Ceren ne olduğunu anlamamış neden müziğin kesildiğini düşünürken, Islak ayakkabılar şaşkın bakış açısına girer, başını yavaşça kaldırıp baktığında, biraz kibir, biraz da öfkeyle harmanlanmış bir çift karanlık gözlerle kesişir kendi masum gözleri.
...
- Vanilya kokusu, senin tenin de bir başka kokuyor. Sevdim...
Ceren yanı başında duyduğu boğuk sesle birden gözlerini aralar, nedimin dudaklarını kendine nefes kadar yakında bulan ceren korkuya kapılıp birden elleriyle göğsünden iter genç adamı. Uykunun bölünmesinin siniri de üstünde paylar adamı.
- Kendinize gelin, ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
Nedim kızın tavrına başta şaşırsa da, alaycı bakışlarının ardına saklar. Gözlerindeki kibirle karşısındaki kızı küçümseyerek bakar.
- Seni öpeceğimi mi sandın? Maalesef tatlım beğendim kız kategorisine girmiyorsun.
Kızın ürkek bakışlarını görmezden gelip masasının üstünde cerenin getirdiği suyu içtim. Değişik bir tadı var. Yüzüm ister istemez buruşturdum, elimdeki bardağı havaya kaldırıp merakla sordum.
- Bu nasıl su kızım ya? Değişik bir tadı var.
Ceren adamın saçma sorusuna bir an sinirden güler, kaşlarını havaya kaldırıp çok önemli bir bilgi veriyormuş gibi tane tane konuşur.
- Allahın suyu işte, ne tadı bekliyordum. Su bu su, su tadı olacak tabi ki, baklava tadı olacak hali yok ya.
Nedim kızın dalga geçtiğini anlayınca, sinirle gözlerini devirip, daha açık konuşur.
- Ben hazır su içerim. Mutfağın özel deposunda hazır suyla dolu. Belli ki oradan almamışsın.
Ceren bu sefer gerçekten şaşırmıştır. Hazır suyla hayat mı geçer be.
- Sen yani, hiç çeşme suyu içmez misin?
Nedim kızın sorsuna bu sefer içten gelen bir gülümseme bahşederek kendinden emin bir halde sevap verir.
- Çeşme suyu sizin gibiler içindir. Beni kendinle karıştırma şimdi al şu bardağı da, bana suyu mu getir.
Ceren adamın alaycı konuşmasına uyuz olsa da, el mecbur alır bardağı mutfak yoluna gider, yolda kendi kendine kızmadan da duramaz tabi.
- Hazır suymuş, çeşme suyunu biz fakirler içermiş. Allahım nasıl uyuz etti beni, gece gece. Şeytan diyor su yerine çamaşır suyu içer gebersin ukala.
..........
Cemre yumuşak yatakta uyanmanın keyfiyle yüzünde güller açarak kalkar yataktan, önce odaya göz atar, kendi odası tam bir viraneyken burası küçük bir saray sanki.. Allahım makyaj aynasının güzelliğine bak kenarları bile altın işlemeli..
Makyaj malzemelerimin çoğu eski evde kaldı, nasıl hazırlanacam şimdi okula, belki cerenin bir şeyleri vardır.
Cerenin yatağını boş gören cemre direk yatağın yanındaki çekmeceleri karıştırmaya başlar, günlük tarzı bir defter eline geçince, şaşkın gözlerle kardeşini küçümseyerek güler.
- Hayret bu ezik günlük mü tutuyormuş birde..
Gözü masadaki saate kayınca okula geç kalmak üzere olduğunu anlayan cemre, nasılsa yerin biliyorum bir ara okurum diye düşünür ikinci çekmece de küçük bir kutu geçer eline merakla kutuyu açtığında içinde 100 tl görünce yüzü aydınlanır birden, hiç düşünmeden avucuna aldığı parayı sutyenine koyup gülümseyerek
- Bugünlük harçlığımda çıktı..
Makyajı boş verip hemen dolaptan güzel bir elbise seçip giyinir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
