Yoğun bakımda iyileşmeye çalışan ilaçları serumla değil küçük iğneler ile verilen bir hasta gibiydim.
Hayat beni hasta ediyor mutluluğu da azar azar veriyordu.
Çok pintiydi bu konuda. Mutlu bir aile tablosu çizdikten sonra abimlerle biraz yürüyüş yapmıştık.
Sonra arabaya binip babamın yanına gitmiştik.
Babam uyuyordu eve vardığımızda. Biz de pek ayakta kalmayıp uyumuştuk. Sabah on gibi uyandım.Evdekiler hala uyuyordu. Kalkıp çay koydum kahvaltıyı hazırlamaya başladım. İlk babamı uyandırmak istedim.
Ama babamın odasına gittiğimde babamın odasında olmadığını görünce rehavete kapıldım. Abim bilir diye abimin yanına gittim.
--Abi babam nerede biliyor musun?
--Sabah kalktığını gördüm ama çok uykum vardı. Geri uyudum.
--Yapma yaa!
--Ne oldu?
--Ne oldusu mu var nereye gitti bu adam kahvaltı hazır?!
Sesimize uyanan ablam,
--Niye cellalleniyon niye adamın işi vardır sevgilisinin yanına girmiştir ya da lavabodadır ne sabah sabah beynimizi şişiriyon?!
--İyi öyleyse kalkın babama bakın kahvaltı hazır ben mutfaktayım.
Masaya bardakları koymaya başladım. Babama karşı tuhaf bir mahcubiyet besliyordum.
Yurda gittim gideli gelmemiş. Yurttan çıktığımda da annemin yanına gitmiştim. Hem de nikahına. Bana kırılmış olabileceğini düşünüyordum.
Çok sürmeden babam geldi.
--Günaydın baba!
--Günaydın kızım?
--Gördün mü ablacım bizi boşuna delirttin sabah!
--Tamam abla ya kızma.
--Ne oluyor bakalım?
--Yok bir şey baba ya bizimki seni merak etmiş bu.
--Dedim sana oğlum gelecem diye.
--Allah Allah hatırlamıyorum.
--Neyse uzatmanın manası yok geldim işte. Hadi bakalım doldur bakalım şu çayımı!
Evde çay kaşığı sesi çınlıyordu. Abim o kadar uzun karıştırdı ki daldı gitti.
--Hilmi bardak bile çözündü yeter.
--Daldım bir an.
Masada sadece çatal kaşık sesleri geliyordu. Sanırım kardeşler olarak aynı duyguları paylaşıyorduk. Bu sessizliği dağıtmak istedim.
--Baba bu defa sen bıraksana beni yurda.
--İşlerimi ayarlarsam bırakırım.
Duymak istediğim yanıt bu değildi. Suratım düştü bunu farketmiş gibi laflarını toparlamaya çalıştı.
--Sen çantanı topla hazır bulun öğleden sonra gideriz.
--Tamam.
Öğlene kadar evin işini bitirebildiğim kadar bitirmiş çantamı toplamıştım.
--Kızım hazır mısın? Ben işimi birim eve geliyorum.
--Hazırımm baba seni bekliyorum.
On dakika sonra kapının önünde olmuştu. Çantamı arkaya atıp babamın yanına oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçıncı Son Bu?
ChickLit--İlk Aşk neden çok can yakar yıldızım? Sevmek güzel şey. Kalbinde aşkı barındırmak... >BURADA HER ŞEY NEFİS MESELESİ YILDIZIM!.. *********** Aşk : Acı çekmek, bir karşılık beklemeden sevmek, sonunu bile bile yoluna devam etmektir. Aşk acıyı sevm...