Aşktan Aşığa Kaçış

62 23 7
                                    

Annem bir kaç yere telefon açmış hemen bana yemek hazırlamıştı.

Aynanın karşısında saçlarıma bakıyordum. Çok kısa ve çirkin duruyordu. Kaçıncı son dememdi bilmiyorum ama bu sondu artık ağlamayacaktım.

--Goncam kızım bak en sevdiğin çorbadan yaptım yanında da dünden kalan pilav iliştirdim. Hadi ye soğumadan.

--Yemek istemiyorum anne.

--Lütfen beni üzme kızım. Hadi ye.

Kendi elleriyle besliyordu beni. O kadar uzun zaman olmuştu ki bu kadar ilgi görmeyeli çok yabancı geliyordu bu durum.
Kaşık kaşık yedirdi.

--Kızım üstün çok kirli. Çıkar yenilerini getiriyim.

--Kir değil o.

--Tamam çıkar hırkanı.

Hırkam koyu renk olduğu için farkedilmemişti kanı.

--Kızım kollarına ne oldu? Ne bu kann?

--Bir şey değil!

Çocukmuşum gibi çıkardı üzerimi. Vücudumu görünce gözleri doldu. Sesi titreyek:

--Gonca sen ne yaptın? dedi.

O kadar dehşete düşmüştü ki taciz meselesini anlatsam ne kadar üzülür diye düşünüp anlatmaktan kaçtım.

Nasıl anlatacam diye derde düşmüştüm zaten.

--Bir şey yapmadım.

--Onur yüzünden mi tüm bu olanlar?

--Evet...

Lütfen konuşmayalım artık. Ben çok yorgunum.
Odama çıktım.

Her kaldığım yerde odam vardı. Ama hiç bir yere ait olamadım.

Odama çıktım. Annem bir sürü telelefon görüşmesi yaptı. Bana yansıtmamak için elimden geleni yaptı.

Yurttan kaydımı alması için ablamı bile aradı.

--Açelya babana söyle Gonca'nın kaydını yurttan alsın sen de git kardeşinin eşyalarını topla.

O lanet olası adamın olduğu yurttan ayrılmak dertlerimin bitmesini sağlamıyordu.

Okuldan da ayrılmalıydım. Hiç bir tanıdık sima görmek istemiyordum. Onun için de bir çözüm yolu düşünürken yorgun gözlerim düşüncelerimden kısa süre uzaklaştırmıştı beni.

Uyandığımda odamda ablamı buldum. Sabah olmuştu. Anne babamın ayrılışından bu yana uzak kalmamızdan ötürü birbirimize yaklaşmamız ablamı bana karşı sevecen bir hale getirmişti.

Eskiden evin gerginliğinden birbirimizin yüzüne bakamazken değişen hayatınızla beraber bu durum da değişmişti.

Pek üzgün duruyordu.

--Ablam uyandın mı?

--Evet.

--Daha iyi misin?

--Bilmiyorum.

--Konuşalım ister misin?

--Aldın mı yurttan eşyalarımı.

--Evet. Gittik babamla.

--Eşyalarımı nereye getirdin?

--Buraya.

--Peki ya babam?

--O da burada.

--Eee ne dediniz.

Kaçıncı Son Bu? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin