20

232 26 2
                                    

Kapının ardında gördüğüm siluet sebepsizce gülümsedim.Gülüşümü gizlemeye çalışarak ciddi bir rol takınarak içeriye girdim.Ellerimi önümde birleştirip utanarak adımlarımı ilerlettim.Doktor hafızasının yerine gelmesi için geçmişte yaşadığımız anların tekrar edilmesinin faydalı olacağını söyledi.

"Sen ?"

Ellerimi koyacak yer bulamayarak cesaretimi toplayıp dudaklarımı araladım.

-"Evet yine ben geldim.Biraz konuşabilir miyiz? lütfen!"

Günden güne kilo almaya başlamış yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamıştı.Üzerindeki pikeyi bacaklarından aşağıya doğru bıraktı.Yatakta oturur pozisyona gelip oturmam için sandalyeyi işaret etti.Çekinerek sandalyeyi yatağa yakın bir yere çektim.Sandalyeye oturdum.

Aramızda çok az bir mesafe vardı.Tırnaklarımı çantama batırmış göğüs kafesimde olan heyecanı bastırmaya çalıştım.Tedirgin olduğumu fark etmiş olacak ki çekingen bir ses tonuyla konuştu.

"Benden korkmana gerek yok.Geçen gün için senden özür dilerim ama seni tanımıyorum.Hiç bir şey hatırlamıyorum."

Anlık ama benim için çok anlam ifade eden gözlerine baktım.Ruhumun içinde gece karanlığında bir anda yanan sokak lambaları gibi garip bir his belirdi.Bu hissi ilk defa hissetmiştim. İlk defa bu kadar gerçekti.Ama Akif hiç bir şeyi hatırlamıyordu.Akıllı ve mantıklı hareket etmeli her şeyi daha kötü bir hale getirip tekrar onu kaybetmemeliydim.

"Ben asıl özür dilerim..O gün üzerine fazla gittim.Ama biz..biz birbirimizi çok seven iki  aşıktık."

Hastahane odası bana bir anda sıcak gelmeye başladı.Başım dönmeye nefesim daralmaya başlamıştı.Ah şimdi sırası mıydı.Pencereyi açıp nefes almak için başımı dışarıya doğru uzattım.

Gözyaşlarımın aktığını belli etmemek için başımı pencereden daha fazla dışarıya çıkardım.Derin bir nefes alıp elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.Yutkunup başımı arkaya döndürdüm.Gözlerimi kaçırarak sandalyeye oturdum.

"İyi misin? Ben hatırlamıyorum ama sana kötü bir şey yaptıysam özür dilerim."

"Hayır,hayır sen kötü hiç bir şey yapmadın sadece ..sadece ben kendimi pek iyi hissetmiyorum."

Sandalyeden kalkıp çantamı omzuma taktım.Elimi kapının koluna koyup açacakken arkamdan gelen o hoş ses bunu engellemişti.

"Peki benim annem babam yada başka kimsem yok mu? Günlerdir bu hastahane'de kafayı yiyeceğim.Hiç bir şey hatırlamıyorum.Ne olur bana anlat ben kimim? Nasıl biriyim."

Gözlerimden akan yaşları acele ile silip elimi kapının kolundan çektim.Başımı duvarlarda gezdirdim.Pencerenin pervazının önündeki boş bardağa takılı kaldı gözlerim.Dudaklarımı içten içe sıkıp ağlamamı engelledim.

"Bunları bir daha ki geldiğimde anlatsam olur mu? Hem o zaman daha çok iyileşmiş olursun."

Onaylamayan bakışlarını üzerimde hissediyordum.Kısık ve yalvaran bir ses tonu ile;

"Hayır ne olur bari annem babam onları anlat bana.Yaşıyorlar mı?"

Tekrar sandalyeye oturdum çantamı ayağımın yanına koyup sakin olmaya çalıştım.Bu kadar zor olmamalıydı.Annesini kaybedeli çok kısa zaman olmuştu.Onu o güne tekrar götürecektim.Ama bunu yapmak zorundaydım.Ondan gerçekleri saklayamazdım,bu ona haksızlık olurdu.

MÜNZEVİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin