninde nazikçe süzülüyordu. Elbisenin omuzları, zarif dantel detaylarla süslenmişti. Dantel işlemeler, elbiseye kadınsı bir zarafet katıyor, odaya yayılan hafif ışık altında etrafa yumuşak bir parıltı veriyordu.
Angela, elbiseyi nazikçe çekip çıkardı. İnce kumaş, tenine dokunduğunda bir serinlik hissi uyandırdı. İnce ipek kumaş, bedenini nazikçe saran bir özgürlük hissi yarattı, dantel işlemeli etek uçuşan bir peri gibi hissetmesine neden oluyordu. Mutlu bir şekilde etrafında bir tur döndükten sonra yatağın üzerine zıpladı ve uzandı.
Yatağa uzanınca henüz birkaç dakika önce çaldığı kitabı aldı ve kucağına koydu. Heyecanlı ve meraklı bir şekilde ilk sayfayı çevirdi, fakat heyecanı çok çabuk bir şekilde kayboldu. Kitap eski dilde yazılmıştı ve kelimelerin anlamını tam olarak kavramak o kadar kolay değildi. Nelson'un derslerinde aldığı temel bilgiler, bu eski dilin zorluklarına karşı yetersiz kalıyordu.
Kitabı hala kucağında tutarak, bir süre daha sayfalar arasında dolaşmaya karar verdi. Belki de bir sonraki sayfa onun için daha anlaşılır olabilirdi. Her ne kadar heyecanını kaybetmiş olsa da merakı hala dimdik ayaktaydı. Fakat bu da bir sonuç vermedi aksine kitap anlamsal olarak daha da derinleşiyor, mecaz anlamlara kayıyordu.
Angela, kitabı kapatıp nazikçe yastığının altına sakladı ve yastığına birkaç kez avucunun içiyle vurarak düzelttikten sonra tükenmiş bir şekilde nefes alıp verdi. Biraz uykuya ihtiyacı vardı, oldukça yorucu ve değişik bir gün geçirmişti. İstemsiz bir şekilde parmakları dudaklarına dokundu, Eire'nin öpücüğü hala yeni gibi hissettiriyordu. Hissettiği bu duygudan rahatsız olmuş şekilde yatakta döndü. Sonuçta Eire'nin yanında mecburiyetten dolayı duruyordu, ona karşı bir şeyler hissetmesi sadece aptallık olurdu. Ancak Angela, bu duyguları bastırmakta zorlanıyordu. Eire ile aralarındaki ilişki sadece mecburiyetten ibaret gibi görünse de kalbinin derinliklerinde farklı bir şeyler olduğunu hissedebiliyordu.
Gece boyunca zihninde, boş odada Eire ile geçirdiği zamanı düşündü. İlk karşılaştıkları zaman ölümle arasında sadece bir adım varken bile pelerini belinin etrafına sarışını hatırlayınca kalbi burkuldu. Belki de ona çok sert çıkışıyordu, sonuçta Eire'de bu krallığı sevmiyor ve krallıktan kaçmaya çalışıyordu. İnce parmaklarıyla yastığının kumaşını sıktı. Angela hislerini bastırmaya çalışsa da her geçen dakika Eire'ye karşı duyduğu ilginin arttığını fark etti. Onunla geçirdiği her an tahmin edilemez bir şekilde ilerliyordu. İç çekerek gözlerini kapattı ve kendisini uykunun tatlı kollarına bıraktı daha fazla bu konu üzerine düşünmek istemiyordu.
Angela uykuya daldıktan yaklaşık bir saat sonra Eire odaya elinde yiyecek dolu tepsisi ve şişe şarabıyla geldi. Kapıyı ayağıyla kapatmaya çalışırken dikkatsiz bir şekilde tepsideki yiyeceklerin birazını döktü. Angela'nın huzurlu uykusunu bölen kapının sesiyle irkildi. Gözlerini yavaşça açtı ve odanın ortasında dikelen Eire'yi gördü. Eire, yatak tarafındaki kıpırdanmayı fark edince şaşırdı sonra utangaç bir şekilde güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Savaşçının Kalbi
FantasyRible'ye soğuk bir kış vurmak üzeredir. Kral ve kraliçe kışı atlatmanın planalrı içinde boğulmuşken, bu krallıkta hapsolmuş Avcı Angela'nın omuzlarında ise çok daha ağır yükler bulunmaktadır. Mantıklı kararlar almak zorunda olan avcının önünde ise b...