"Anlaşılan hala çocukluğundan kurtulamamışsın.." gözlerimi devirip kafamı camdan tarafa çevirirken gülüşünü duydum.
"Yalan değil sonuçta, çocukken aşıktın bana ne çabuk unuttun?"
"Sanırsın bir tek ben aşıktım, kapımın önüne gelip cama çıkmıyorum diye ağladığın günleri ne çabuk unuttun?"
Yüzü anında küçük bir çocuğun ifadesine bürünürken "Tamam oraları karıştırma." diye mırıldandı. Zaferle gülümseyip arkama yaslandım.
Şirkete ulaştığımızda hareketliliğin içinden hızlı adımlarla provanın yapılacağı teras kattaki bahçeye ilerledik.
Omzuma çarpan bedenle geriye savrulurken neye uğradığımı şaşırmış ellerimi yüzüme doğru siper etmiştim. Belime sarılan kol son anda beni tutarken "Tuttum seni." diyen Zaman'ın sesiyle rahatladım.
Düşmemiştim, sadece birkaç adım gerilemiş arkaya doğru eğilmiştim.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim hadi başımıza bir şey düşmeden çıkalım şuradan." bunların bizim filmle alakalı bir şey olduğunu sanmıyordum ama çekime hazırlandıkları belliydi.
Asansöre bindiğimizde hızlıca kapalı terasa çıkmış bütün ekiple karşı karşıya kalmıştık.
Annem ve Zaman'ın annesi Zelal teyze karşıdan bize doğru gelirken gülümseyip çantamı tuttum sıkıca. Bu işi elime yüzüme bulaştırmadan halledebilirsem gerçekten İda'ya istediği bir elbisemi verebilirdim.
"Çocuklar hoş geldiniz, hadi geçin hemen." diyen anneme gülümseyip boş sandalyelere yöneldim. Zaman hemen karşıma otururken yanımdaki Akın senaryo örneğini önüme çekip gülümsedi.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum." senaryoya zaten iki günde fazlasıyla hakim olsam da bugün burada herkes birbiriyle tanışmış olacaktı. Tanımadığım yüzler görüyordum ve dikkatlerin de üstümüzde olduğu aşikardı.
"Evet arkadaşlar hepimiz tamam olduğumuza göre öncelikle bir duyurum olacak." diyen Zelal teyze sandalyesini hepimize bakacak şekilde çevirip otururken konuşmaya devam etti.
"Yarın afiş çekimleri var, daha sonrasında İzmir sahneleri için bir ekip oraya uçacak. İşinizi en iyi şekilde yapacağınıza güvenimiz tam o yüzden kısa sürede halledip buraya döneriz diye düşünüyorum."
Ben de böyle olmasını ve bir an önce bitmesini umuyordum açıkçası. Ama oyunculuğuma güvenim sıfırdı şu an.
Ayrıca yarın defile de vardı, benim için yine yoğun bir gün olacaktı demek ki.
Yüzüme dökülen saçı çekip elimdeki fosforlu kalemle yazıların altını çizdim. Sıkıntıyla elimi alnımda dolaştırıp yarın yapmam gereken işleri plana oturtmaya çalışıyordum. Ufak tefek notlar alırken masanın üstündeki telefonumun ekranına bildirimler düştü. İda ve arada halimi hatırımı soran anonim.
Herkesin önündeki kağıtlarla ilgilendiğini fark edince dudağımı ısırıp ekranı açtım tekrar.
Gülümse: Niye bu kadar streslisin?
Kaşlarımı çatıp ne saçmaladığını soracakken fark ettiğim şeyle kafamı telefondan kaldırıp etrafta telefonla ilgilenen biri var mı diye baktım.
Anonim buradan biriydi. Tamam kesinlikle anonim şu an beni izliyordu yoksa neden bu soruyu sorsun ki? Nereden bilebilirdi stresli olduğumu, ya da tam şu an niye soruyordu?
Mina: Yoga yapıyorum şu an ne stresi?
İnternetini kapattığını fark edince dudak büküp İda'nın mesajına girdim. Yarın afiş çekimleri olduğunu söylemiştim ve deliriyordu şu an.
Telefonu daha bırakamadan mesajın çift tik olması ve cevap gelmesiyle duraksadım.
Gülümse: Ne yogası oluyor tam olarak? Ayak titretmek bir yoga çeşidi mi ya da iki saattir dudaklarını kemirip durman??
Dudak kemirmek neydi ya?
Kafamı kaldırıp kimin elinde telefon var diye kontrol edecekken yanımdaki Akın ve Zaman'ın elinde telefon gördüm. Hatta çaprazımda oturan Yiğit ve Gonca'da da telefon vardı. Yani tebrik ederim kendimi yine hiçbir sonuca varamamıştım.
Mina: Beni izlediğinden emin olmak istemiştim, bu odadakilerden birisin seçeneklerim baya daraldı şu an.
Gülümse: Beni bulmandan korkmuyorum ama istemediğim sürece bulamazsın.
Mina: Ya bulursam?
Gülümse: O zaman bana söyle ki karşına çıkıp sana kocaman sarılabileyim.
97.584 beğeni
@MinaAksoy: shooting day*
-Bu fotoğraf yorumlara kapalıdır-
Hellüğ'
Bölüm nasıldı?
Shooting day: çekim günü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kendinden Kurtar
Short Story053**: Şu an anayasanın bilmem kaçıncı maddesine göre suç işliyor muyum bilmiyorum ama 053**: Umurumda da değil gerçi 053**: İşliyor muyum acaba ya? 053**: OFF NEYSE NE DİYORDUM 053**: hatırladım 053**: normalde de bu kadar suratsız mısın yoksa 053*...