Bir demet papatya biraz şiir bir de sen olsan ne güzel olurdu şimdi...
O günün üzerinden tam 30 gün geçmiş kendimi azda olsa toparlamayı başarabilmiştim. Artık ayağımın üzerine basabiliyor eskisi gibi yürümeye başlamıştım.
Hayatımın üzerine ince bir çizgi var, ne kadar silmeye çalışsam da sanki oraya kazınmış gibiydi.O gece bu güne kadar geçirdiğim en zor ve en uzun geceydi.Hala hatırladıkça istemsizce tırnaklarımı kemirmeye sonsuz bir duygu karmaşasına girmeye başlıyorum.
"Ağabeyim o geceden iki gün sonra yorgun ve uykusuz bir şekilde eve geldi. içimi yiyen merak ayaklarımı vurmuş bütün evi sayamadığım kadar çok dolanmıştım.Bunu gören ağabeyim lavabodan çıkıp şaşkınca yüzünü havluya silerken dalga geçercesine konuşmaya başlamıştı.
-"Anneanne Hifa iyileşmek için benim evden gitmemi bekliyormuş anlaşılan.Baksana bütün evdeki eşyaların yerini ezberleyecek kadar yürüdü.." derken gülüşü kahkahaya dönmüştü.
Akılsız başın cezasını yine ayaklarım çekmiş iki gün boyunca ağrıdan uyuyamamıştım.
Akif o gece bıçaklanınca acil ameliyata almışlar.Birkaç kes kalp masajı sayesinde hayata dönmüş.Bunları hatırladıkça kanımın çekildiğini hissediyorum...
Daha sonra onunla telefonda konuşunca içim öyle rahatladı ki.Sanki üzerime ağaçlar devrilmiş ve onun sesini duyduğum o an biri gelip beni oradan kurtarmıştı."
Velhasıl kelam olayın özeti şükürler olsun her şey yolunda. Yarın otobüsle hep beraber eve geri döneceğiz inşAllah. Buraya gelirken ne hayallerle gelmiştim,şimdi ne hayallerle döneceğim.
Hayat işte böyle ne garip bugün ettiğimiz dualar yarın kabul olabiliyormuş.Bunu gördükçe Allah'a olan inancımın seviyesi asansörün hızla en sonuncu kata çıkması gibi yükseldi.Elhamdülillah..
Bu gece yine yazma vakti gelmiş.Odadaki gaz lambasını yakıp odanın kapısını yavaşça kapattım.Defterimi yavaşça açıp üzerinde yavaşça kalemi gezdirmeye başladım. Gaz lambasının ışığına dalıp giderken kalem avuçlarımın arasında deftere doğru kaymaya başladı.
"Dünya hayal ettiklerimiz değil alın yazımızı yaşadığımız bir gezegen.."
***
-"Hifa..Hifa kızım haydi uyan sabah namazı geçmek üzere.."
Gözlerimi anlık refleksle açmamla başıma hafif vuran sızıya aldırmadan sabah huzuru için abdest alıp secdeye rabbimin huzuruna geldim.Dualarımı ettikten sonra hızla hazırlanıp evi kontrol ettik.
Ağabeyim çantaları aşağıya indirirken bende anneannemin koluna girmiş ve eve son bir kes bakıp taksiye binmiştik.
Köye gelirken köyde bir haftanın nasıl geçeceğini düşünürken aklıma hayalime gelmeyen şeyler başıma geldi. Onu kaybetme korkusunu kalbimin atışlarının her zerresinde hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNZEVİ (Tamamlandı)
SpiritualHavanın soğuk olmasından mütevellit deniz kenarındaki taşların birine oturdum.Ucu bucağı olmayan karanlıkta herkese korkunç gelen ama benim geceleri hırçın dalgalarını daha çok sevdiğim deniz..Kokusu..Huzuru.. Dalgalar birbirini kovalarken hava daha...