Ağrıyan eklemleri'mi acıyla oynatıp gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım.Bulunduğum yer koku bana oldukça uzak hissettiriyordu.Ve ardı arkası kesilmeyen öksürük krizi.
Boğazımı bir kaç yudum su ile ıslattıktan sonra vücudumu taradım.İçeriye giren hemşireden başıma gelenleri üstünkörü dinledikten sonra kapının yeniden aralanmasıyla başımı kapıya yönlendirdim.
Bu dünyadaki ikinci sevdiğim adam canım, her daim yanımda olan ağabeyim..
-"Canım nasıl oldun? Çok korkuttun bizi.."
derken bana zarar vermemek adına yavaşça kolları arasına aldı.Bu sarılmayı yaşamayalı uzun zaman olmuştu.
Bir süre sonra benden ayrılınca tebessüm edip konuştum.Gözleri görmeyeli daha da mavi olmuştu sanki.
-"Oo vallahi beni unuttun sandım.Nerelerdesin sen ya ? "..
dedim imalı bir şekilde, yattığım yatağı oturur pozisyona getirirken.
-"Askeriyeden erken terfi oluğum için size süpriz yapmak istemiştim ama maalesef olmadı.Böyle olsun istemezdim."
Gülümseyerek başımı yatağa yasladım.Doktor henüz gelmemiş kazada ne olduğu hakkında bir bilgi vermemişti. Tahminimce ayağımdaki ağrıdan dolayı ayağımda bir sorun vardı.
***
Akşamüzeri doktor gelmiş ayağımda geçici bir kırık olduğundan bahsetmişti.Bir ay kadar alçı kullanmam zorunda kalacaktım.Buna da hamd ettim. O gece bunlar başıma nasıl geldi hangi akılla o fırtınada bisiklet sürdüm bilmiyorum. Ama çok büyük bir sadaka verdiğim doğruydu sanırım.Yoksa kazadan sağ çıkmamın başka bir açıklaması olamazdı.
Ağabeyim hastahaneden çıkış işlemlerini yaptıktan sonra tekerlekli sandalye ile hastahaneden ayrıldık.Beni arabaya doğru sürerken gülümsedim.
-"Küçükken böyle arabalarla oynamayı çok severdim.Şimdi başıma geleceğini bilseydim sanırım sevmemeyi tercih ederdim.." dedim suratımı ekşiterek.
Başını sallayıp gülümsedi mavi gözleri kısılırken..
Beni kucağına alıp dikkatle koltuğa oturttu kemerimi bağladı. Tekerlekli sandalyeyi hastahaneye götürürken bende fırsattan istifade arka koltuktaki çantama uzandım.Telefonu elime alıp arayıp soran olup olmadığına baktım.
Her zamanki gibi anne babam'dan başka beni arayan soran yoktu.Boş düşünceleri kafamdan kovalayıp derin bir nefes aldım.
Araba'nın motoru çalıştığında yollarda dünden eser bir yağmur tanesi bile yoktu.Telefonumun tanıdık mesaj sesi kulağımda çınlayınca kucağımdaki telefonu avuçlarım arasına aldım.
"Merhaba Hifa ben artık tamamen döndüm.Aklımı kurcalayan seninle konuşmam gereken konular var.Eğer sende istersen görüşebilir miyiz..?"
Herşey de bir hayır var lafı böyle konularda mı deniliyordu bilmiyorum amaa şuan ki duruma bence gayet de "cuk" diye oturuyordu.
Ne yazmam gerektiğini kara kara düşünürken sanırım fazla dikkat çekmiştim. Ağabeyim'in ne oluyor dercesine bakışları beni bulunca hiç dercesine başımı sallayıp gülümsedim.
Az sonra araba park edildi.Kapıyı açıp yürüyeceğim sırada ağabeyim'in koluna girdim.
Annem bana oldukça sakin gelmişti.Ben bana kızacağını falan düşünüyordum şükür korktuğum gibi olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNZEVİ (Tamamlandı)
SpiritualHavanın soğuk olmasından mütevellit deniz kenarındaki taşların birine oturdum.Ucu bucağı olmayan karanlıkta herkese korkunç gelen ama benim geceleri hırçın dalgalarını daha çok sevdiğim deniz..Kokusu..Huzuru.. Dalgalar birbirini kovalarken hava daha...