2. Bölüm
Part BParti aynı sıkıcılığıyla devam ediyordu. Ama Çağrı eğlenmeyi başarıyordu. "Neden asıyorsun suratını hayatım? Eğlenmiyor musun yoksa?"
Gözlerimi devirerek cevap verdim. "Tabi ki eğlenmiyorum. Çok sıkıcı." dedim sıkıntılı bir sesle.
Bana şaşkın bir şekilde baktı ve "Ciddi misin?" diye sordu. Kafamı sallamakla yetindim.
Bana doğru yaklaştı ve "kaçalım mı bu partiden, ne dersin?"
Bir anda gözlerim açılmıştı "gerçekten mi?" Sırıtarak kafasını salladı. "Millet partiye kaçar biz partiden kaçıyoruz." diye bir sitem etmeyi de ihmal etmedi."Ya hadi söylenme, ben bir Eslem Hanımlara bakayım gidelim." dedi bu anı kaçırmamak için.
"Tamam ben de şuradayım." dedi söylediği yeri işaret ederek.Masaya doğru yaklaştığımda Kerem bana bakarak "Doktorluk da zordur." diyordu.
"Ne o benden mi bahsediyorsunuz yoksa?"
"Aman efendim siz ve o meşakkatli, yorucu mesleklerinizden bahsediyorduk." dedi Kerem gülerek.
"Eee bir de sana soralım Alya kızım nasıl gidiyor parti?"
"Samimiyetsiz bir ortam işte Ahmet amcacım. Ya da herkes fazla samimi." dedim pistte fazlaca samimi bir şekilde dans eden çifti göstererek. Kerem ve Açelya fark etmişti yüzlerine bakılırsa.
"Bak hanım biz böyle miydik yav? Gençlik ölmüş ölmüş." dedi gülerek.
Eslem Teyzem Ahmet Amcaya gözlerini devirerek konuyu bilmediğim bir soru yöneltti Açelya'ya
"Burada kalıyorsun değil mi bu gece?Bak darılırım ha.""Peki anne burada kalayım bari. Ne yapayım. Zaten taksi bile istesem buraya gelene kadar zaten sabah olur."
"Tamam kızım. Ben Candan'a söyleyeyim misafir odasını hazırlasınlar sana."
Kerem atıldı
"Gerek yok anneciğim. Benim odada kalabilir. Ben kalırım misafir odasında." dedi."Siz ayarlayın işte oğlum. Ben size karışmam." dedi Eslem Teyze.
Ahmet amca bana döndü yine.
"Sende kalsana kızım boşuna gitme şimdi oralara. Yorgunsun ya zaten." dedi gülerek."Yok Ahmet amca ben gideyim. Sabah girmem gereken bir ameliyat var da." dedim. Partiden kaçmayı planlarken burada kalamam diyemezdim ya. Ki zaten doğruydu sabah ameliyatım vardı. Söylediğim kadar erken olmasa da...
Ahmet amca yapay bir kızgınlıkla "Gören de dağ başında ilkel bir hayat yaşıyoruz zannedecek yav. Erken çıkarsınız ne olacak sanki." dedi.
Gülerek "Aman efendim öyle demek istemedim." dedim.
Eslem Teyze "Ahmet çıkalım mı artık, yoksa düşüp bayılacağım şuraya ha." dedi yeri işaret ederek.
Ahmet amca masaya dönerek "Gençler bizden bu kadar. Şimdi hissettim yaşlanmışım." dedi alay eder gibi.
Hepimiz gülümseyerek uğurladık onları.
Masadakilere baktığımda Açelya anlayamadığım bir yüz ifadesiyle bir yere bakıyordu. Endişeli gibiydi.
Kerem'e de galiba baktığı yeri gösterdi. Kerem telaşla oraya doğru koşmaya başladı.
Açelya bana doğru gelip olanları gösterdi. Gördüğüm şeyle şok olmuştum. Ama Kumsal'dan beklenmeyecek şey değildi.
Vardığımızda Aras Kumsal'a bağırıyordu. "Kumsal bıktım artık senin bu tacizlerinden. Yeter Kerem ile de aramı bozacaksın."
Hepimiz duyduklarımız karşısında şok olduk. Kumsal yine yapacağını yapmış ve yalancı gözyaşlarını bırakmıştı. "Ne bu hal lan? Ne yapıyorsunuz burada?" diye sordu Kerem. Ama hiçte sakince bir tonda değildi bu soru.