—birkaç ay sonra
jeonjungkook: hey
günaydın
sevgilim:))jungbertha: günaydın
sevgiliiijeonjungkook: kahvaltı yapalım mı?
hem beraber senaryoyu okuruz
geleyim mi?jungbertha: gel hadi
jeonjungkook: dışarıdan istediğin bir şey var mı?
jungbertha: sen
bir de meyveli yoğurt
canım istedijeonjungkook: mina evde mi? :)
değil de lütfen
baş başa kalalım
evdeyse sen bana gel
yoongi hyung dışarıdajungbertha: okula gitti o
benim staj günüm ve evde oturup
bir cinayet vakası dosyası üzerinde düzenlemeler yapmam gerekiyorjeonjungkook: uzun mu sürer
dikkatini dağıtmak istemem
:)
belki cinayet vakasından sonra ikimizin de
çözmesi gereken başka vakalar vardırjungbertha: jeon jungkook :Dd
sen gelince var mı yok mu anlarız
yarım saatimi almaz
dün yarısını yapmıştım
hadi geeellljeonjungkook: çıktım güzelim
geliyorumJungkook'la konuştuktan 15 dakika sonra kapı çaldığında koşar adımlarla kapıya gitmiştim. Kapıyı açıp Jungkook görüş alanıma girdiğinde, elindeki bir tane papatyayı bana doğru uzatmıştı. Gülümseyip papatyayı aldım ve Jungkook'ta içeriye geçti. Kollarını belime sardığında boynuma ufak bir öpücük kondurdu.
"Sanki uzun zamandır birlikteymişiz gibi hissediyorum," dedi benden geri çekilirken.
"Garip ama ben de öyle hissediyorum," deyip yanağından öptüm. "Hem ben ne duydum?" Jungkook'un elinden tutup koltuğa doğru çekiştirdim.
"Ne duydun bakalım?"
"Luna senaryoyu yazarken sen de bazı kısımlarda ona yardım etmişsin." Beni başıyla onaylarken ellerimle oynamaya devam etti.
"İkimizin mesajlaşmalarını ben yazdım," dedi gülerek. "Seninle beraber yapmak istediklerimin bir kısmını Luna'ya anlattım ve ona senin için yazdığım bir şarkımı dinlettim."
"Jin gizlice bana şarkıyı dinletti." Gülümsemem yüzüme yayılırken, Jungkook'un ifadesine kahkaha atmıştım.
"Ne?" dedi şaşkınca.
"Jin ağzından kaçırınca dinlemek için ben ısrar etmiştim," dedim Jin'i koruyarak. "Onu öylesine sıkıştırmışım ki neredeyse ağlamak üzereydi."
"Hyung myung dinlemeyeceğim artık dayağımı yiyecek." Jungkook asık suratıyla arkasına yaslandı. "Benden duymanı istiyordum." Başını arkaya doğru attı.
"İstersen söyleyebilirsin," dedim ona doğru uzanıp, görsen şölen verdiği boynuna öpücük kondurdum. Jungkook öpücüğümle gülümserken, derin bir iç çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎆; dazzling
Fanfic"Bertha," dedi nefesini dışarıya vererek. "Aklım fikrim sende, senin bana ne zaman geleceğin de, seni ne zaman göreceğim de, beni görür görmez ne diyeceğin de. Ama sen gözlerini ve kalbini bana o kadar kapatmıştın ki senin için son çırpınışımı görem...