1.9

13.2K 1K 342
                                    

iyi okumalar

💜


Jungkook'u öpmemin üzerinden tam 10 gün geçmişti. Onu oldukça şaşırttığımın farkındaydım. Çünkü dudaklarını kavradığımda ne olduğunu anlayamamıştı ve bana bir süre karşılık vermemişti. Ondan geri çekilmek istediğimde ise izin vermemişti ve yumuşak dudaklarını benimkilerin üzerine kapatmıştı.

Birbirimizden ayrıldığımızda ise dudağımın kenarına ufak bir öpücük kondurarak kollarını etrafıma dolamıştı. Tabi o an çok kısa sürmüştü çünkü Jimin ve Taehyung'un odaya aniden dalıp biz geldik diye çığırmalarıyla beraber birbirimizden ayrılmak zorunda kalmıştık. Bize imalı bakış atan ikili bizimle uğraşmak istedikleri an Jungkook onları susturmuştu.

O gün beraber akşam yemeğini beraber yemiş ardından biraz dolaşmak için dışarıya çıkmıştık. Bu fikir benden çıkmıştı ve Jungkook ilk başta onaylamasa da sonrasında kabul etmişti. Onaylamamasının sebebi onları yollayıp yalnız kalmak istemesiydi.

Şimdiyse sabah olmak üzereydi. Uykum olmasına rağmen yatakta dönüp durmuştum. Bunun sebebinin kesinlikle Luna olduğunu düşünüyordum. Henüz bana karşı bir hareketi olmamıştı ama kız kardeşim Martha'ya rahatsız edici mesajlar atmıştı.

Bu mesajlar 'Bertha'nın işini bitirdikten sonra sıra sana gelecek, sıranı bekle' gibi mesajlardı. Sanki çok kolay bir şeydi de işimizi bitirecekti. Tam anlamıyla gerizekalıydı ve ben bu gerizekalı yüzünden uyuyamıyordum. Ha birde Jungkook'a attığı mesajlar vardı tabi. Jungkook bana mesajların içeriğinden bahsetmemişti ama rahatsız olduğunu her halinden anlayabiliyordum.

Telefonum birkaç kez titreştiğinde elime almıştım. Jungkook'tan gelen mesajı okuduğumda derin bir nefes aldım.

jeonjungkook: güzelim
jeonjungkook: uyanık mısın? odanın ışığı açık
jeonjungkook: neler yapıyorsun?

Bu saatte napıyor dışarıda diye içimden geçirdiğimde son anda okuldan iki tane kızla beraber çıktığını hatırlamıştım. Ne yapabilirdi ki? Direkt önyargılı olmak istemiyordum ama belki partilemiş ve onlarla takılmıştı. Jungkook tamamen bizim yaptığımız planı unutarak onlarla gitmişti ve mesaj atmak odamın ışığı açık olduğunu için şimdi mi aklına geliyordu?

jungbertha: ne yaptığımı sormanın sırası değil jungkook
jungbertha: sonra konuşuruz

jeonjungkook: ikimiz de uyanız
jeonjungkook: saat sabahın beşi ve bence tam sırası
jeonjungkook: seni görmek istiyorum
jeonjungkook: hadi kapıyı aç

jungbertha: hayır
jungbertha: değil ve jungkook lütfen zorlama
jungbertha:  bu saatte seni kaldırabilecek kadar kendimde hissetmiyorum

jeonjungkook: iyi misin güzelim?
[görüldü 05:15]

jeonjungkook: siktir bir şey olmuş
jeonjungkook: ben mi bir şey yaptım?
jeonjungkook: bertha apartmanın kapısını aç

jungbertha: neden
jungbertha: sabahın köründe beyin hücrelerimi becermen için mi açayım?
jungbertha: yeterince becerilmiş gibi ve herhangi bir tane dahayı kaldıramam
jungbertha: o yüzden git lütfen sonra konuşuruz

jeonjungkook: becermek istediğim şeyin beyin hücrelerinin olduğunu düşünmüyorum
jeonjungkook: tamam bu gerçekten hiç sırası değildi özür dilerim
jeonjungkook: şu an gerçekten götlük yaptım özür dilerim

jungbertha: evet kesinlikle
jungbertha: her zaman söylüyorum ve şimdi bir kez daha söyleyeceğim
jungbertha: göt herifin tekisin

jeonjungkook: bertha yanına gelmeme izin ver
jeonjungkook: hadi be kızım
jeonjungkook: sana iyi gelecek kişi bu göt herif ve her ne yaptıysam kendimi açıklamama izin ver
[görüldü 05:20]

Telefonumu uçuş moduna alarak kenara koydum ve yatağımdan kalkıp odamın ışığını kapattım. Derin bir nefes alarak uyumayı umut ederek gözlerimi kapattım.

sabah

"Uyan." Mina'nın sesini duyduğumda beni kolumdan dürtüklemişti. "Hadi, Bertha."

"Saat kaç?" dedim gözlerimi aralarken. Telefonumu elime alırken saatin öğle vaktine gelmek üzere olduğunu gördüm.

"Jungkook'la aranızda yine ne geçti?" Yatağımın kenarına otururken sakince sormuştu. Yatakta doğrulduğumda derin bir nefes aldım.

"Luna yüzünden oldukça gergin olduğumu biliyorsun," dediğimde beni başıyla onaylamıştı. "Dün akşam için Jungkook'la bir şeyler planlamıştık ama o okuldan iki tane kızla çıktı ve bana mesaj attığın da sabaha karşıydı. Attığı mesajda da odanın ışığı açık uyanık mısın napıyorsun gibi bir şeydi."

"Dün onların dans ekibiyle toplantıları vardı Bertha. Konuşmadan çözemezsiniz." Karışık olan saçlarıma elini götürdüğünde hafifçe düzeltti. "Sen bunu belli etmesen de senin ne kadar yapıcı ve duygusal birisi olduğunu biliyorum. Bertha seni çok iyi tanıyorum senden istediğim tek şey duygularını bizden gizleme."

"Tamam," dedim gülümseyerek. "Söz veriyorum." Mina'yla birbirimize sarılıp geri çekildik.

"Hadi şimdi mutfağa gel." Yataktan kalkarken onu başımla onayladım. Odamdan çıkarken ben de ayaklanıp saçımı tepeden topladım ve askılı üstümü düzelterek odamdan çıkıp banyoya adımladım. İşlerimi hallettikten sonra askılımı şortumun içine sokarak dışarıya çıktım. Düğüm olmuş ipiyle uğraşırken mutfağa adımlamıştım.

"Ya," dedim başımı kaldırırken. "Bana bıçak versene şu ipi keseyim." Masada oturan Jungkook, Seokjin ve Mina görüş alanıma girdiğinde gözlerimi kapatıp başımı olumsuzca salladım.

"Uyanamadım herhalde," diye mırıldanırken gözlerimi tekrar açtım. Gayet uyanıktım ve gerçekten buradalardı.

"Sizin burada ne işiniz var?" diye kabaca konuşmama engel olamamıştım.

"Nasıl bir yerde yaşadığını görmek istedim," derken Seokjin'in sesi sakin çıkıyordu.

"Bıçağa ihtiyacım var," diyerek kendi kendime mırıldanırken yanlarından geçip gitmiştim. Bulduğum bir tanesiyle şortumun ipini keserken rahatladığımı hissetmiştim.

"Telefonun neden kapalı?" Jungkook'un sesini duyduğumda sessiz kaldım. Yanlarına oturduğumda Mina bir tabak çorbayı önüme doğru uzattı.

"Rahatsız edilmek istemedim." Göz teması kurmadan konuştuğumda çorbamı yemeğe başlamıştım.

"Seni ne kadar çok merak ettiğimden haberin var mı?" Jungkook'un çıkan sert sesiyle beraber elimdeki kaşığı sertçe masaya bırakıp kalkmıştım.

"Umrumda gibi mi görünüyor?" dedim donuk bakan gözlerimle ona karşı. Gözlerindeki hayal kırıklığını gördüğümde mutfaktan çıkıp odama doğru adımladım. Kapımı kapatıp yatağıma geçtim.

Ben bir ilişki falan istemiyordum. Kendimi hiçbir şekilde hazır hissetmiyordum ve bu kadar kusursuz birisiyle ise hiç istemiyordum. Etrafı kızlarla çeviriliydi ve her ne kadar bana diğerlerine davrandığı gibi davranmasa da o bir erkekti. Şimdiye kadar kızlar üzerinde istediği her şeyi yapmıştı. Ben her ne kadar Jeon Jungkook söylentilerden uzak birisi desem de bazen bunda yanıldığımı hissediyordum. Bu duygulara oldukça yabancı olan ben, içimde uçuşan kelebekleri öldürmeye karar vermiştim.

🎆; dazzlingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin