Çok şey bildiğimi yeterince olgun olduğumu düşünüyordum. Gün geçtikçe bir şeyler katıyordum halbuki benliğime.
Pek de güzel değildim. Kabullenemediğim ergenliğim yüzünden sivilce dolan yüzüm ve aldığım kilolar beni kendimden nefret etmeme sebebiyet verirken hayattan da soğumama neden oluyordu.
Hayatımdan memnun değildim her sıradan ergen gibi.Şimdi böyle desem de sevmezdim başka insanlarla bir tutulmayı.
Gergin bir çocukluk geçiriyordum. Dört kardeştik ve ben ortanca kardeş sayılıyordum.
Benden büyük bir abim ve bir ablam vardı. Bir de başımın belası küçük kardeşim Mina.
Beş yaşındaydı ama her halükarda benden daha zekiydi bu kız.
Pek çekemiyorum onu açıkçası.
Abim lise son sınıftı pek çapkındı. Kız arkadaşı bitmezdi.
Ablam da tam bir inek.
Başını dersinden kaldırmazdı. Benle pek muhattap olmazdı ikiside.Mina ile oyalanırlardı biraz o kadar.
Annem ile babam pek tartışırdı.
Evde kavga bitmezdi.
Babam akşam yedide evde olur oturur sofranın önüne gelmesini beklerdi.
Annem de babamdan yarım saat sonra ancak evde olur koştur koştur yemek yapardı.
Çoğu kez hazır yemek alır gelirdi babam bir ton söylenirdi.
Evinin kadını olup adam akıllı bir sofra kurmadın önümüze der çatardı.Annem çok istiyorsan bırakırım işi otururum evde geçindirirsin evi tek başına derdi.
Ama babam bunu göze alamazdı çünkü annemin maaşı daha fazlaydı.
Annem halkla ilişkiler mezunu idi acil çağrı merkezinde çalışıyordu.
Hergün işte bir ton dil döktüğü için evde konuşmaya mecali kalmamış olurdu.
Babam ise bir erkek yurdunun yemekhanesinde bulaşık yıkama işi ile meşguldü. İş yerinde sesi çıkamıyordu evdeki gibi.
Beni Bi kaç defa götürmüştü, hiç evdeki gibi değildi ne denirse yapıyordu ve halinden hiç memnun görünmüyordu.
İş yerinde biriktirdiği her şeyi eve taşıyor annemden çıkarıyordu.
Canım annem, bilememişti babam kıymetini.Ailemden alamadığım ilgi göremediğim sevgi beni özgüvensiz bir birey yapmıştı.
Aynı ev içerisinde görünmeyen kalın duvarlar vardı. Aynı odada otursak da birbirimizi önümüzdeki duvardan ötürü göremiyorduk.
Önümdeki duvarı kaldırdığımda kavgalara veya gergin ortama şahit oluyordum.Ablamla odam ortaktı. Benimle işi düşmedikçe konuşmazdı.
Sadece kardeşlerim değil arkadaşlarım da bu şekildeydi. İşi düşmedikçe kimse gelip arkadaşlık etmezdi benimle.Her tenefüs çam ağacının altında oturur kitabımı elime alıp ağlardım sesizce.
Sonradan farkettim sevilmediğim algısını ben oluşturuyor ve kendimi uzak tutuyordum herkesten sonra kimse benle arkadaşlık etmiyor diye üzülüyordum.Annem de babam da işinden memnun değildi. Babamdan çok annem bıkmıştı artık.
Annem başka bir iletişim şirketine başvurup orada çalışmaya başlıyacaktı çalışma imkanları daha ferahtı. Babam da bir lokantada iş bulmuştu. Bu demek oluyordu ki taşınacaktık.
****Ablam çok üzülüyordu arkadaşları ve öğretmenlerinden ayrılacağı için. Abim için değişen hiç bir şey yoktu farklı kız arkadaşları olacaktı hatta ona hava hoştu.
Annem umutluydu daha güzel bir hayat sürdürebileceğimize inanıyordu.
Annem yaşına göre genç gösteriyordu. O kadar güzel bir kadından nasıl benim gibi çirkin bir kız çıkabilirdi aklım almıyordu.
Babam yurtta yediği tutanaklardan ötürü barut gibiydi son bi kaç yıldır.
O zamandan beri annemin üstünde daha çok baskı oluyordu. Bazı geceler lavaboya kalktığımda babamın uyuduğunu ve annemin salonda içki içtiğini görüyordum. Sigaraya da başlamıştı. Bize bunu yansıtmamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçıncı Son Bu?
ChickLit--İlk Aşk neden çok can yakar yıldızım? Sevmek güzel şey. Kalbinde aşkı barındırmak... >BURADA HER ŞEY NEFİS MESELESİ YILDIZIM!.. *********** Aşk : Acı çekmek, bir karşılık beklemeden sevmek, sonunu bile bile yoluna devam etmektir. Aşk acıyı sevm...