Ceren ne olduğunu anlamamış neden müziğin kesildiğini düşünürken, Islak ayakkabılar şaşkın bakış açısına girer, başını yavaşça kaldırıp baktığında, biraz kibir, biraz da öfkeyle harmanlanmış bir çift karanlık gözlerle kesişir kendi masum gözleri.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çalar saatin sesi, sessiz odayı çınlatırken, ceren yatakta uykusunu almamış olmanın verdiği yorgunlukla, gözlerini açmadan saate ulaşmak için elini uzatır, o sıra da uykusu bozulan cemre odanın diğer köşesinde sesten rahatsız olur, sinirle gözleri kapalı oflayarak kardeşine çemkirir.
- Kapat şunu ya, uykumun içine ettin sabah sabah..
Ceren ablasının söylenmesini, gözlerini devirerek yataktan doğrulur, ayaklarını sürüyerek odadan çıkıp mutfağa gider, saçı başı dağınık, kahvaltılıkları mutfak masasına koyarken,
Annesinin başındaki baş örtüsünü düzeltip içeri girmesini yan gözle bakıp, işine devam eder, ocağın üstündeki çaydanlığa uzanır, çay yapmak için musluk suyunu açarken, kapıda bu sefer, ablası görünür, yüzü bir karış masaya otururken, kahvaltının daha hazır olmadığını görünce, kardeşine kaşlarını çatıp söylenir yarım ağızla.
- Bir işi de tam yapsan şaşardım. Niye hazır değil bu masa, geç kalacam okulda.
Seher hanım, dolapta diğer kahvaltılıkları çıkarırken kızının bu sözleri onu üzse de, cemrenin okula geç kalmasın diye, iki yumurta çıkarır hemen ocağa koyar.
Ceren annesi gibi altdan almaya hiç niye ti yoktur, doldurduğu çaydanlığı ocağa koyup altını yakar, ablasına dönmeden, huysuz bir sesle söylenir ablasına.
- Hoşuna gitmiyorsa, kalk bir zahmet sen hazırla kahvaltıyı..
Allah allah ya, sabahın köründe kalkıp kahvaltı hazırlıyorum, hanım efendi beğenmiyor.
Seher hanım gereksiz tartışmanın, büyümesin diye hemen küçük kızını uyarır, sakin bir sesle.
- Çaya bak sen ceren çaya, ablanın okulu var biliyorsun, geç kalmasın kız. O yüzden böyle aksi konuşuyor. İşi olmasa o da yardım ederdi bize.
Cemre kendi hakkında konuşulan lafları tınlamaz, bile ..
Hazır olmayan masaya hoşnutsuz gözlerle süzüp, hazırlanmak için odasına gider.
Ceren arkasından sinirle bakıp, annesinin yine onu savunmasına sinirlenir. Bu sefer, sesini biraz daha yükselterek, gözünü açmak için açık açık konuşur onunla.
- Yapma anne allah aşkına ya, görmüyor musun nasıl bakıyor bize?
Bir pisliğe bakar gibi, gittiği okula bile cebine harçlığı bile ben koyuyorum. Hanım efendi tenezsün ettip bir teşekkür bile etmiyor. Sen de hala onu koruyorsun bana.
Seher hanım bu konuşmadan canı sıkılmış bir halde, yüzünü düşürüp, büyük kızını korur hemen ona göre cemresi, okulda çok yorulduğu için böyle huysuzluk ediyor.
