Kamp Aşkı 💘

95 27 19
                                    


Artık düzelen fiziğim ve morelim tekrar süslenip ders çalışmaya başmamamı sağlamıştı.

Her şey yolunda görünüyordu.

Ufak bir aksaklıktan sonra yeni baştan başlamıştık.

Sınavlarım istediğim gibi geçmese de fena değildi.
Korkum ilk dönem yazılılarıma göre düşen notlarıma bizimkilerin laf etmesiydi.

Başa sarmıştık ve bu defa ona nasıl davranmam gerektiği hakkında bazı şeyler şeyler öğrenmiştim ağlaya ağlaya.

Düşüncem o ki çevremden de duyduğum gibi sanırım artık bi şeye benziyorum.

Yani yüz hatlarım ve vücut şeklim oturuyordu.

Tesettüre yeni taşındığımız evde girmiştim.

Annem şaşırmıştı. Babam ağzını açıp kelam etmemişti. Ablam bu fikrimi beğenmiş beni tebrik etmişti.

Rol model kendisini örnek almıştım açıkçası.

Onun arkasından gidiyordum.

Ablam güzeldi. Bebek gibi bir yüzü ve mavi gözleri vardı.

Ben hala sivilceli ergendim.

Kendimi beğenmeme huyum vardı. Nerede kusur varsa ona odaklanır asla güzelliklerimi görmezdim.

Ablam garipti. Pek konuşmayı sevmezdi. İdealist bir insandı.

Abim de tam tersi. Ukalalığından bir yıl mezuna kalmıştı.

Babam demediğini bırakmıyordu abime. Babamın çenesini çekmemek için çalışmaya başlamıştı o da.

Biz eğitim hayatımıza devam ederken annem terfi etmiş ve hakkında bir takım dedikodular çıkmıştı.

Bunu telefonda konuşurken  annemden duymuştum. Asılsız olduğunu ve babama söylemememi rica etti.

Rica etme şekli saçımı çekerekti. En kibar hali...

Dedikodu şu ki iş yerindeki patron yardımcısı ile ilişkisi olduğu hakkında aslı olmayan  konuşmalar olmuş. Çok gergindi annem.

Annemin de babamın da ortak dedi bizim okumanızı.
Ben ise hayatımın aşkının peşinden koşuyordum.

Onur için yapmayacağım şey yoktu.

Okulumuz bir kamp etkinliği düzenlenmişti. Ne yapıp edip Onur'u ikna edip beraber katıldık.

Gülçin ile Ulaş çıkıyorlardı hiç düşünmeden katılmışlardı.

Tabi Ulaş ile Onur arkadaştı. Birlikte çadırda kalmaya karar verdiler. Hiç düşünmeye gerek yoktu biz Gülçin'le kalacaktık.

İlk gün kamp ateşini yaktık, şarkı söyledik yemek yedik her şey çok güzeldi. Gözümü onun üstünden ayırmıyordum.

Hayatımda unutamayacağım bir kamp olacaktı bu. Ertesi sabah erken uyandım namazımı kıldım.

Kitabımı okurken Onur'un çadırından çıktığını gördüm.

--Günaydın erkenci kuş bu saatte kitap okumak için mi uyandın?

--Yok canım. Seni ilk ben göreyim diye uyandım.

--Oo Gonca hanım bu ne hoş bir düşünce benle sabah koşusuna buyurmaz mısınız?

--Peki ya hocalar fark ederse? Vallahi burnumuzdan getirirler.

--Kimse farketmezzzzzzz. Sen dert etme ben varım burada. Hadi eşofmanlarını giy gel.

Aşırı hazırlıklıydım. Hayatım o kadar acele hazırlandığını hatırlamıyorum.

Kaçıncı Son Bu? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin