—🌠
"Ben spor falan yapmayacağım," dedim uzandığım yerden doğrulmaya çalışırken. "Ve sen yalancının tekisin." Jungkook elini açıkta kalan karnıma bastırdığında doğrulamamıştım.
"Hadi ama Bertha." Sesi alayla çıkarken karnımdaki elini çekmişti. Tekrar eski halini alırken bacaklarımı sıkıca tutmuştu. "Sadece 20 tane mekik çektin ve şimdiden pes ediyorsun."
"Beni yormayacağını söylemiştin ve şu an ben," dedim tavana bakarak konuşurken nefes nefeseydim. "Ölüyorum." Jungkook'un kıkırtısı kulaklarıma dolarken gözlerimi devirmeme engel olamamıştım. Güzel ve verimli vakit geçiriyor olabilirdik ama gerçekten çok yorulmuştum.
"Sadece 10 tane daha." Derin bir nefes alarak başımla onu onaylamıştım. Saymaya başladığında yüzünde oluşan gülümsemesiyle ne kadar zorlandığımı izliyordu.
"8, 9 ve 10." Saymayı bitirdiğinde bana havlumu ve suyumu uzatırken gülmeye devam ediyordu. Dizlerimi kendime çekip doğrulurken başımı dizime yasladım. Nefesimi düzene koyduktan sonra başımı kaldırıp Jungkook'a baktım.
"Ne?" dedim mırıldanarak. "Yıllardır spor yapmıyorum."
"Bir şey demedim," dedi ellerini hafifçe havaya kaldırıp geri indirirken. "Akşam bir planın var mı?"
"Evet," dedim saçlarımı yeniden bağlarken. "Neden?"
"Bir şeyler içelim mi diye bir teklifte bulunacaktım ama," alnına düşen saçlarını yavaşça iki parmağıyla geriye doğru itti ve konuşmasına devam etti. "Bir planın varmış."
Tamam dedim kendi kendime. Şu an karşımda böyle dururken her an arkadaşlarımı ekebilecekmiş gibi hissediyordum.
Hayır Bertha.
Arkadaşlarını ekersen Mina ve Samuel carlamakla yetmez, seni süründürürler.
"Belki başka zaman." Bana belli belirsiz bir gülüş yolladığında soyunma odasının önüne gelmiştik.
"O zaman 15 dakika sonra kafeteryada buluşuruz." Gülümseyerek başımı sağladığımda soyunma odasına girdim.
Boş bir kabine girip ılık bir duş alıp havluyu bedenime dolayarak çıktım. Çantamı alıp tekrar kabine döndüm ve temiz kıyafetlerimi giyerek derin bir nefes aldım. Yenilenmiş hissediyordum.
Aynada kendimi kontrol ettiğimde saçlarımı düzeltip dışarıya çıkmıştım. Şimdiye kadar kontrol etmediğim telefonumu çantamdan çıkartıp Samuel ve Mina'yla olan grubumuza gelen mesajları açtım.
leemina: dersler iptalmiiiiş
leemina: akşam bir şeyler yapıyoruzdur umarımkimsamuel: çoktan planladık
kimsamuel: ama seni dahil etmedik gibi bence
kimsamuel: kddnkdmd
kimsamuel: sen tabi yatağında mışıl mışıl horuldarken
kimsamuel: biz derslerin iptalini tahtadan sıramıza oturduğumuzda öğrendikleemina: salak mısın be
leemina: yumuşak koltuktan falan mı olacaktı ne sanıyordhn
leemina: dahil etmemişmişlermiş
leemina: bertha nerelerdekimsamuel: ön dişleri tavşana benzediği için tatlı ama ULTRA SEKSİ olan JEON JUNGKOOK'la beraber
leemina: gözlerim görüyor samuel
leemina: demek bersberler:)kimsamuel: evet:)
jungbertha: sizin bu arkadaşınız var ya ben yani
jungbertha: spora başladım
jungbertha: zaten biliyorsunuz dkjfdks
jungbertha: çok yoruldum ama biraz kilo verince birkaç kişiyi ateşleyeceğim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎆; dazzling
Fanfiction"Bertha," dedi nefesini dışarıya vererek. "Aklım fikrim sende, senin bana ne zaman geleceğin de, seni ne zaman göreceğim de, beni görür görmez ne diyeceğin de. Ama sen gözlerini ve kalbini bana o kadar kapatmıştın ki senin için son çırpınışımı görem...