Dert Yolum 🧡

61 22 5
                                    


Hakim sabırla cevap vermemi bekliyordu.
Soğuk terler dökerek cevaplamaya çalıştım.

Verdiğim cevap iki tarafı da ağlamıştı.

--Ben anne ve babam arasında seçim yapamam. Ben küçükken anneni mi babamı mı daha çok seviyorsun diye sorduklarında ağlardım.

Bu defa da o hakkımı kullanıp susmayı tercih edeceğim. Lütfen bu seçimi siz yapın ben bu yükle yaşayamam. Diyip geri çekilmek istedim.

--Kızım bir cevap vermek durumundasın ama!

Göz yaşlarım dinmedi. Gözlerimi kapattım. 2 saniye geçmeden gözlerimin önünde yıldızım belirdi. Deli gibi parlıyordu.

--Oo
Piti piti
Karamela sepeti
Terazi lastik cimlastik
Biz size geldik bitlendik
Hamama gittik temizlendik
Dik
Dik
Dikk
Ağlayarak söyledim tekerlemede galip geleni....
Son karar verilene kadar dış dünyaya kapattım gözlerimi, kulaklarımı...

**********
Şükür ki davanın kasvetli havasından kurtulmuş nefes alabilmiştim bahçede.

Küçük kardeşimin velayeti anneme benim velayetim babama verilmişti.

Hiç bir şey hissedemiyordum. Abimle ablam babamı istediklerini söyleyip annemi karalamışlardı. Beni babama vermelerine etken olmuş olabilirdi.

Ne söylediğimi kendim bile duymamış hafızamdan silmek istemiş bunu abimle ablama söylemiştim.

Dava sonrası anneme de babama da gitmek istemedim. Abim beni hava alıp uzaklaşmam için aldı götürdü.

Yürüyerek uzaklaştık şehrin kalabalığından. Şehrin kalabalığından uzaklaşmak için ayağım kopana kadar yürümek istemiştim.

2 saatten fazla yürümüştük. Nerede olduğumu dahi bilmiyordum. İçimdeki düşüncelerden uzaklaşmak istediğim için yürüyordum.

Ama hesaba katmayı unuttuğum bir şey daha vardı. Kendimle beraber onlar da geliyordu.

Arsuz sahiline yetişmiştik. Abim oturup sigarasını yaktı. İlk defa o gün görmüştüm abimin sigara içtiğini.

--Bırada bekle sen beni ben bi mayo alıp gelecem bir yere kaybolma.

--Tamam.

Sigarasını bitirmeden atmıştı. Gidip baktığımda söndürmemişti.

Merakıma yenik düşüp o zehri içime çektim.

Anında öksürmeye başladım. Derhal yok ettim onu.
Pişman oldum içtiğime.

Paçalarımı çemreyip deniz kenarında yürümeye başladım.

Rüzgardan uçuşan üstüm başım, düşüncelerle dolu zihnim ve yorgun kalbim...

Ayağıma vuran dalgalar hayatıma benziyordu. Bense sahil kenarında sabit bir kaya.

Güçlüyüm, güçlü görünüyorum. Ama dalgalar çok aşındırıyor çok yıpratıyor beni. Kalem içten fethedilmiş. İçim paramparça yetmiyor gibi dıştan vuran dalgalar...

Bu yükler yüreğime fazla.

Çok sürmeden abim bana çamaşırlarını atıp denize girdi.

Denizin tuzlu kokusunu içime kadar çektim. Sakince abimin çıkmasını bekledim.

************
Hamakta sallanıyordum. Davada anne ve babamın hallerini düşünüyordum.

Ne olursa olsun en çok babama üzülüyordum. O seviyordu.

Kaçıncı Son Bu? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin