Akif'in evinde on dakika kadar oturup çay içtikten sonra dikkatlice eve doğru yol almıştım.İçimde bir andan suçluluk duygusu belirirken diğer yandan içim içime sığmıyordu.
Eve yakın olan markete uğrayıp en sevdiğim gofreti alıp çocukluğumdaki gibi bir yeyip bir koşmaya başladım.Yüzüme işlenen gülümseme ne yapsam kaybolmuyordu. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek şeyler günler içinde gerçek oluyordu. Acaba hayaller de gerçek olur muydu?Hayallerimi süsleyen bu münzevi adam :Kim bilir onun hakkında bilmediğim ne kadar daha çok şey var.
Düşünceler içinde eve varmış şimdi hızla merdivenleri tırmanıyordum.Bir yandan da içimden anneannem kapıda beni böyle görüp sorguya çekmesin diye dua ediyorum. Yalan söylemeyi hiç beceremediğim gibi bir de kıvırmaya çalışırken kendimi daha çok rezil ediyordum.
Şükürler olsun kapıyı açan babamdı. İyi de bu saatte babamın evde ne işi vardı. Kafamda dönen ihtimalleri arkamda bırakıp papatya buketiyle eve girdim.
Bütün gözler üzerime çevrilmiş ayağıma terliklerimi giyerken sakin kalmaya çalıştım,elimi ayağımı nereye koyacağımı bilmiyordum. Kısa bir sessizlikten sonra annem mutfaktaki pilavın altını kapatıp ellerini havluya kuruladıktan sonra yanıma geldi.
"Hoş geldin kızım."
Gülümseyerek anneme baktığımda ne olduğunu hala kestirememiştim.Doğum günüme de daha çok vardı. Düşünceli gözlerle etrafa bakındım. Kimseden ses çıkmayınca dayanamayıp sordum.
"Burada ne oluyor biri bana söyleyebilir mi acaba ?"
Babam her zamanki kıyafeti yerine daha şık giyinmişti.Ağabeyim de öyle. Evde sadece yarım saat yoktum,meraktan ortadan ikiye hemen şuanda ayrılabilirdim.
Annem babam ve ağabeyime sitem dolu bakışını gönderirken ben öylece hala beynimin içinde tahminlerde bulunuyordum.
"Hifa kızım Ağabeyinin hani bir sevdiği kız vardı ya..."
Annem konuşurken Ağabeyim renkten renge giriyordu. Ağabeyimi en son böyle yolda telefon konuşurken görmüştüm.
"Haydi hazırlan da alışverişe gideceğiz..Bu hafta sonu Dilara'yı isteyeceğiz inşAllah.."
Derin bir nefes alıp odama giderken bir yandan da anneme söyleniyordum..Yüreğim ağzıma gelmemiş adeta stresten başıma hafif bir ağrı tutmuştu.
"İlahi anne beni bu kadar meraklandırdığınız konu gerçekten bu muydu ? Ben de önemli bir şey var sanmıştım."
Derken ağabeyim konuşmamızın arasına girip;
"Hifa! bak oraya gelirsem ağabeyin önemli miymiş değil miymiş ? seni güzelce severek gösteririm.."
Ben odada kahkaha atarken anneannem herzaman'ki gibi yine ağabeyimi savunmuştu.
"İlişmeyin benim yavruma,damat olacak o.."
***
O gün elbise işini hallettikten sonra Ağabeyim bize yemek ısmarlamıştı. Yemekten sonra hemen eve gelip namazı kıldığım gibi yorgunluktan uyuyakalmışım. Annem papatya buketinin kimden olduğunu sorduğunda dolamaya çıktığımda çiçekçide çok beğenip kendim aldığımı söylemiştim.
İçimdeki huzursuzluğun yerini gelen mesajla huzur kaplamıştı.
"Hayırlı sabahlar,bugün nasılsın canım görüşebilir miyiz?"
![](https://img.wattpad.com/cover/183525146-288-k418300.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNZEVİ (Tamamlandı)
SpiritualHavanın soğuk olmasından mütevellit deniz kenarındaki taşların birine oturdum.Ucu bucağı olmayan karanlıkta herkese korkunç gelen ama benim geceleri hırçın dalgalarını daha çok sevdiğim deniz..Kokusu..Huzuru.. Dalgalar birbirini kovalarken hava daha...