Kapağını açtığım fırından gelen kokuyu ciğerlerime soluyup tutacak yardımıyla tezgaha bıraktım.Tepsinin üzerini sofra bezi ile örtüp bulaşıkları el çabukluğu ile makineye yerleştirdim.Masaya göz gezdirdim.Kısır,kurabiye fırından yeni çıkardığım poğaçalar bir de buzdolabındaki pasta. Eksik olan servis tabaklarını da masaya bırakıp son kez mutfağı süpürdüm.
Telefonu elime alıp annemle kısa bir görüşme yaptım.Sarmaların hazır olduğunu yarım saate geleceğini söylemişti.Üzerime indigo renginde belinde inci detayları olan bir elbise giyip başıma da o tonlara yakın bir şal yaptım.Çekmeceyi açıp inci bilekliği bileğime geçirdim.Aynanın karşısında son kes kendime bakıp odaya gideceğim sırada aynadaki yansımama karışan yansımayla ağzımdan tiz bir çığlık koptu.
Belime sarılan kollarından kurtulmaya çalıştım.Pek başarılı olabildiğim söylenemezdi.Beni kendine çevirip gözlerime uzun uzun baktı.Utanıp başımı eğeceğim sırada sağ eliyle çenemi kaldırdı.
"Benden o güzel gözlerini kaçırma artık Hifam. Her defasında nasıl bu kadar güzel olmayı başarıyorsun bilmiyorum ama ben seni her gördüğümde sana yeniden aşık oluyorum.. "
Suratına yerleştirdiği alaycı gülüşünün etkisinde kalmamaya çalışarak fırsattan istifade kollarından kurtuldum.Beni tekrar kollarının arasına alıp nefesini nefesime yaklaştırdı.Kalbim boğazımda atıyordu sanki.Nefes almaya çalışıyordum pek alabildiğim söylenmezdi.Nefes almaya çalıştıkça burnuma dolan onun kokusu beni daha çok etkisi altına alıyordu.
Nefesi nefesime yaklaşıp beni kendine daha da çekerken gözlerimi kapattım.Ve o an arkamızdan gelen gürültüyle anlık bir refleks ile birbirimizden ayrıldık.
Kapının yanında minicik bedeniyle bize gülümseyerek bakan surata karşı Akif'le birbirimize bakıp gülümsedik.Bir eşofmanı dizlerine kadar kıvrılmış sarı saçları birbirine karışmış dudağının kenarından akan salya ile oldukça doğal görünen bir çocuğa sahiptim.
Akif kollarını açıp "Yahya oğlum gel babana.."
Akif'in kolları boşta kalırken Yahya'nın minik kolları bedenime sarılmıştı.Yahyayı kucağıma alıp yatak odasından çıkarken arkamızdan söylenen Akif'e karşı ikimizde kıkırdamıştık.
***
Babamın benimle konuşacağı o gün sabahı dar etmiştim.Kahvaltıdan sonra babamla salona geçip konuştuk. Akif'in beni gerçekten sevip sevmediğini sordu.Bana unuttuğum şeyleri hatırlattı.O an bu konuda ne kadar haklı olduğunu daha iyi anladım.Bir kaç hafta sonra Akif beni istemeye geldi. Öksüzlük ve yetim hissetmesin diye ağabeyim hep yanında oldu hakkını asla ödeyemem .Nişanımız gürültüden patırtıdan uzak sade bir nişan olmuştu.Bir ay sonra sade bir nikah yapmış kadın erkek ayrı hocalar ile sohbetli bir düğün olmuştu.
Dilara ile ağabeyim nişandan sonra Dilara'nın ailesinin isteklerini karşılayamayacağından ve Dilara'nın hiç yardımcı olmamasından dolayı yollarını ayırdılar.Düğünden üç ay sonra mucizemiz Yahya'ya hamile olduğumu öğrenmiştim.Akife bunu söylediğimde gözlerinin içinin nasıl parladığını hala adım gibi hatırlıyorum.
Ayağıma geçirdiğim hafif topuklu minik taşlı siyah terliklerimle mutfağa girip çayı ocağa koydum.Çay bardaklarını tepsiye dizip salondaki masaya bıraktım.Çalan kapıyı açıp annemlerin gelmesini bekledim.Annem elindeki torbayı bana uzatırken ayakkabılarını çoktan çıkarmıştı.Ağabeyim ve babam da içeriye girdikten sonra kapıyı kapatıp üstten kilitledim.
Sohbet muhabbet derken Yahya ile birlikte dört yaş doğum günü pastasını kestik.İkramlar yendi oyunlar oynandı.Yahya dünyaya geldiğinden beri annemle babamın gözünde ayrı bir mutluluk seziyordum.Gülümseyip bileğime dokundum.Babam gelin alma günü bunu bileğime takmıştı.Dolan gözlerimi kimseye fark ettirmeden silip çayları tazeledim.
Oldukça fazla olan duygusallığım anne olunca kat be kat artmıştı.Küçük şirin ve bize yeten bu evde bazen mutlu bazen tartışmalı ama huzur dolu bir aile olmuştuk.Yahya doğduktan sonra tamamlanmış gibi hissetmiştik.Her şeyimiz o olmuştu.Uykusuzluğu saymaz isek annelik zor ama güzel bir şey bence.
Bir şey ne kadar zorsa kıymeti de o kadar çok oluyor.Ağabeyim elindeki mavi parlak poşeti Yahyaya gösterip ilgisini çekmeyi başarmıştı.Bazen Yahya bizim çocuğumuz mu falan diye düşünmüyor değilim ama sadece şaka komik değil ama beynimin oyunları işte.
Yahya parmaklarıyla özenle paketi açıp içindeki kutuyu çıkardı.Ağabeyim de kutuyu açmasına yardım etmişti.Onları böyle izlemek çok hoşuma gitmişti.Onlara çaktırmadan telefonla fotoğraf çektim.Gülüp telefonun kilit tuşuna bastım.
Yahya dayısının aldığı hediye uçak ile oyalanırken annemle birlikte mutfağı toplamıştık.Kalan bazı ikramlardan komşulara da vermiştik.Türk kahvesi yapıp hepimize dağıttım.Keyifle kahvelerimizi yudumlayıp sohbet ediyorken Yahya bir an dalgınlıkla Akif'in elindeki fincana doğru zıpladı.
Bir yandan Yahya'nın ağlamasını durdurmaya çalışırken diğer yandan hızla feracemi üzerime geçirmiştim.Ayakkabılarımızı giyip taksi ile en yakın hastahaneye gittik.
Doktor yanık kremi sürüp korkulacak bir şey olmadığını söylemişti.O an içime gelen rahatlamayı kelimelerimle anlatabilirim bilmiyorum.Bir anda dönen başımla elimle tutunacak bir yer aradım.Bulamayınca bedenim sert zeminle buluşmak üzereyken burnuma dolan koku ile gülümsedim. "Akif.."
...
Gözlerimi araladığımda önce üzerime sonra etrafa bakındım.Annem koltukta oturuyor Akif'te kucağında uyuyan Yahyanın üzerine ceket örtüyordu.Onları böyle görmek beni yine haddinden fazla duygulandırmıştı.
Vücudumu kaldırıp oturdum.Masadaki sürahiden su katıp içtim.Annem bayıldığımı kan tahlili yaptıklarını iki saate sonuç alınacağını söyledi.Başımı yastığa tekrar koyup uzandım.
Aradan geçen iki saatin sonunda çalan kapıyla üzerimi düzelttim.Doktor ve hemşiresi elindeki dosyalarla odaya girdi.Aklıma kötü düşünceler getirmemeye çalışarak oturdum.
"Hifa hanım tebrik ederim gebesiniz.."
Şaşkınlıktan açılan ağzımı elimle kapatırken doktorun söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum.İkinci defa anne olacak olmak hem beni korkutuyor hemde heyecanlandırıyordu.Sevdiğim adam ile aile olmuştuk.Bir çocuğumuz olmuştu şimdi ikincisi olacaktı.Şükür edecek o kadar çok şey vardı ki.Her şey için sana sonsuz şükürler olsun Allah'ım..
SON
•••
Münzevi için bir hatıra notu bırakır mısınız?♥🌻Selamun ALEYKÜM Münzevi okurları hepinize merhabaaa...Nasılsınız umarım iyisinizdir.Bugün final bölümüyle karşınıdayım.Kurs Yolu kitabımdan sonra gerçek anlamda tamamladığım ve emek verdiğim bir kitap oldu.Temennim bir gün gerçek bir kitap şeklinde elinizde okumanız.Nasip.Umarım hikayemizi beğenmişsinizdir.Hifa Akif adına bizimle aile olduğunuz için teşekkür ederiz.Sizleri çok seviyoruz...Allaha emanet olun.Ruşen kitabımıza da şans vermeyi unutmayın.. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNZEVİ (Tamamlandı)
SpiritualHavanın soğuk olmasından mütevellit deniz kenarındaki taşların birine oturdum.Ucu bucağı olmayan karanlıkta herkese korkunç gelen ama benim geceleri hırçın dalgalarını daha çok sevdiğim deniz..Kokusu..Huzuru.. Dalgalar birbirini kovalarken hava daha...