053**: Şu an anayasanın bilmem kaçıncı maddesine göre suç işliyor muyum bilmiyorum ama
053**: Umurumda da değil gerçi
053**: İşliyor muyum acaba ya?
053**: OFF NEYSE NE DİYORDUM
053**: hatırladım
053**: normalde de bu kadar suratsız mısın yoksa
053*...
"Mina ne yapıyorsun güzelim?" elimdeki çantayı kızlara uzatıp alnımı ovuşturarak salona yöneldim. "Şimdi geldim eve anne, sen ne yapıyorsun?"
"Ben de şirketteyim, İda'yı aradım ama ulaşamadım. Senden bir şey isteyeceğim." Koltuğa çöküp kafamı arkamdaki yastığa yaslarken cevap verdim.
"İda staj için bir yerle görüşmeye gitti Melodi ile birlikte. Ne istiyorsun yapayım hemen."
"Aslında ben değil baban, çalışma odasında bir dosya varmış mutlaka onu getirmen gerek."
"Babamın yanına mı gideyim yani?" bakışlarımı etrafta gezdirip gözlerimi yumdum, kimse dinlemiyordu.
"Hayır bebeğim, baban buraya geliyor şirkete sen de dosyayı alıp buraya gel. Baban ofistekilerin bilmemesi için evde tutuyor çoğu şeyi ama şimdi eve gelecek kadar vakti yokmuş."
"Dosya gizli yani anladığım kadarıyla, tamam ben gelirim şirkete. Neye benziyor bu dosya?" Annemin sesi birkaç dakika başka yöne kayarken sabırla bekledim. İnsanlara laf anlatmaya çalışıyordu kesin.
"Valla sen daha iyi anlarsın dava işleriyle alakalı. Zaten tek başına duruyormuş kırmızı kapaklı dosya dedi baban. Burası çok karışık annecim ne olur hallet seni çok seviyorum kapamam lazım."
"Tamam anne ben de seni seviyorum." ellerimi dizlerime vurup ayağa kalktım, uyku hayallerim çöp olmuştu.
Hızlı adımlarla babamın çalışma odasının anahtarını almak için yatak odalarına yöneldim. Anahtarı annemin makyaj masasının çekmecesinde bulup odanın içinden geçilen kapıyı açtım. Babam çoğu konuda takıntılı bir adamdı.
Babasının kızı olduğumu daha ne kadar belli edebilirdim bilmiyorum.
Odaya girdiğimde dudağımı büküp kırmızı kapaklı olan şeylere baktım, üç tanelerdi zaten. Çok düşünmeden üçünün de içeriğine bakıp iki tanesini aldım elime. Diğeri olamazdı ama bu ikisinden birini istediği kesindi.
Odama geçip üstümü değiştirmek için giyinme odasına yöneldim. Yatağın üstüne bıraktığım telefonumdan mesaj bildirimi gelirken gülümsedim. Havuza gireceğiz diye son mesajına cevap vermemiştim anonimin, hem çok meraklı gibi de gözükmek istemiyordum.
Gülümse: Havuzda boğulmadın inşallah
Gülümse: Gerçi boğulmadıysan yazmaman için sebep yok
Gülümse: Can kurtaranlık yapmaya mı gelsem?
Gülümse: Neredesin sen ya
Mina: İşlerim var adını asla söylemeyen insan
Mina: Meşgul bir insanım yani
Mina: Boğulmadım bu arada
Telefonu bırakıp üstümü değiştirdim hızlıca. Havuzda duş aldığım için saçlarım dalga dalga omuzlarıma dökülüyordu ama güzel göründüğünden bıraktım, vaktim de yoktu zaten.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
