Ben cemre, Cihanla Cerenin ablası..
Abla kelimesi o kadar ve anlamsız bir kelimedir ki... Burda saatlerce anlatsam kelimeler tükenir anlatmaya yetmez.
Annem ve babamın göz bebeğiydim ben, annem beni pamuğum diye severdi.. Babam gün ışığım. Çocukluğumu ikisinin sevgisiyle şımartılarak büyüyerek geçirdim..
Yoksulluk nedir, fakirlik nedir hissetmezdim. Babam her geldiğinde, cebinden çıkarıp uzattığı küçük bir çikolata beni mutlu etmeye yeterdi..
Günler geçiyor ben büyüyordum. Zamanla annemin karnı da büyüdüğünü görürdüm. Böyle kocaman balon vardı içinde sanki, arada gider o şişliği okşardım. Oyuncak sanırdım onu, dokunmak hoşuma giderdi, sonra annem küçük ellerimi tutup minik gözlerime bakıp dedi ki.
- Cemre, senin bir kardeşin olacak, abla olacaksın yavrum. Onu çok sevip, büyümesine yardım edeceksin pamuğum.
Annemin dediği çoğu şeyi anlamamıştım o zamanlar, ''kardeş'' bu kelimenin anlamını daha beş yaşımda anlamamı beklediler benden.
Sonra ceren doğdu eve getirdi annem babam. O günü hayal meyal hatırlarım.
Annemin yüzünde donuk bir ifade vardı. Mutlu görünmüyordu, babamsa tam tersi tüm dünya onun olmuş gibi, gözlerini pembe battaniyeye sarılmış küçük bedene bakıyordu. İlk o an anladım bu yeni gelen kardeş dedikleri şey sevmeyeceğimi. Daha şimdiden annemi üzen, babamın sevgisini benden alan fazlalıktı.
Babam annemin kucağından aldığı bebeği diz çöküp bana yaklaştırdı. Gözlerinde sevinçci anlatmaya dilim yetse keşke, öyle bir bakışı vardı ki babamın bana.
- Bak cemremm kardeşin geldi kızım.
Gözlerimi babamdan çekip, cerenin minik yüzünü baktım, bu çirkin şey benim kardeşim mi yani?
Hiç sevmdim bbam yaklaştırdıkça ben geri geri kaçtım. Babam bu davranışıma şaşırırken, annem sessizce bana bakıyordu. İkisinin bakışları daha küçük bedenime ağır geldi, birde suçluymuşum gibi bakıyorlardı bana. Öfkeyle bir parmağımı cerene göstererek.
- GİTSİN. İSTEMİYORUM ONU BU EVDE.... BABAAAA, AT ONU DIŞARI SEVMEDİM BEN ONUUU!!!
Babamın belki ke ilk defa bana kızgın bakıp, azarladığını duydum o yaşımda.
- CEMREEEE!!!! AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞIN İŞİTSİN KIZIM. OYUNCAK MI BU, SEVMEDİM AT DİYORSUN. KARDEŞİNLE İYİ GEÇİNECEKSİN. DUYDUN MU BENİİİ??? ŞİMDİ GİT UYU.
Ah içimdeki kötü duygular o an çoğalıp küçük bedenimi sardığını hissettim. Nefret ti bu, saf bir nefret. Ceren daha eve ilk geldiğinde, babamın sevgisini almıştı benden. Annem bile eskisi gibi bakmıyordu bana. Onun yüzünden di işte, bir de ona ablalık mı yapacam? Asla...
Zaman geçtikçe ben uzayıp serpilmeye başladım, cerende ele avuca gelir oldu, oda büyüdü. Sokaklarda çocuklarla oynardım, yakar top, İp atlama. Can oyunu... En çok ta can oyunu nu severdim.. Ben arkadaşlarımla top oynarken, içlerinden birisi cerene seslenip oyuna çağırmıştı.
- Ceren gel sende oyna.
Nasıl sinirlendiğimi iyi hatırlıyorum. dudaklarım düz bir çizgi halini almış arkadaşıma bakmıştım.
- Hayırrr, oynamasın o bizimle. İstemiyorum.
Cerenin yüzünün aldığı şekli hiç unutmam, ağlamıştı salak. Oh olsun işte. Benim arkadaşlarım, sadece benimle oynamalı onunla değil.
Elimdeki topu arkadaşıma atarak oyunumuza devam ettik, arada gözlerim cerene kaydığında, onun bir köşeden bizi ağlayarak izlediğini görmek nasıl keyif veriyordu bana. Dünyalar benim oluyordu yalan yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Geceyi Unutma (Ara Verildi)
FanfictionCeren ne olduğunu anlamamış neden müziğin kesildiğini düşünürken, Islak ayakkabılar şaşkın bakış açısına girer, başını yavaşça kaldırıp baktığında, biraz kibir, biraz da öfkeyle harmanlanmış bir çift karanlık gözlerle kesişir kendi masum gözleri. ...