26~Seni Affediyorum

602 35 17
                                    

Yatağın ucunda oturmuş, dalgın dalgın dururken, gözleri yarı açık yarı kapalı genç adama bakıyordu.

Zehir...

Tedavi...

Sahibi... Siyah Maske

Kerem "Zeynep..." diye sayıklarken eline aldığı ıslak bezle yüzünden aşağı inen ter damlalarını sildi ve sessizce fısıldayarak "Yanındayım..." dedi. Islak bezi kaptaki suya sokup çıkarırken bu sefer de gömleğinin sonuna kadar açık olan düğmelerinin açıkta bıraktığı terli vücudunda gezdirmişti. Kapı tıklandığında bezi kenara bırakıp "Girebilirsin." dediğinde Gece elinde duran iki kupayı belli ederek onu kahve içmek için dışarıya çağırmıştı.

Elindeki kahveyi yudumlayıp uykusuzluktan kapanan gözlerine isyan ederken, Gece bacağını diğer bacağının üstüne atarak koltukta ona döndü.

"Uyumalısın. Dünden beridir ayaktasın. Hiç iyi gözükmüyorsun. Nöbetleşebileceğimizi söylemiştim."

"Yanından ayrılmak istemiyorum. Bana ihtiyacı var, hissediyorum."

Alkım elinde bir koli dolusu eskimiş gazetelerle "Hanımlar..." diyerek karşılarındaki tekli koltuğa otururken ayağının dibine koyduğu koliden aldığı birkaç gazeteyi önlerine bıraktı. Gece ve Zeynep garip bir şekilde ona bakıyordu.

"Bu durumda gazete mi okuyacağız?"

Alkım, Zeynep'e bakmadan aldığı gazetenin sayfalarını karıştırmaya başladı.

"Benim zamanımda yayımlanan gazetelerde Haznedaroğlu Endüstri'yle ilgili geniş malumatlar mevcuttu. İçlerini inceleyin."

Gece göz devirip arkasına yaslandı. "Üretilen zehrin tanıtımı için gazetelere röportaj ya da herhangi bir bilgi vermeyecek kadar zekilerdi." Yaşlı adam gazetenin sayfasını çevirirken bir an ona bakıp işine koyuldu.

"İyi kötü her şeyin üstü açık ya da kapalı şekilde reklamını yaptı sevgili enişten. Zehir yerine kullanılan her türlü isim olabilir. Yerinde olsam laf yetiştirmek yerine yardım etmeye çalışırdım, cici kız."

Gece sinirle ona bakarken Zeynep'in gazeteyi dizine dokundurmasıyla oflayarak eline alıp incelemeye başlamıştı. Yarım saat kadar inceledikten sonra Zeynep gazeteyi yere firlatarak ayağa kalkıp ellerini beline koyarak Alkım'a döndü.

"Aradığımız şey ne anlamıyorum. Tedavi Siyah Maske'deymiş işte. Dedektif değil misin? Bir plan kur, alalım tedaviyi."

"Üstü kapalı ya da açık derken bahsettiğim buydu. Satılırken ilk alan kişiyi bulmamız lazım. Siyah Maske'ye ondan geçti. O da bize onunla ilgili bildiklerini anlatacak."

"Peki, doğru soruyu sorayım. Siyah Maske olduğundan neden bu kadar eminsin?"

"Kerem'in babası benden yardım talebinde bulunduğu zamanlarda zehrin üretimini yaparken sattığı kişi başkası olsa da asıl eline ulaşacak kişinin Siyah Maske olduğunu biliyordum."

İki genç kadın aynı anda "Ne?!" derken Alkım gözlüklerinin üstünden onlara baktı.

"Şaşırmanın ne yeri ne zamanı. Anlaşılan hikaye size gerektiği yerden aktarılmamış ve budala gibi durmayı kesin."

Gece gözlerini kırpıştırdı. "Siyah Maske'yi çocukken hiç duymadım. Kerem'in de bildiğini zannetmiyorum." Zeynep sıkıntıyla boynunu kaşıdı.

"Çocukların kötü şeylerden haberi olmaz, cici kız."

Zeynep isyan edercesine söylendi. "Allah aşkına! Neyle uğraşıyoruz biz? Kerem içeride yatıyor ve üç gün veriliyor ama elimizde hiçbir şey yok. Sen babasının yanındaysan tedaviyi kime verdiğini bilmen gerekir." Alkım yanına gelip ellerini açmasını sağladı ve gazeteyi eline verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

♣LAVANTA KOKUSU♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin